Sektörel

Avrupalı yönünü en yakın alternatif Türkiye’ye çevirdi

Avrupa’daki enerji çıkmazının ardından Türkiye’nin daha fazla ön plana çıkmaya başladığını belirten İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönt. Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, fason üretim için Türkiye’nin tercih edilebileceğini belirtti.Binin üzerinde katılımcı firmanın yer aldığı fuarda, Türkiye de 102 firma ile ev sahibi Almanya’nın ardından katılımcı sayısı bakımından ikinci oldu

Almanya Düsseldorf şehri 27 ve 29 Eylül tarihlerinde Düsseldorf Alüminyum Fuarı’na ev sahipliği yaptı. Binin üzerinde katılımcı firmanın yer aldığı fuarda, Türkiye de 102 firma ile ev sahibi Almanya’nın ardından katılımcı sayısı bakımından ikinci oldu.

Türk üreticilerin ürettikleri kaliteli ürünleri dünya pazarına sunmak, ihracata ve Türkiye’nin ekonomik büyümesine daha fazla katkı sağlamak için fuar fuar gezdiklerini ifade eden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönet. Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, Düsseldorf’daki fuarda yer alan 102 firma ile Türkiye’nin üretimdeki gücünü kanıtladığını söyledi.

KALİTELİ ÜRETİM, GÜÇLÜ KAPASİTE

Alüminyumun birçok sektörün içine dahil olduğunun altını çizen Çetin Tecdelioğlu, “Özellikle endüstri, beyaz eşya, otomotiv, savunma sanayi gibi birçok sektörün içinde alüminyum ana ürün olarak yer alıyor. Bu konuda Türkiye’nin güçlü bir üretim kapasitesi mevcut.

Güçlü üretim kapasitesinin yanı sıra üretilen ürünlerin dünyanın dört bir tarafına da hızlıca teslim edilmesi ve ürün çeşitliliğinin olması Türkiye’yi bu alanda daha farklı bir boyuta taşıyor. Ayrıca Türkiye kaliteli ürünleriyle de çokça dikkat çekiyor.” dedi.

AVRUPA’YA EN YAKIN ALTERNATİF TÜRKİYE

Türkiye’nin üretim konusunda kendini kanıtladığına dikkat çeken Çetin Tecdelioğlu, özellikle Avrupa’daki enerji probleminin ardından Türkiye’nin daha fazla ön plana çıkmaya başladığını da kaydetti. Avrupalı firmaların, ‘Türkiye’deki fason üretim yaptırabilir miyiz?’ sorusunu sormaya başladığını ifade eden Çetin Tecdelioğlu, şu ifadeleri kullandı: 

“Bu düşünce Avrupa’da başlayan enerji krizi ve yükselen enerji ücretleri sonrasında oluşmaya başladı. Bu her ne kadar geçici bir durum olarak görünse de, üretimin devamlılığı anlamında da bir hayli faydalı olacaktır. Avrupa’daki firmaların Türkiye’deki sektöre ‘Size sipariş verirsek, enerji problemine takılmadan yerine getirebilir misiniz?’, ‘Temin noktasında sorun yaşanır mı?’ şeklinde sorularla geliyor.

Çünkü Avrupa’daki birçok büyük fabrika enerji krizi nedeniyle ya tamamen üretimi durdurdu ya da üretimini yavaşlattı. Bu duruma çözüm arayan Avrupalı firmalar en yakın alternatif olarak Türkiye’yi ve Türk üreticileri görmeye başladı.”