Avrasya Tüneli Yenikapı çalışmasında mendirek tartışması!
İstanbul Boğaz Tüp Geçit Tüneli projesi kapsamında Yenikapı’da kavşak çalışmaları sırasında bulunan tarihi eser niteliğindeki mendirekle ilgili tartışma sürüyor.
İstanbul Boğaz Tüp Geçit Tüneli projesi kapsamında Yenikapı’da kavşak çalışmaları sırasında bulunan tarihi eser niteliğindeki mendirekle ilgili tartışma sürüyor. Dün mendireğin İstanbul Yenileme Alanları 2 Numaralı Koruma Kurulu’nun ‘Bilimsel yöntemlerle kaldırılsın’ kararına rağmen iş makineleri ile parçalandığını duyurmuştuk. Ulaştırma Bakanlığı mendireğin tarihlemesinin Theodosius Limanı’nın inşa edildiği 5. yüzyıl değil 19. yüzyıl olduğunu ileri sürerek, tarihi yapının bilimsel yöntemlerle söküldüğünü iddia etti. Oysa arkeologlar bulunan yapının tarihlemesinin 19. yüzyıl olamayacağını, öyle bile olsa iş makineleri ile kaldırılmasının doğru olmadığının altını çizdiler.
19. YÜZYILA AİT
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı dün yayınladığımız ‘Antik Mendireği Parçaladılar’ haberiyle ilgili bir açıklama gönderdi. Açıklamada şöyle denildi:
“Avrasya Tüneli inşaatında kazı çalışmaları, İstanbul Arkeoloji Müzesi denetiminde yapılmaktadır. Bununla birlikte konu yapının II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü kararları doğrultusunda İstanbul Arkeoloji Müzesi gözetiminde belgeleme çalışmaları da hassasiyetle devam etmektedir. Yenikapı’da yapılan tüm kazı çalışmaları, 5 adet serbest arkeolog ile 2 adet müze uzman arkeoloğunun tam zamanlı sahada bulunması kaydıyla arkeologların denetim ve gözetiminde yürütülmektedir.
KARBON TESTİ YAPILDI
Söz konusu duvar yapısının çevresindeki ahşap kalıptan alınan numune parçaları ABD’de akredite bir kuruluş olan ve alanında en deneyimli laboratuvarlardan biri olan Beta Analytic’e iletilerek Karbon 14 yaş analizi yaptırılmış ve deney sonuçları 170+-30 yıl olduğunu göstermiştir. Bu bilgiler ışığında haberde 1500 yıllık olarak belirtilen yapının, 5. yy’da değil 19. yy’da inşa edildiği anlaşılmaktadır. II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kararları gereğince konu duvar yapısının bir bölümü yerinde korunmuştur. Bir bölümü ise belgelenmek üzere tüm saha verilerinin alınmasının ardından tekrar sergilenmek üzere ahşap kalıplarının söküm işi tamamlanmış, bir kısmında da ahşap söküm işlemleri devam etmekte olup, sökülen ahşaplar uygun nem oranında bölgeye yakın bir alanda toprak altında muhafaza edilmektedir.”
Mendirek tartışması
UZMANLAR NE DİYOR
‘TARİHLEME KESİNLİKLE YANLIŞ’
Prof. Dr. Ufuk Kocabaş – (İ. Ü. Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma Bölüm Başkanı): Kurul kararı bir sefer tartışmalı. Kaldırma işlemi yapmamız için bizi aradılar. Duvarı yerinde gördüm. Eserin yerinde korunması gerektiğini, böyle bir eserin kaldırılamayacağını söyledim. Tarihleme kesinlikle yanlış. Osmanlı dönemi olamaz. Bizden bölüm olarak danışmanlık yapmamızı istediler. Böyle bir sorumluluğun altına giremeyeceğimizi, kurul kararının da sorunlu olduğunu söyledim. ‘Gemileri kaldırdın bunu niye kaldırmıyorsun’ dediler. Gemileri kaldırmasak sorun olurdu, onlar taşınabilir kültür varlığı. Ancak bu duvar taşınmaz kültür varlığı, bir mimari şaheser.
‘İŞ MAKİNELERİ İLE OLMAZ’
Prof. Dr. Engin Akyürek – (Koç Ü.): 19. yüzyılda orada kullanılan bir liman yok. Küçük tekneler için de bu denli büyük bir yapı yapılamaz. Çok zahmetli ve pahalı bir iş. Theodosius Limanı yapılırken inşa edilmesi muhtemeldir. Erken dönem Bizans gibi görünüyor. Theodosius Limanı bir süre sonra kullanım dışı kalıyor. Osmanlı döneminde küçük tekneler için kullanılmış olabilir. Kaldırılması zorunlu ise bilimsel yöntem asla iş makineleri olamaz. Yerinde belgelenmesi gerekir.
‘OSMANLI ESERİ DE OLSA KORUNMALIYDI’
Nezih Başgelen (Arkeolog - Editör): Bugüne kadar az görülmüş tarihi liman tesisinin iki asırlık bir Osmanlı eseri diye önemsiz olarak görülüp ortadan kaldırılması abesle iştigaldir. Üzerinden alınan numune belki de Osmanlı döneminde yapılan bir onarıma ait. Bulunan bu mendirek Osmanlı denizciliğine ait ise böyle sıra dışı bir mühendislik eserinin Osmanlı arkeolojisi açısından da korunması gerekirdi.
Hürriyet