02 / 05 / 2024

Antalya Kamer HES projesi için ÇED raporu iptal edildi!

Antalya Kamer HES projesi için ÇED raporu iptal edildi!

Antalya'da Alara Nehri'nde planlanan Kamer HES için verilen 'ÇED Olumlu' raporunun iptali için açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi.



Antalya'da Alara Nehri'nde planlanan Kamer HES için verilen 'ÇED Olumlu' raporunun iptali için açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi.


Gündoğmuş İlçesi'nde Uçansu Şelalesi'ni de içine alan Alara Nehri üzerinde planlanan 7 HES'ten 2'si için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca verilen 'ÇED Gerekli Değildir' raporları, köylülerin açtıkları davalarla 2013 yılında Antalya 1'inci İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. 'Hayat 1' ve 'Hayat 2' regülatör ve HES projelerine karşı hukuk mücadelesini kazanan köylüler için bakanlık, iptal edilen bu 2 HES projesinin hemen üst tarafında planlanan Kamer Regülatörü ve HES projesi için 2015'in Mayıs ayında 'ÇED Olumlu' raporu verdi.


Köylüler, Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine dava açarak, Kamer HES projesi ve Kırma-Eleme ve Hazır Beton tesisi için de yürütmenin durdurulması ve 'ÇED Olumlu' raporunun iptalini talep etti. Mahkemenin atadığı akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyeti raporunu tamamladı ve mahkemeye sundu.


Mahkeme, 'ÇED Olumlu' kararı verilen projenin başlaması halinde, çevresel etkiler bakımından telafisi güç zararlar doğabileceğinin açık olduğuna hükmetti. Hukuka aykırılığı da açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden itiraz yolu da kapalı olmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildi.


ORMAN MÜDÜRLÜKLERİ DE REDDETMİŞTİ


HES projesine ilişkin, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, HES ve hazır beton tesisinin kurulacağı sahanın büyük kısmının devlet ormanı olduğu, ormancılık çalışmalarına olumsuz etkisi olacağından uygun görülmediği yönünde görüş bildirmişti. Yine Gündoğmuş Orman İşletme Müdürlüğü, HES ve beton tesisinin kurulacağı alanın devlet ormanları ve ziraat alanında kaldığı ve 'ÇED Olumsuz' görüşü verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişti.


BİLİRKİŞİ RAPORU DA OLUMSUZDU


Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda da kullanılacak kaynak sularına ilişkin 'ÇED Olumlu' raporunda detaylı bilgiler olmadığı, yani hangi dereden hangi miktarda su alınacağının belirtilmediği, Alanya ve Manavgat ilçelerinin ileriye dönük içme suyu ihtiyacını karşılamaya yönelik detaylı bilgi verilmediği de kaydedilmişti. Dere suyunun azalacak olması nedeniyle tarım arazilerinde sulama yapılamayacağı belirtilen raporda, Alara Çayı üzerindeki alabalık çiftlikleri sularının azalacak olması nedeniyle ekonomik kayıp oluşturacağı da kaydedildi. Raporda Eskibağ Mahallesi'ndeki mezarlıktan geçecek HES borusunun da sosyal ihtilafa yol açacağına işaret edilmişti.


BU KARARI BEKLİYORDUK


Bilirkişi raporuna göre yürütmeyi durdurma kararını beklediklerini belirten köylülerin avukatı Münip Ermiş, projenin iptal kararını da beklediklerini söyledi. Raporun tümüyle mahkeme heyeti tarafından tatmin edici bulunduğunu açıklayan Ermiş, "Bu şekliyle burada HES projesi gerçekleştirilemeyeceği söyleniyor. Burada 8 tane HES projesi var ve bu karara göre hiçbir firma ayrı ayrı ÇED raporu düzenlemeyecek. Rapor ve mahkeme kararına göre tüm projeler için bütüncül bir ÇED raporu düzenlenmesi gerekiyor. Mahkeme kararına göre Alara Çayı'nda HES projesi kurulamaz" diye konuştu.


