Arazi tahsisleri nasıl yapılmalı? 'Parayı veren düdüğü çalar' mantığı sona ermeli!
Mülkiyeti orman ve hazineye ait olan arazi tahsisleri sık sık gündeme geliyor. Peki arazi tahsisleri nasıl yapılmalı? İşte ayrıntılar...
Devlet tarafından yapılan arazi tahsisleri sık sık gündeme geliyor. Açıklanan rakamlara göre, Bakanlık 1983 yılından bu güne geçen 21 senede mülkiyeti orman ve hazineye ait 400’ü aşkın kamu arazisini turizm yatırımlarına tahsis etti.
Ekonomimcom köşe yazarı Fehmi Köfteoğlu, bugünkü köşesinde arazi tahsislerini kaleme aldı. Fehmi Köfteoğlu, Bakanlığın 9 şehirde 32 araziyi daha tahsise çıkardığını dile getirdi.
"Yer yer yanlışlıklar yapılsa da çıkış noktası açısından kamu arazilerinin turizm yatırımına tahsisi doğru bir durumdu" ifadelerini kullanan Köfteoğlu, Türkiye'nin turizmde atağa geçmek istemesine rağmen bunun için gerekli yatak kapasitesine sahip olmadığını belirtti ve bugünkü yatak kapasitesine arazi tahsisi ile erişildiğini vurguladı.
Fehmi Köfteoğlu, "Doğru şekilde başlayan arazi tahsisi zaman içinde amacından saptı, bugünkü durumuyla borsaya dönüştü, iktidarda olanların farklı amaçlarla kullandığı bir durum aldı. Uygulama AK Parti döneminden zirveye ulaştı" şeklinde konuştu ve tahsis ola işleminin amacının turizme yatırımı özendirmek olduğunu aktardı.
Bugün ise arazi tahsisi uygulamasının kamu arazisi satışı yoluyla gelir elde etmek amaçlı kullanılmaya başlandığını vurgulayan Köfteoğlu, "Günümüzde kamu yönetiminin birilerini Antalya, Muğla, İstanbul gibi bölgelerde otel yapmaya özendirmesine artık gerek bulunmuyor. Yatırımcı kendisi yapmak isterse yapar" dedi.
Köfteoğlu, buralarda zaten var olanın benzeri oteller için kamu arazisi tahsis edilmesine gerek olmadığının altını çizdi ve son tahsislerden Bodrum Kızılağaç’a değindi.
Bodrum Kızılağaç’ta üzerine 1200’er yatak kapasiteli iki dev tesisin de hayata geçirilecek olduğu ormanlık alanın tahsisinin tepkilere neden olduğunu aktaran Ekonomimcom köşe yazarı Fehmi Köfteoğlu, eski dilde ‘Teşvik’in Türkçe karşılığının 'Özendirme' olduğunu söyledi ve "Bu nedenle hiç kimse hiçbir gerekçe ile ormanı yok edecek girişime özendirilemez" ifadelerini kullandı.
"Kamu yönetimi her hangi bir sebeple yapamadığı işi başkasının yapması için ona imkanlar sağlayarak özendirir. Kamu yönetimi tahsis şekliyle ormanı beton haline getirecek girişimi özendiremez" diye konuşan Köfteoğlu, arazi tahsisi yoluyla yatırımı özendirmenin diğer alanlarda ve turizmde örnekleri olduğunu, son örneklerin de Didim’de yapılan arazi tahsisleri olduğunu söyledi.
"Bu tahsislerden birini alan Barut Grubu burada var olanların bir benzerini değil bölgeyi turizmde bir üst basamağa götüren, adeta sınıf atlatacak bir yatırım gerçekleştirdi" bilgilerini veren Köfteoğlu, gelecek günlerde hizmete alınacak olan Barut’un Anda Collection’ının diğer yatırımcıların Didim’e gelerek lüks kategorisinde tesisler kurmasına bu şekilde bölgenin yeni bir platforma çıkmasına vesile olacağına vurgu yaptı.
Köfteoğlu, konuya ilişkin yazısını "Kamu arazilerinin tahsisi bütçeye gelir oluşturmak, o anı kurtarmak, kısa vadeli çıkar için gerçekleştiriliyor. Oysa teşvik sektöre, bölgeye ve ülkeye yarar getireceği uzun vadeli ve seçici bir yönlendirme yapılmalı.
Uygulamanın şu anki hali ise ne yazık ki bu anlayıştan uzak kalmış durumda. Kamu arazileri tahsisi uygulaması şimdilerde artık yönlendirici değil.
Günümüzde arazi tahsisi ‘Parayı veren düdüğü çalar’ mantığı ile gerçekleştiriliyor" diyerek tamamladı.