Ankara Şehir Hastanesi açıldı!
Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise tüm birimleri tek seferde hayata geçirilen 3. büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi hizmete açıldı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise tüm birimleri tek seferde inşa edilen 3. büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle resmi olarak açıldı. Ankara Şehir Hastanesi'nde günlük 30 bine yakın hasta kabulü öngörülüyor
Toplam yatak kapasitesi 3 bin 633 olan dev hastanede, Genel Hastane 586, Kalp ve Damar Hastanesi 470, Nöroloji Ortopedi Hastanesi 506, Çocuk Hastanesi 555, Kadın-Doğum Hastanesi 518, Onkoloji Hastanesi 598, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri (YGAP) 100 ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ise 300 yatakla hizmet verecek.
Avrupa’nın en büyük, dünyanın tek seferde inşa edilen en büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi, 1 milyon 312 bin metrekarelik kapalı alanda 3 bin 704 yatak kapasitesi ile de dünya sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor.
Bugüne kadar Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir ve Manisa şehir hastanelerini kamu özel ortaklığı formülüyle inşa edip hizmete açtıklarını söyleyen Erdoğan, Bilkent Şehir Hastanesinin eklenmesiyle bu alanda tamamı nitelikli 12 bin 100 yatak, 2 bin 831 poliklinik, bin 999 yoğun bakım yatağı ve 410 ameliyathane sayısına ulaştıklarını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından bölge hastanesi olarak yapılan ancak hizmet standartları itibarıyla şehir hastanesi sıfatını hak eden Balıkesir, Malatya ve Kahramanmaraş hastanelerinin de bulunduğunu belirten Erdoğan, bunların yatak kapasitesinin de 2 bin 200 olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli ilk atılan şehir hastanelerinden birinin Bilkent Şehir Hastanesi olduğunu anımsatarak, başbakanlığı döneminde katıldığı istisnai temel atma törenlerinden birini burada gerçekleştirdiğini söyledi.
O dönemde arazinin boş olduğunu ve hemen yanındaki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ihtiyaca cevap veremez hale geldiğini anlatan Erdoğan, "Şöyle bir etrafımıza bakıp burada ortaya çıkan eseri gördüğümüzde şimdi Rabbimize hamdediyoruz." dedi.
Şehir hastanelerinin yüzde 90'ları bulan doluluk ve memnuniyet oranıyla millet tarafından benimsendiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu hastanelerimizin bir başka önemli özelliği de çağımızın en yaygın ve ölümcül hastalığı haline gelen kanser tedavisinde açtığı çığırdır. Bu da çok önemli. Kanser tedavileri bu hastanelerimizde yerli ve milli çözümler sayesinde hem en ileri yöntemlerle hem de en uygun maliyetle gerçekleştiriliyor. Yine bu hastanelerimizi işletme modeliyle diğerlerinden ayıran bir özellik de teknolojisini sürekli güncel tutacak olmasıdır."
Erdoğan, yapım ve işletme sürecinde uluslararası kalite standartlarının gözetildiği bu hastanelerin her birinin akıllı bina olarak inşa edildiğini belirten, şunları söyledi:
"Sadece bunlarla da kalmayacağız, biliyorsunuz şu anda içinde bulunduğumuz bölge ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üniversitelerimiz yanında teknokentleriyle, Ar-Ge merkezleriyle ülkemizin önemli teknoloji merkezlerinden biridir. Sağlık sektörü teknolojinin en yoğun kullanıldığı alanların başında geliyor. Bilkent Şehir Hastanemizin merkezinde yer aldığı bu bölgede 600 dönümlük bir sağlık vadisi ve yaşam bilimleri teknoloji geliştirme bölgesini de inşallah kuracağız."
"Kendi kendimize yeter hale geleceğiz"
Bu konuda gerekli tüm araç ve gereci 600 dönümlük bölgede inşa edecekleri yerlerde üretmeye başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"Burada garbın ilmini de alacağız, onlarla birlikte yatırımlara da gireceğiz ve kendi kendimize yeter hale geleceğiz. Bu saydığımız üniversitelerimizde bu tür beyinler var, hocalarımız var, aynı şekilde yurt dışında olan hocalarımız var, onları da tekrar ülkemize davet edeceğiz. Burada bu işin üretimini bizzat yapar hale geleceğiz. Amacımız hekimlerimizin ve mühendislerimizin aynı endüstri çatısı altında çalışabileceği sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik bir cazibe merkezi oluşturmaktır."
Tesis edilecek bölgede elektronikten makinaya, biyomedikal mühendisliğinden fiziğe, kimyaya ve genetiğe kadar tüm bilim dallarının birlikte çalışma yapabileceklerinin altını çizen Erdoğan, "Tıbbi ürünlerin fikir aşamasından üretime kadar geçecek tüm süreçleri de inşallah bu bölgede yürütebileceğiz. Ürünlerin geliştirildiği ve kullanıldığı yerlerin birbiriyle iç içe olması hem yetişmiş personelin verimli kullanımını temin edecek hem de maliyetleri düşürecektir." diye konuştu.
Projenin bir başka katkısının yetişmiş insan gücünü ülkede tutmakla kalmayıp dışarıdan beyin göçünü teşvik etmesi olacağını belirten Erdoğan, "Buradan Sağlık Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bu önemli görevi veriyor, bir an önce hayata geçirmelerini de bekliyorum. Tıpkı savunma sanayiinde olduğu gibi ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında da ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmalı, daha da önemlisi büyük bir ihracatçı ülke haline gelmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"Karşı çıkarlar ama en çok kendileri kullanırlar"
Türkiye'de yapılan hizmete, yatırıma ve projeye karşı çıkmayı hayatlarının amacı olarak gördükleri bir kesim bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kesimin sağlık alanındaki diğer reformlarda olduğu gibi şehir hastanelerine de şiddetle karşı çıktığını ifade etti. Erdoğan, "Gerçi bunlar köprülere, bölünmüş yollara, otoyollara, tünellere, havalimanlarına, hızlı tren hatlarına, hastanelere, okullara da karşı çıkarlar ama hepsini de en çok yine kendileri kullanırlar." diye konuştu.
