22 / 11 / 2024
fuzul

Antasya rezidans Ümraniye'nin gelişmesine katkıda bulunuyor!

Antasya rezidans Ümraniye'nin gelişmesine katkıda bulunuyor!

İstanbul’un Asya yakası ve özellikle iki köprünün ortasındaki semt, metrodan Marmaray’a ve üçüncü köprüye ulaşım ağının gelişimi beklentisiyle son derece hareketli. Hem fiyat açısından cazip hem daha ferah...




Evasa alışveriş merkezleri, lüks rezidansları, arter niteliğindeki yollarıyla İstanbul’da yaşayan herkesin mutlaka yolunun düştüğü bir semt, Ümraniye. Diğertarafta, bu ultra-modernliğe son derece tezat, kötü yapılanmış, karmaşık ve eğreti bir merkeze sahip. Ümraniye’yi doğru okumak için öncelikle "ah nerede o eski semtler” nostaljisinden uzaklaşıp yeni değerlendirme ölçütleri bulmak, yeni kavramlarla ve yeni bir bakış açısıyla yola çıkmak gerek.


Ümraniye, aslında bir ilçe ve Dudullu’dan Çekmeköy’e birçok semti içinde barındırıyor, ama burada söz konusu ettiğimiz alan dar anlamdaki Ümraniye semti olacak. Bu semti değerlendirirken yola çıkış noktamız çok eski tarihler olmayacak. Tabii ki sıfırdan boş bir arazi üzerinde başlatılmış değil, ama güncel Ümraniye semti için, tarihin yeni oluşuma entegrasyonundan söz etmek mümkün olmuyor. Mesela, Beylerbeyi civarında bir site içinde otursanız, semtin tarihi, bağlamı sizi kuşatır, evinize giderken sarayı görür, geleneksel mahalle kahvesine gider, camisinin mimari detaylarını fark etmeseniz bile belleğinizin bir köşesine estetik bir keyif olarak kaydedersiniz... Ümraniye’deki kent yaşamı keyifleri ise tamamen yeni çağa hitap ediyor: İyi ve erişilebilir restoranlara, kafelere, alışveriş merkezlerine kolay erişim, ulaşımın tam göbeğinde olmak, İstanbul’un başka semtlerinde servet ödeyerek ulaşabileceğiniz yüksek kaliteli konutlarda makul fiyatlar vererek oturmak, site yaşamının güvenliğinden, sosyal imkânlarından faydalanmak...


Yine de kısaca geçmişe uzanalım: Bölge, 17. yüzyıl başlarında,

I. Ahmet zamanında Şeyh Aziz Mahmut Hüdayi’ye vakfedilir. Birkaç selvi, mezarlık, ormanlık arazide tek tük evler vardır burada, ilk adının Yalnız Selvi olduğu söylenir bu nedenle. Bölge, köyden kentleşmeye doğru ilk değişimine 20. yüzyıl başında sahne olur. Önce 1912’den, Balkan Savaşları’ndan başlayarak akın akın gelen Batum, Yugoslav ve Bulgar göçmenlerle bir Muhacir Köy’e dönüşür. İkinci büyük değişim dalgası 1960’larda gelecektir. İlçenin organize sanayi bölgesi ilan edilmesiyle Anadolu’dan yoğun göçler alır, köy ve yöre geleneklerini kentte sürdüren bir nüfusla çarpık, eğreti ve karmaşık bir kentleşmeyle bugünkü Ümraniye merkez oluşur. Bugünü belirleyen son değişim dalgası ise kabaca 21. yüzyıl başlarında oluşmaya başlar ve semt, hızını sürekli artırarak “kesintisiz bir değişim” içine girer.


Ümraniye’deki kent yaşamı keyifleri ise tamamen yeni çağa hitap ediyor: İyi ve erişilebilir restoranlara, kafelere, alışveriş merkezlerine kolay erişim, ulaşımın tam göbeğinde olmak...


Artık Ümraniye’de, her gün yeni bir sayfa eklenen yeni bir tarih yazılıyor, olağandışı bir hızla. İstanbul’un Asya yakası ve özellikle iki köprünün ortasındaki semt, metrodan Marmaray’a ve üçüncü köprüye ulaşım ağının gelişimi beklentisiyle son derece hareketli. Hem fiyat açısından cazip hem daha ferah ve daha pratik burada yaşamak. Prestij açısından da gradosu eksik değil, yeni inşa edilen rezidanslar, siteler son derece kaliteli konutlarıyla hem kültür hem gelir açısından yüksek segmentlere hitap ediyorlar. Bilişim sektörü başta olmak üzere birçok alanı kapsayan ofislerde, bankalarda da şehrin Asya yakasına doğru hareketlenmesi, çok sayıda beyaz yakalıyı Ümraniye’ye çeken diğer nedenler.


İyi tasarımı erişebilir kılarak demokratikleştiren IKEA’nın burada olması, semtin yeni yüzünün bir göstergesi aslında...

Ya da ekolojik kaygıları gözeten, açık alanlı, çatı bahçeli, çok ödüllü, dünyanın en çok sözü edilen genç İngiliz mimari ofisi FOA (Foreign Office Architects) elinden çıkma sıradışı bir alışveriş merkezi olan Ümraniye Meydan İstanbul... Yüksek inşaat, malzeme ve mimari kaliteleriyle 21. yüzyıl Türk mimarisinin en çarpıcı örnek rezidansları da, Ant Yapı’nm genel merkezi de burada, Ant Yapı imzasını taşıyan yüksek kaliteli birçok rezidans da. Bölgenin yıldızı olmaya aday Antasya rezidans projesi ile yanı başındaki Akasya Park AVM ve ofis binaları da Ümraniye’nin tam kalbinde olacak.