TOPLAM 7 HES 1 BARAJ PLANLANIYOR


Orta Toroslar'ın 2600 rakımlı dağları Akdağ ve Kuşak'tan doğup, Alanya'nın Boztepe turizm bölgesi sınırlarından Akdeniz'e dökülen Alara Çayı, 80 kilometre uzunluğunda. Alarahan Kervansarayı, Alara Kalesi gibi büyük öneme sahip tarihi değerlerle de bütünleşen Alara Çayı'nda Güzelbağ'ın doğusundan başlayıp Alarahan bölgesine kadarki bölümünde de rafting ve kano parkuru bulunuyor. Nehir üzerinde ÇED raporu verilen Kamer HES ve 'ÇED Olumlu' raporları iptal edilen Hayat 1 ve Hayat 2 HES'lerle birlikte Uçankaya HES, Oğuz HES, Gündoğmuş HES, Erka HES olmak üzere toplam 7 HES'in proje planları da ÇED raporunda gösteriliyor. Nehir üzerindeki planda bir de Alara Barajı bulunuyor.




Zaman




Haber Evrensel Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Antalya’da bulunan Alara vadisi ve Uçan su şelalesini içine alan HES projesi, Antalya 2’nci idare mahkemesinin kararı ile durduruldu. Mahkeme, akademisyenler tarafından sunulan bilirkişi raporunu incelemesinin ardından, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı tespiti ile HES projesinde yürütmeyi durdurma kararı aldı.


İPTAL EDİLENİN YERİNE YENİ ÇED RAPORU


Alara Vadisinde daha önce projelendirilmiş Hayat 1 ve Hayat 2 ismi verilen Regülatör ve HES Projeleri için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca verilen 'ÇED Gerekli Değildir' raporları, köylülerin açtıkları davalarla 2013 yılında Antalya 1'inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bakanlık iptal edilen bu 2 HES projesinin hemen üst kısmında planlanan yeni bir Regülatör ve HES projesine 2015'in Mayıs ayında başka bir  'ÇED Olumlu' raporu verdi. Yöre insanları bu kez de Antalya 2’nci İdare Mahkemesine bu projelerin iptal edilmesi için yeni bir dava açtı.


ÇED OLUMLUDUR RAPORU YETERSİZ


Antalya Gündoğmuş’ta yapımı ve projesi süren 7 HES, kırma tesisleri ve beton santrali için daha önce verilen ÇED olumlu raporunun iptali için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Antalya 2’nci idare mahkemesine yöre halkı ve çevrecilerin açmış olduğu dava ile daha önce  ÇED olumlu kararı verilmesini yetersiz bulan Antalya 2’nci idare mahkemesi, akademisyenlerden yeni bir bilirkişi raporu istemişti. Akademisyenlerin hazırlamış olduğu raporu inceleyen mahkeme, bu raporları göz önüne alarak, HES projesinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.


Antalya 2’nci idare mahkemesine Aralık 2015 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda şu görüşlere yer verildi.’’Hidroelektrik santrali ( HES) kurulmasıyla tahrip olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Alara Vadisi ve Uçan Su Şelalesi için ekolojik ve sosyal yönden yeteri kadar araştırma, inceleme yapılmadığı tespit edildi’’. Bilirkişi raporunun sonuç kısmında, "Dava konusu olan ÇED raporunun çevresel etkiler, biyo çeşitlilik, ekolojik yapı ve sosyo-ekonomik etkileri açısından yetersiz olduğu kanaatine varılmıştır" denildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, daha önce mahkemeye gönderdiği savunmasında, bölgenin ormanlık alan olduğunu kabul etmiş, tahrip olan ormanın geri gelmesinin mümkün olmadığını belirtmişti. Bakanlık ayrıca kesilen ağaçların kereste olarak değerlendirilmesini önermişti.



Evrensel


Geri Dön