Etlik Şehir Hastanesinin inşasının da sürdüğünü ve gelecek yıl sonuna kadar bu hastanenin de açılacağını bildiren Erdoğan, böylece Ankara'nın hastane noktasında sıkıntısını hemen hemen bitirme noktasına getireceklerini bildirdi.
Etlik Şehir Hastanesinin de 3 bin 300'ün üzerinde bir yatak kapasitesine sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Eminim şehir hastanelerimizden de en çok yine istemeyenler istifade edecek. Varsın istifade etsinler. Bizim bu noktada bir derdimiz, sıkıntımız yok. Zira biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Ayrımcılık yapamayız, biz ehli hizmetiz bunu yapacağız, 'senin kimliğin nedir, senin rengin nedir' biz bunu söyleyemeyiz, soramayız. Böyle bir hakkımız yok. Hele hele tıpta bunu hiç soramazsın. Bu ülkenin her vatandaşı gibi bu hizmetler onların da hakkıdır. Helali hoş olsun ancak her hizmetten sonuna kadar istifade etmeleri, yapılan her yeni işe karşı çıkmalarına engel olmuyor, biz yapacağız."
İstanbul'da, Barbaros Bulvarı, Vatan ve Millet Caddeleri, Maslak Bulvarı gibi bugün dahi İstanbul'a nefes aldıran projelerin merhum Başbakan Adnan Menderes'in ürünü olduğunu kaydeden Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Aynı dönemde muhalefet bu projeleri ne diye eleştiriyordu biliyor musunuz? 'Yollar yağ gibi, ekmeğe sürüp yeriz herhalde' diyerek akıllarınca merhum Menderes'in yatırımlarıyla dalga geçiyorlardı. Şimdi eminim Bilkent Şehir Hastanemizi görünce 'uzay üssü gibi hastane, herhalde buradan aya gideriz' diyeceklerdir. Gerçi bunlar ülkemizin uzay çalışmalarına da karşı çıktılar. Biliyorsunuz, Türkiye Uzay Ajansının kuruluş kanununu iptal için Anayasa Mahkemesine götürdüler. Bizim hasretimiz bu, bunu şimdi Anayasa Mahkemesine götürdüler.
Bunların bir milletvekili de 'Yapılan yol ve köprüleri kemirerek, buzdolabı yalayarak beslenir. Dünya liderleriyle övünürler, bunlara her şey müstahak' diyerek kendi kifayetsizliğinin suçunu millete yüklüyor. Milletinin geleceği için hayali olmayan, vizyonu olmayan işte böyle saçmalar, işte böyle kin kusar. Ülkesi için hedefi olmayan kendini işte bu duruma düşürür. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kimin ne dediğine bakmadan sadece milletimizin neye ihtiyacı varsa, ülkemizin nereye ulaşması gerekiyorsa o doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz."
Türkiye'ye kazandırdıklarının bundan sonra yapmayı planladıklarının altyapısı olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirdiğimizde Allah'ın izniyle önümüzde bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir fani güç kalmayacaktır." şeklinde konuştu.
Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde İstanbul'da Sultanahmet Camisinde cuma namazı sonrası turistlerle aralarında geçen bir diyaloğunu anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Sultanahmet'te cuma namazını kıldık. Ve namazdan sonra bir turist kafilesi camiyi geziyor. Biz de hoca efendilerle sohbetimizi yaptık. Çıkarken bunlar önümüzü kestiler. Amerika'da da o aralar sağlık reformu konuşuluyor. Bu turistler de meğerse Amerikalı. Ne deseler beğenirsiniz? Dediler ki 'duyduk ki Amerika'ya gidiyorsun. 'Evet gidiyorum' dedim. Sayın Obama'ya söyle de şu reformu muhakkak çıkarsın. Ben 'söylerim ama çıkarabilir mi bilmem' dedim. Ve tabii Sayın Obama bunda başarılı olamadı. Sayın Trump da maalesef bu işe teşebbüs etmedi."
- "Halkımın bir sağlıklı nefesini bir devlete feda etmeye hazırız"
Erdoğan, Türk halkının nasıl bir sağlık reformuyla iç içe olduğunu bilmesi gerektiğini söyledi.
Kanuni'nin torunları olarak "Halkımın bir sağlıklı nefesini bir devlete feda etmeye hazırız" diye konuşan Erdoğan, Bilkent'teki Ankara Şehir Hastanesinin Türkiye'ye ve Ankara'ya hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, Bilkent'teki Ankara Şehir Hastanesinin kendi alanında bir marka olacağını belirterek, şunları söyledi:
"Bu eseri şehrimize kazandıran tüm sağlık bakanı arkadaşlarıma, görev yapan bakan yardımcılarıma, müsteşarlarıma özellikle çok çok teşekkür ediyorum. Yüklenici firmalara çok teşekkür ediyorum. Tabii ki burada bütünüyle tüm şehir hastanelerimizde ve diğer hastanelerimizde görev yapan doktorlarımıza, yanlarındaki hemşirelerimize, sağlık memurlarına milletim adına şahsım adına çok çok teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Hastalara da Rabbimden acil şifalar niyaz ediyorum. Hastanemizde görev yapan personelimize de görevlerinde de kolaylıklar diliyorum."