25 / 12 / 2024

Aydınlı üreticiler jeotermale karşı!

Aydınlı üreticiler jeotermale karşı!

Aydın'da özellikle incir ve zeytinlik alanlarında açılan jeotermal kuyuları, geçimini tarımla sağlayan üreticileri tedirgin etti. Bunun üzerine jeotermal ile ilgili toplantı düzenleyen çevreci dernek ve kuruluşlar, üreticileri haklarını aramaları için bil



Efeler'in İmamköy Mahallesinde çevreci demek ve kuruluşlar, jeotermal ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bir kahvede yapılan toplantıya, çevreciler ile mahalle sakinleri katıldı. Üç nesildir geçim kaynakları olan zeytin ağaçlarının jeotermal için kesilmesine karşı çıkan mahalle sakinleri, haklarını arayamadıklarını ve jeotermal enerji alanlarının Çevresel Etki Değerlendirmesinden muaf tutulmasından dert yandı ve tarım alanlarının korunmasını istedi. 


Toplantıda konuşan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngör, Maden Tetkik Arama'nın (MTA) koyduğu kuralların hem işletmeciye hem de geçimini tarımla sağlayan üreticiye zarar verdiğini iddia etti. MTA'nın girişimleriyle jeotermal alanları için alınan kararların tarım alanları ve işletmecilerin aleyhine odluğunu savunan Öngör, MTA'nın jeotermal alanındaki çalışmalardan çekilmesi gerektiğini öne sürdü. Mahalle sakinleri ve çevrecilerin sorularını da yanıtlayan Öngör, tarla sahiplerinin haklarını aramaları ve jeotermalin çevreye etkisini önlemek için Valilik, Belediye ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvuru yapmalarını istedi. 

Doğal haliyle bile jeotermal kaynakların tarım alanları ve tarım ürünlerine zarar verdiğini öne süren Öngör, şunları dedi: "Jeotermal suyu, zaten çevre için zararlı. Etrafa bulaştığı zaman sorun. 

Bu, tabi koşullarda da yaşanabilir. Jeotermal suyu, eneıji elde etmek için açılıp işlendikten, sonra yeniden yer altına basılıyorsa sorun yok. Ama ondan önce kuyu açarken, kuyuları test ederken, yer seçerken, boru hattı çekilirken hem çevreye zarar veriliyor hem de tarımsal alanlar göz ardı edilerek enerjiye öncelik veriliyor. Jeotermalden elektrik elde ederken çevreye zarar vermemek de mümkün. Yeter ki kanun ve kanun adamları buna sahip çıksınlar. Daha da ötesi buradaki tarımsal hayatı canlandırmak verimi yüz kat artırmak da mümkün." Halkın jeotermal alanlarında bulunan ekili tarlaları ve ürünlerine zarar gelecek korkusunu da haklı bulan Öngör, Zeytin Koruma Kanunu sayesinde zeytinliklerin korunabildiğini söyledi. Tarım alanlarında bulunan jeotermal kuyuları ve tesislerinin çevresinde tarım yapılmamasının sebebinin MTA olduğunu, bundan yatırımcı firmaların da rahatsız olduğunu savunan Öngör, "Bu durum, yatırımcının da istediği bir şey değil. 

Ama kanun yapıcı ve kanunu hazırlayan MTA'nın hazırladığı raporlarla tarıma getirdiği kısıtlamalar zaten onu getiriyor. 


Bunlar, yatırımcının hiç çıkarına değil ama 'orada tarım yapılmasın' deniyor. Kuyunun etrafında '100 metre' diyorlardı şimdi 500 metreye çıktı. Bütün kuyuları kapsayan bir alanda,  TOKİ  ev yapmasın, sanayi kurulmasın, tarım yapılmasın kuralları getiriliyor. Bunlar da plana işlenmek zorundadır. Ondan dolayı bu kanunun ve bu konunu uygulayanların mutlaka değişmesi lazım. Şu anda jeotermal alanlarda tarım ve tarımsal faaliyetler kısıtlanacak, bu çılgınca ve yanlış bir şey. Jeotermal işletmecinin de çıkarına değil. Halkın da tam anlamıyla zararına" diye konuştu. 


Aydın Hedef Gazetesi



Geri Dön