14 / 05 / 2024

Antalya sorunları masaya yatırıldı!

Antalya sorunları masaya yatırıldı!

Antalya Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu'nun, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü nedeniyle düzenlediği 'Antalya Şehircilik Sorunları ve Çözüm Önerileri' konulu toplantıda kentin öncelikle planlamalara dayalı sorunları görüşüldü.



Toplantının açılış konuşmasını yapan İmar Planlama Çalışma Grubu Başkanı Şehir Plancısı Ebru Manavoğlu, Türkiye'deki kentleşme sürecinden en fazla etkilenen illerden biri olan Antalya'da 1987 yılında yüzde 8,3 olan kentsel alan 2010 yılında yüzde 21,2'ye yükselirken, orman alanlarının yüzde 55,2'den, yüzde 40,7'ye, tarım alanlarının ise yüzde 31,6'dan, yüzde 22,7'ye gerilediğini söyledi. 


SEL VE TAŞKIN SORUNU 


Antalya'nın planlama sürecinde politik, yönetimsel koşullar ve kararların kentin mekansal gelişimini doğrudan etkileyip yönlendirdiğine de işaret eden Manavoğlu, " Antalya geçmişte yaşadığı felaketlerden dersler almak zorundadır. Taşkın ve sel Antalya'nın öncelikli sorunlarındandır. Boğaçay, Aksu, Düden akarsuları kent planlamasında bir yeşil alan sistemi içerisinde değerlendirilmeli, kuzey-güney koridorlarla kentin mikroklimasına ve görsel zenginliğine katkı sağlamalıdır" dedi. 


YETKİ BELİRSİZLİĞİ 


Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şube Başkanı Haşim Dikencik ise 1980'de Turizmi Teşvik Yasası'yla birlikte Antalya'nın turizm bölgelerinin kentin genel anlamdaki yerel yönetimlerinin iradesi dışında merkezi olarak planlandığını, kentle bütünlük sağlamayan bu planların aşırı göç ve gecekondulaşmaya neden olduğunu ifade ederek, "Bugün gelinen noktada ise şu anda elimizde mevcut Bütünşehir Yasası vardır. Bütünşehir Yasası olmasına rağmen merkezi idaredeki planlama yetkilerinin Antalya yereline devredilmemiş olması önümüzde yine belirsizlikler göstermektedir" dedi. 

TARIM TOPRAKLARININ DURUMU Tarım Toprakları Çalışma Grubu Başkanı Ziraat Mühendisi Adnan Özçelik ise Türkiye'de 2006-2012 yılları arasında 11 milyon dekar tarım alanının tarım dışına çıkarıldığını, Antalya'daki miktarın ise 44 bin dekar olduğunu söyledi. Özçelik, bunun nedeninin ise Türkiye'nin diğer bölgelerinde olduğu gibi tarımdan uzaklaşma olmadığına dikkat çekti. 


Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır, insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının Anayasa ile güvence altına alınmış olmasına rağmen uygulama da önemli çelişkiler yaşanmakta olduğuna dikkat çekerek, "İçinde bulunduğumuz kenti bu anlamda irdelediğimiz zaman çok ciddi sorunların olduğunu görüyoruz. Planlama yetkilerinin çok başlılığa dönüşmesi özellikle demokrasinin bir gereği olarak sunulan ve yerelin planlamayı sürdürmesi yönetmesi gerektiği durumlar son zamanlarda ciddi bir şekilde tersine çevrildi. Bu da ciddi çelişkilere yol açtı. Bu çok başlılık kaosa dönüşüyor. Bunu, korunması gereken alanların yönetilmesinde de görüyoruz. Planları yapmaktan öte uygulama iradesinin gösterilmesi önemli. " ifadesini kullandı. 

BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANIR Açıklamalarını çeşitli konu başlığı altında ve sunum eşliğinde yapan İMO Başkanı Dr. Cem Oğuz ise şunları söyledi: "Batı Çevre Yolu bu kentin olmazsa olmazı ancak o kadar çok siyasi malzeme yaptılar ki siyasi çekişmeyle şimdi çok çok kötü bir durum söz konusu. Bölgeyi imara açarak bunu çözüyorlar. Çok büyük sıkıntılar yaşayacağız hepimiz. Kuzey Çevre Yolu'nun ihalesi 13 Ağustos'ta yapıldı, EXPO'ya yetiştireceğiz dediler ama 5 ay geçti hala yeterlilik konusunda bir karar veremediler. İşin süresi 900 gün. Bugün ihale sonuçlansa yer teslimi yapılsa 900 gün sonra bitecek. EXPO'nun başlamasına kalan süre ise 535 gün. Nasıl yetişecek. Batı Çevre Yolu'nun 1.8 kilometrelik bölümü kamulaştırmayla çok ekonomik, yaklaşık 12 milyon lira bir bedelle çözülebilecekken 55 hektarlık bir alanı imara açmak için planlandı. Bu yol çevre yolu olmaktan çıkacak ve çok önemli sorunları da beraberinde getirecek. Bu arada ilk olarak 1928'de önerilen, 1941'de Fransızların yaptığı planlamada da gözüken konvansiyonel treni Burdur'dan Antalya'ya getirebilsek yaklaşık maliyeti 250 milyon dolar olacaktı ve tüm taşımacılığımızı da bununla yapacaktık. 

Antalya'da mevcut raylı sisteme harcadığımız para da aynı miktarda." 


1/100 BİNLİK PLANDA REVİZYONA GİDİLMELİ 


Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Osman "Antalya Bütünşehir olduktan sonra gerçekten sağlıklı yaşanabilir bir kent oluşturmak istiyorsak 1/100 binlik planın Antalya'yı ilgilendiren bölümlerini ile il sınırlarında yeni plan revizyonlarının yapılması lazım. Ulaşım sistemi, kentsel dönüşüm, tarım topraklarının korunması gibi uygulamalarda bu plan içinde değerlendirilmeli. Büyükşehir Belediyesi'nin yapacağı ilk iş bu olmalıdır. Parça parça yapılacak planların Antalya'yı geleceğe taşımayacağını söyleyebiliriz."


Antalya Ekspres


Geri Dön