AYM'nin Kanal İstanbul Projesi ile ilgili kararının gerekçesi açıklandı!
CHP, Yap-İşlet-Devlet modeline ilişkin yasaya eklenen ‘Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri’ ibaresinin iptal edilmesi talebiyle AYM'ye başvurmuştu. CHP'nin talebi reddedildi, AYM Resmi Gazete'de kararın gerekçesini yayınladı...
7614 sayılı Yap-İşlet-Devret modeline ilişkin yasaya eklenen ‘Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri’ ibaresinin iptal edilmesi gerekçesiyle Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmuştu.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, CHP'nin itirazını görüşen AYM, ‘Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri’ ibaresinin iptal edilmesi talebini reddetti.
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan AYM kararına göre, 7416 sayılı Yap-İşlet-Devret modeline ilişkin yasaya eklenen ‘Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri’ ibaresinin iptal edilmesini talep eden CHP'nin başvurusu oybirliğiyle reddetti.
AYM, aynı kararla, ilgili yasaya eklenen ibarenin yürürlüğünün durdurulması istemini de oybirliğiyle reddetti.
Yüksek Mahkemenin, Kanal İstanbul Projesi'nin yap-işlet-devlet modeli kapsamına alınmasına olanak tanıyan kanun maddesinin iptal isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesi yayınladı.
Anayasa Mahkemesi'nin oy birliğiyle aldığı red kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayınlandı.
Gerekçede, kamu kurum ve kuruluşlarınca ifa edilen ileri teknoloji veya yüksek maddi kaynak gerektiren bazı yatırım ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılmasını sağlamak amacıyla çıkarılan 3996 sayılı Kanun'un dava konusu kuralı da içeren 2'nci maddesinde kanunun kapsamının düzenlendiği açıklandı.
Dava konusu kuralla Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin 3996 sayılı Kanun kapsamında yap-işlet-devret modeli çerçevesinde sermaye şirketlerinin veya yabancı şirketlerin görevlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceğinin hükme bağlandığının anımsatıldığı gerekçede, bu projelerin hangi yöntemle gerçekleştirileceğinin ve buna ilişkin sözleşme usul ve esaslarını belirleme yetkisinin anayasal güvenceler gözetilmek kaydıyla kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında bulunduğunun açık olduğuna dikkat çekildi.
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde, kuralın, "sunulması planlanan hizmetin ve gerçekleştirilecek yatırımın gereklerinden hareketle özel sektörün kaynak ve sermayesinden yararlanılmasının anayasal olarak sınırlandırıldığı bir alanda düzenleme yapmadığı" vurgulandı.
Yayınlanan gerekçede, "Bu bağlamda Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin büyük finansman ve ileri teknoloji gerektirmesi halini göz önüne alan kanun koyucunun -kuralın gerekçesinde de ifade edildiği şekilde- bu projelerin ileri teknolojiye, günümüz ihtiyaç ve şartlarına uygun şekilde hızlı, etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilebilmesini, projelerde özel sektörün tecrübe ve sermayesinden faydalanılmasını, rekabet gücünün artırılarak proje maliyetlerinin düşürülmesini amaçladığı anlaşılmakta olup belirtilen amacın kamu yararına aykırı bir yönünün bulunduğu söylenemez." tespitinde bulunuldu.
Karar dosyası için tıklayın
İsmail Tatlıoğlu: Kanal İstanbul'un kamu kaynakları ile finansa edilmesi doğru değil!
Anayasa Mahkemesi'nden Kanal İstanbul kararı!