Ama bu dinamik görünüm, eski derme çatmalığı yok etmemiş, yanı başına gelmiş. Ve değişim öyle hızlı ki, bu oluşum; son derece zevksiz, karmaşık bir mahalleden oluşan semt merkezi, yanı başındaki sanayi bölgesi ve arka fonda bir zamanlar “Yalnız Selvi” adı verilmiş uçsuz bucaksız bir yeşillikten ayakta kalmayı hâlâ sürdüren ormanlık alanla bütünleşmemiş, yama gibi kalmış. AVM, rezidans veya ofis yapıları olsun, bölgede tamamlanmış projelerdeki üstün kalite ve estetiğe bakılınca şimdi çözümsüz gibi duran bu yamalı bohçaya ve çarpık kentleşmeye bir çözüm bulunacağı umulabilir. Tipik bir örnek ve çok aşırı uçların bir arada olması söz konusu, ama biliyoruz ki tek değil Ümraniye, kökten bir çözüm için daha bütüncül bir yaklaşım gerekiyor belki... Ne olursa olsun bu uyumsuzluk sürdürülebilir değil ve kent yaşamının tüm olumlu keyiflerini bir kurt gibi kemiriyor. Burada proje gerçekleştiren şirketlerin ortak bir vizyon geliştirmesi gerekiyor. Bu vizyonda, şimdiye kadar yapılmamış düzgün bir planlama yapılmalı, yok olan mahalleliğin yerini alabilecek daha çok ve daha geniş kamusal ve yeşil alanlar inşa etmek ön planda olmalı.


Bir Ant Yapı projesi olan Antasya Residence’ın Akasya Park alışveriş merkezi ve kulesiyle birlikte hayata geçmesi de Ümraniye’nin yeni yüzüne önemli ve üstün nitelikli bir halka daha ekleyecek.

Geçtiğimiz yıllarda EQ dergimize konuk olan Ümraniye Belediye Başkanı Haşan Can da bölgenin sorunlarına çözüm arayışı içinde. Semtteki yapı stokundaki yenilik yüzde ellilere varıyor ve belediye inşaat şirketleriyle el ele vererek bölgede ciddi yapı güçlendirme çalışmaları gerçekleştiriyor.Ümraniye’nin her tarafı şantiye! Buradaki tüm AVM’leri, tüm rezidans ve ofisleri sıralamak zor, en belli başlı olanlardan yan tarafta söz ediyoruz. Bu kısa bakış bile mahallenin ne kadar kapsamlı bir yenilenme, dönüşme içinde olduğunu hemen gösteriyor. Bölgede en yüksek artış AVM sayısında görülüyor. Ümraniye Alışveriş Merkezi’nin inşası, Buyaka projesinin hayata geçmesi, Meydan AVM’nin hizmet vermesi bölgeyi çekim merkezi haline getiriyor. Bir Ant Yapı projesi olan Antasya Residence’m Akasya Park alışveriş merkezi ve kulesiyle birlikte hayata geçmesi de Ümraniye’nin yeni yüzüne önemli ve üstün nitelikli bir halka daha ekleyecek.


Ayrıca Üsküdar-Çekmeköy metro projesi de hızlı ulaşımı kolaylaştıran dolayısıyla bölgenin daha hızlı büyümesini sağlayan etkenlerin başında geliyor. Semtin finans merkezi içinde yer alması ve ticari merkezlere yakınlığı da çekim merkezi haline gelmesinde önemli bir faktör. Ticari anlamda da büyük bir hareketliliğin olduğu bölgede, birçok banka ve kurumsal firma yer alıyor. Ümraniye Sanayi Bölgesi’nde her geçen gün yeni plazalar, yeni projeler yükseliyor. Anadolu yakasının en büyük ticari merkezi olan Ümraniye Sanayi Bölgesi aynı zamanda birçok bilişim firmasına da ev sahipliği yapıyor.


Ümraniye klasik bir İstanbul semti keyifleri sunmuyor çok fazla. Burada oturmanın, yaşamanın keyfi var, rahat ulaşım, iyi inşa edilmiş kaliteli konutlar... Gezip görme olanakları daha çok AVM’lerde, ama mesela IKEA’da, her keseye uygun, tasarımcı dokunuşlarıyla değer kazanmış dekorasyon ürünlerine göz atmak bile bir zevk. Ümraniye Meydan AVM mimarisiyle sıradışı. Yukarı Dudullu’da yer alan Osman Gazi Korusu, nefes alınacak bir alan. Tabii ki lezzet durakları var burada, birkaç ünlü lokantayı sıralayalım: Çakmak Mahallesi, Havan Restaurant, gurmelerden yüksek not almış bir kebapçı, Gaziantep mutfağını sevenler için iyi bir seçenek. Ümraniye’de üç farklı mekâna sahip MCÇ Lider Pide’deki Karadeniz pidelerinin tadına doyulmuyor. Kafeler daha çok alışveriş merkezlerinde, ama merkezdeki nargile kafe Cafe de İstanbul Ümraniye gençliğini bulabileceğiniz, kalabalık bir mekân.


ANT YAPI İNSAN VE YAŞAM DERGİSİ 


Geri Dön