Ayşe Arman gibi ev aramanın 8 kuralı!
Hürriyet Gazetesi yazarı Ayşe Arman, emlakkulisi.com'un yazarları arasında yer alan Serdar Dağıstan'ın yazısını köşesine taşıdı
Hey durun...
Hemen dedikodu yapmayın...
Ne ev arıyorum ne de emlakçılığa başladım...
Emlak uzmanı olan Serdar Dağıstan...
Blogu var, "Emlak Gurmesi" diye bir köşe yazıyor.
Akıllı insanlar için gayrimenkul sırları, tavsiyeleri ve ipuçları veriyor.
"İyi de seni niye ilgilendiriyor" derseniz...
Ben bir ev manyağıyım.
Üç kuruşu bir arada görsem, ev almak isterim.
Olmadı kiralamak isterim, döşemek isterim, olmayan evlerim için resimler alıyorum, burada Vietnam'da bile, hayalimde o resimleri o evlerin duvarlarına asıyorum, o evlerin salonlarına L beyaz koltuklar yerleştiriyorum...
Şimdilerde, bazılarını Fransız koloniyel tarzda döşüyorum.
Saygon'da öyle güzel evler gördüm çünkü...
Nedir bendeki bu ev tutkusu bilmiyorum.
(Eminim psikiyatrik bir açıklaması vardır.)
Sevdiğim bütün ülkelerde, şehirlerde evim olsun istiyorum.
*
Serdar Dağıstan'a gelince...
Kimdir hiçbir fikrim yok.
Hiç görmedim.
Ama tabii internet icat oldu, mertlik bozuldu, hemen araştırdım. Gayet parlak ve donanımlı biri. Boğaziçi Makine mezunu. Proje yönetimi yüksek lisansını Northwestern Üniversitesi'nde yapmış, yetmemiş aynı üniversitede bir de işletme yüksek lisansı attırmış. Valenti Builders bünyesinde proje yöneticisi olarak birçok başarılı inşaat projesine imza atmış. Şimdi de, CDS Yapı bünyesinde, proje geliştirme ve inşaat yönetiminden sorumlu.
İşte bu beyefendi, gayrimenkul arayanlara benim yazılarımda saptadığı 8 özellikten yola çıkarak mini bir rehber hazırlamış.
Çok hoşuma gitti.
Sizinle paylaşmak istedim.
Buyurun buradan okuyun:
Eviniz eskidi mi, komşularınızdan mı şikâyetçisiniz, sığmıyor musunuz, boşandınız mı, vs... Her ne sebeple olursa olsun yeni bir ev arayışınız mı var?
Google'da Ev Arıyorum diye arama yaparak veya sadece gazete, internet, televizyonlarda gözünüze sokulan evleri değerlendirecek kadar tembel değilseniz, Ayşe Arman gibi ev aramanın 8 kuralı size yardımcı olabilir!
İşte ev arayanların Ayşe Arman'dan öğrenmeleri ve yapmaları gereken 8 şey:
Araştırmacı: Ayşe Arman, ilgisini çeken bir konuya kafayı taktı mı bırakmıyor. Konu ile ilgili herkes ve her şeyi öğrenmeden yazısını da basmıyor. Siz de yeni evinizi ararken, size yardımcı olabilecek her yolu, yordamı ve kişiyi araştırın. Elemelere, size uyacak tüm evleri ve projeleri araştırdığınıza emin olduktan başlayın.
İyi sorucu: Arman'ın soruları düz mantık. Dolambaç yok. Çat diye soruyor ve cevabını alana kadar da soruyu sormaya devam ediyor. Siz de yeni eviniz için araştırmanızı yaparken, ilk önce kendinize, sonra da size yardımcı olmak isteyenlere aklınızdakileri hepsini sorun. Soruların cevaplarını not edin. Cevapların değiştiğini görürseniz, yanlış yoldasınız. Sorularınıza ve ihtiyaçlarınıza en doğru cevabı veren evleri değerlendirin.
