Ankara Marka Festivali başladı!
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından Ankara’yı “marka kent” hedefine bir adım daha yaklaştırmak amacıyla düzenlenen “Ankara Marka Festivali”, Ankara Congresium’da düzenlenen görkemli bir törenle başladı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından Ankara’yı “marka kent” hedefine bir adım daha yaklaştırmak amacıyla düzenlenen “Ankara Marka Festivali”, Ankara Congresium’da düzenlenen görkemli bir törenle başladı.
ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu’nun organizasyonu ile gerçekleştirilen festivalin açılış törenine, aralarında reklam ve marka sektörünün önde gelen isimleri, şirket yöneticileri ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
“FESTİVAL ANKARA’NIN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK”
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, festivalin açılışında yaptığı konuşmada,
Ankara’nın tüm dünyaca tanınan bir cazibe merkezi ve marka şehir olması için projeler ürettiklerini belirterek, Ankara Marka Festivali’nin de bu projelerden biri olduğunu söyledi. Festivalin önemine dikkati çeken Bezci, “Ankara Marka Festivali, Ankara’nın geleceğini şekillendirecek bir organizasyondur. Ankara, bizlerin ufku neyse o kadar gelişecektir. Bugünü şu ya da bu şekilde kurtarmak mümkündür ama aslolan geleceği şekillendirmektir” diye konuştu.
Bir şehri marka yapan unsurlar arasında festivallerin de bulunduğunu kaydeden Bezci, “ATO olarak Ankara Alışveriş Festivali’ni Ankara’ya kazandırdık. Şimdi de Ankara Marka Festivali’yle çok önemli bir organizasyona imza atıyoruz. Ankara Marka Festivali, bugüne kadar Ankara'da yapılan en geniş katılımlı ve uluslararası nitelikteki marka zirvesi oluyor” dedi.
HEDEF ANKARA’DAN KÜRESEL MARKALAR ÇIKARMAK
Bezci, Ankara Marka Festivali ile marka farkındalığı yaratmayı ve Ankara’dan küresel markaların çıkmasını teşvik etmeyi amaçladıklarını bildirdi. İşletmelerin küresel ürün ve markalaşmaya her zamankinden daha fazla önem vermek zorunda olduğunu vurgulayan Bezci, “Ürünlerde zamanın koşullarına göre değişimler olabilir ancak marka süreklilik taşıyan bir unsurdur. Bu yüzden markanın önemini anlayarak, dünya pazarlarında daha fazla yer edinebilmek için markalaşmaya önem veriyoruz” diye konuştu.
“MİSYONUMUZ ANKARA’YI MARKA ŞEHİR YAPMAK”
Son 10-15 yıllık dönemde marka şehir kavramının dilimize yerleştiğini anlatan Bezci, “Marka şehir, kendine öğrenci, turist, tüccar, yatırımcı çekebilen şehirdir. Turist veya yatırımcı hangi amaçla olursa olsun gelenlere iyi hizmet sunan, sosyal, cazibeli, çekici şehirlerdir. ATO olarak misyonumuz gereği Ankara’yı marka şehir haline getirmek ve Ankara’da bir markalaşma iklimi yaratmak arzusundayız” dedi.
Bezci, marka şehir olmanın uzun soluklu, stratejik plan gerektiren, sabırlı bir çalışmanın sonucu ulaşılabilecek bir hedef olduğunu da belirterek, şunları söyledi:
“Venedik, Roma, New York, Dubai dendiğinde nasıl bir çekiciliği varsa, Ankara dendiğinde de aynı çekiciliğin hissedilmesini arzuluyoruz. Biz istiyoruz ki Ankara tüm dünyanın tanıdığı bir şehir olsun. Hem Ankara hem de içindeki ürünler, mekanlar ve hizmetler marka olsun. Neden? Çünkü markalaşmak geri dönüşü en yüksek yatırımdır.”
HACIOSMANOĞLU: ATO MARKA KÜTÜĞÜNE BİR ÇİVİ ÇAKTI
ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu da konuşmasında, inovasyon, teknoloji ve iyi fikir üretmenin geldiği noktanın akıllara durgunluk verdiğini belirterek, “Evren yeniden keşfediliyor. Bugün, her fikir bir fabrika, her şirket bir devlet, her birey bir medya, bir mecra… Markalar evreni istila ediyor. Peki bizler marka yolculuğunun neresindeyiz? Bu toplantının amacı bu sorulara cevap bulmak, yani marka konuşmak… Hedefimiz ise marka iklimi yaratmak” dedi.
