Genel

Astana Arena Stadı'nda Türk müteahhitlerin imzası

İngiliz mimar Lord Norman Forester’ın mimari projeleri ile dünyanın en değişik mimari yapılarını barındıran Astana’nın bugünkü haline gelmesinde Türk müteahhitlerinin de büyük katkısı bulunuyor

 Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in büyük bir özenle bir bozkırın ortasına kurduğu Astana, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) zirvesine ev sahipliği yapmaya hazır.
        
Dünya liderlerini 1-2 Aralık günleri ağırlayacak olan Astana’da tüm hazırlıklar tamamlandı. 62 ülkenin devlet yada hükümet başkanlarının katılacağı yaklaşık 2 bin gazetecinin takip edeceği AGİT zirvesine büyük bir önem veren Kazakistan, başkent oluşunun 12. yılını kutlayan Astana’yı dünya kamuoyuna tanıtmanın heyecanını taşıyor.
        
Nüfusu 600 bin olan ve adı "başkent" anlamına gelen Astana, Kazakistan’ın ikinci büyük şehri. Ülkenin orta kesiminde, Akmola eyaleti sınırlarında bulunan şehir, 1998 yılında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından insanların güney kesimlerinde yığılmasını önlemek amacıyla başkent ilan edildi.
      
Astana, başkent ilan edilmeden önce bozkırın ortasında küçük bir kasaba görünümündeydi. Çarlık Rusyası döneminde Akmolinsk, Sovyetler Birliği döneminde Tselinograd, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra da Akmola adıyla anılan şehir, başkent olduktan sonra Astana ismini aldı.
        
-TÜRK MÜTEAHHİTLERİNİN KATKISI BÜYÜK-
        
İngiliz mimar Lord Norman Forester’ın mimari projeleri ile dünyanın en değişik mimari yapılarını barındıran Astana’nın bugünkü haline gelmesinde Türk müteahhitlerinin de büyük katkısı bulunuyor.
        
Astana ile özdeşleşen ve bugün Astana’nın simgesi haline gelen pek çok mimari eser, Türk müteahhitleri ve Türk işçileri tarafından yapıldı.
        
AGİT zirvesinde liderleri ağırlayacak Bağımsızlık Sarayı, "Bağımsızlık ve Uyum Sarayı" olarak isimlendirilen Piramit, Astana Arena Stadı, Astana Üniversitesi, Orta Asya’nın en büyük alışveriş merkezi ve dünyanın en büyük çadırı olarak bilinen Han Çadırı, Kazakistan’ın en büyük oteli olan ve liderlerin konaklayacağı Rixos President Astana ile Ramada Plaza Astana oteli, eserler Türk müteahhitlerinin ve işçilerinin imzasını taşıyor.
       
-KAR ŞEHRİ ÖRTTÜ-
        
Astana’yı ikiye bölen Esil nehri şimdilerde donmuş halde bulunuyor. Nehrin hemen kenarına kurulan ve Akorda olarak isimlendirilen Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Köşkü, yağan karla beyaza bürünmüş şehir ve etrafındaki mimariyle ilgi çekici görüntü oluşturuyor.
        
Akorda ile Han Çadırı arasında uzanan ve "Milenyum Yolu" adı verilen gezinti yolunun tam ortasında, ülkenin ve kentin simgesi sayılan Bayterek kulesi bulunuyor. 105 metre uzunluğundaki Bayterek’in 95. metresinde gözlemevi bulunuyor. Kazak efsanelerinde "hayat ağacı" olarak nitelendirilen kule, Kazak halkının modern dünyaya açılımının simgesi kabul ediliyor.
       
Milenyum Yolu üzerindeki parklar, çimden heykeller ve havuzlar da görenlerin beğenisini çekiyor. Havalar soğuduğu için misafirler, yaz aylarında ışıklandırılan ve müzik eşliğinde dans eden sular yerine, beyazlar içindeki park ve heykelleri görebilecek.
        
Kazakistan’ın en soğuk şehirlerinden biri olan ve kışın hava sıcaklığının eksi 45 dereceye kadar düştüğü Astana’da zirve sırasında sıcaklık ortalaması eksi 15 derece olacak.
        
-NAZARBAYEV, ZİRVEYE BÜYÜK ÖNEM VERİYOR-
        
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, AGİT’in sadece soğuk savaş döneminde değil, bugün de aktif olarak yapısını koruduğunu belirtiyor ve 1999’da İstanbul’da yapılan zirvenin ardından ilk kez toplanacak Astana zirvesinin, dünyada birikmiş sorunların ve ayrılıkların tarafsız, pratik ve gerçekçi yaklaşımlarla analiz edilerek ele alınmasına imkan tanıyacağını ifade ediyor.
        
Nazarbayev, AGİT’in, mevcut çatışmaların sona erdirilmesi ve doğabilecek yeni çatışma ortamlarının önlenmesi açısından sorumluluk alması gerektiğini kaydediyor.
A.A