Detaycı: Dubai'deki evindeki tavşanı, eşi ile beyaz koltuklarda oynaşmaları, kızının kıvırcık saçları vs... hepsi Arman'ın yazılarından öğrendiğim detaylar. Bana lazım değil belki ama yeteri kadar detay vererek okuyucuyu yazının içine sokuyor, yazıyı okuyanın kafasında canlandırıyor. Siz de seçtiğiniz evleri değerlendirirken detaya inin; kendinizi o evde televizyon seyrederken, mutfakta bulaşık yıkarken, çamaşırları asarken, binaya girerken, duş alırken vs... canlandırın. Kafanızdaki görüntü sizi mutlu etti mi?
Tarafsız: En doğru konuları incelerken bile yanlış tarafın temsilcileri ile de görüşüyor. Soruları ile ne cevaplayanı ne de okuyanı bir tarafa doğru yönlendirmiyor. Kendi görüşünü açıklıyor ama okuyucunun kendi kararını verebilmesi için her iki tarafa da söz hakkı veriyor. Siz de yeni evinizi ararken ve seçerken tarafsız değerlendirin. Sadece duygularınıza göre hareket ederseniz, kısa bir süre yanlış yaptığınızı fark edersiniz.
Ailesine bağlı: Herkese ve her şeye rağmen kimseyi dinlemeyip, kocası için Dubai'ye taşındı. Ailesi ve dolayısıyla kendi mutluluğu için de Dubai'de yaşamaya devam ediyor. Siz de evinizi seçerken, beraber yaşayacağınız bir aileniz var ise, onların önceliklerini de kendinizinkiler ile aynı seviyede tutun. Sadece 3-5 kuruş daha ucuz diye en yakın alışveriş merkezine kilometrelerce uzakta bir yere taşınıp eşinize zulüm etmeyin.
Heyecanlı: Kafasına türban takıp yazın ortasında Nişantaşı, Alsancak ve Çeşme'de dolaşırken işini yapmanın heyecanıyla sıcak ve ters bakanlara aldırmamıştı. Sizin için de farksız. Ev arama süreci, işin en heyecanlı kısmı. Özellikle bu piyasada alıcı pozisyonunda olmak, kral olmakla aynı. Pozitif olun ve heyecanınızı her arayışta canlı tutun. Seçim yapmanız daha kolay olacaktır.
Sınırlı: Her ne kadar birçok detayı okuyucuları ile paylaşsa da, ailesi ve işinin arasındaki sınırı kimse tarafından aşılmamak üzere çizmiş. Yeni evinizi ararken siz de sınırlarınızı belirleyin; bütçe, konum, m2 vs... Arayışınız kolaylaşacak ve sonsuz seçenek arasında kafanız karışmayacaktır.
Sınırsız: Sonuç olarak kadın bu yaşta yarıçıplak pozlar verdi! Siz de yeni ev seçiminizi yaparken sınırsız olun. Elemelerinizi yapıp son 3 ev arasından seçim yapmaya geldiğinizde tüm sınırlarınızı unutun ve sizi önünüzdeki 10 sene için en mutlu edecek olanı seçin.
Haklı mıyım?
* * *
Haklı mı haksız mı ben bilemem...
Bu sıraladığı özellikler bende gerçekten var mı, onu da bilemem.
Ama yazı hoşuma gitti. Daha doğrusu, eridim gitti! Serdar Dağıstan'a teşekkür ediyorum. Saygon birası içmeye devam edeceğim tatilime dönmeden, bu özellikler bende yoksa bile, var etmeye çalışacağımdan...
Hiç kuşkunuz olmasın...
Byeeeeeeee.
İtirazım var...
Tabii ki olacak...
Serdar Dağıstanlı'yı övdüm, yere göğe koyamadım ama emlak gurmesinin yazdığı blogda birden "Kaç yaşındasınız?" sorusunun altında yazan şıklar dikkatimi çekti...
Çıtır... 30'dan küçük...
Kıtır... 30-40 arası...
Eski kıtır...40-50 arası...
Yani ben "eski kıtır" mı oluyorum bu durumda?
Eski kaşar gibi bir şey...
Teessüf ediyorum valla!
Ayşe Arman/Hürriyet