İş adamları olarak zenginleşmek, refahı artırmak ve gençlere güvenli bir yarın bırakma beklentisini karşılamak zorunda olduklarını vurgulayan Hacıosmanoğlu, “İşte bunun için Ankara Ticaret Odası, bugün marka kütüğüne bir çivi çaktı. Temele demir bağladı, bir harç koydu, bir tuğla ekledi. Ancak bu bir başlangıç... Daha ileri adımlar atacağız. Ne kendimizden, ne de bu ülkeden umudumuzu kesmeyelim” diye konuştu.
ÇALIK’TAN ÖĞÜTLER…
Festivalin ilk konuşmacısı, Türkiye’nin başarılı iş adamlarından Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık oldu. Çalık, “Nasıl Yaptım? Ne Yapmalı? Bir Girişimcinin Hatıra Defteri” başlıklı konuşmasında, 1981 yılında kendi şirketini kurarak başladığı iş yaşamını anlattı. Tekstilci bir ailenin çocuğu olduğunu, 20 yaşında ailesinden sermaye almadan ilk şirketini kurduğunu söyleyen Çalık, sermaye oluşturmak için vadeli ürün alıp peşin sattığını kaydetti. O yıllarda Türkiye’de en değerli giyim eşyasının blue jean oluğunu anlatan Çalık, “Bu ihtiyacı tespit edip bu işi yapmaya karar verdim. Hedefim dünyanın ilk 10 şirketi arasında girmekti. 15 yıl sonra dünyanın en büyük 10 denim üreticisinden biri olduk” dedi. Daha sonraki yıllarda farklı sektörlere ve dışarıya açıldıklarını söyleyen Çalık, bugün aralarında Arnavutluk, Türkmenistan, Özbekistan, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin de bulunduğu 17 ülkede yatırımları bulunduğunu, elektrik santrali üretiminde dünyadaki en büyük 10 müteahhitlik firmasından biri olduklarını bildirdi.
Girişimcilik ve inovasyonun önemine dikkati çeken Çalık, ilk yıllarda diğerlerinden farkı bulunmayan Hilton Oteli’nin banyoda “plastik duş perdesi” fikrini bulduğunu, Walmart’ın inovasyon sırrının ise her departmanda ayrı ayrı para ödemek yerine “merkezi kasa sistemi”ni bulması olduğunu anlattı. Markalaşmada sürdürülebilirliğin de önemli olduğunu ifade eden Çalık, Napolyon’un başarılarla dolu yaşamını başarısızlıkla kapattığını ancak Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu düzeni yaşamı boyunca devam ettirdiğini söyledi. Başarılı olmak için günün ihtiyaçlarına iyi cevap vermek gerektiğini vurgulayan Çalık, Edison’un “Önce dünyanın neye ihtiyacı olduğunu düşündüm, sonra icat ettim” sözlerini hatırlattı. Çalık, kendi şirketlerinde de yaptıkları her işin insan yaşamına bir katkı sağlamasını önemsediklerini belirtti.
“AZİM, CESARET VE ÇALIŞKANLIK DNA’LARIMIZDA VAR”
Çalık, “Ali Kuşçu, İbni Sina, Hezarfen Ahmet Çelebi ve Piri Reis bu topraklarda yetişti. Onların genleri bizde yaşamaktadır. Azim, cesaret ve çalışkanlık bizim DNA’larımızda var” diye konuştu. Başarı için teknolojiye, yenilikçiliğe ve farklı fikirlere açık olmak ve ahlaki ve insani değerlere sahip çıkmak gerektiğini de söyleyen Çalık, “Önce yürekten inanmak, o işte aklımızı iyi kullanmak, mesleki beceriye sahip olmak ve çalışmak, çalışmak, çalışmak…” diye konuştu. Çalık, markalaşmada en önemli şeyin itibar olduğunu da sözlerine ekledi.
Törende, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, festivalin platin sponsoru Çalık Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’a, gümüş sponsorlar DeFacto, Buybox ve Ströer Kent Vizyon’a, bronz sponsorlar SBK Holding, Doğa Okulları ve Kutup A.Ş.’ye ve sigorta sponsoru Eureko Sigorta’ya birer plaket verdi.
7-8-9 Aralık tarihlerinde devam edecek olan festivalde, 64 konuşmacı yer alacak. Festivalde, 23 konferans ve 17 eğitici oturum gerçekleştirilecek.