Genel

Ayşe Arman'ın Trump Towers'taki Çalışıyorum ve Sevişiyorum Evi'ne tepki!

Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman'ın Trump Towers'taki Çalışıyorum ve Sevişiyorum Evi'ni gördükten sonra "Ağır gıcık olmaya başladım sana" diyerek tepki gösteren okuruna cevap verdi... İşte Ayşe Arman'ın o cevabı...

Ayşe Arman'ın Trump Towers'taki evini izlemek için tıklayın!

İşte o yazı;

Ağır gıcık olmava başladım sana

Son zamanlarda ağır gıcık olmaya başladım yazdıklarına. Özellikle Trump Towers'taki daireyi gördükten sonra. Fazla suni geliyor anlatmaya ve gözümüze sokmaya çalıştığın hayatın. Kimse bu kadar mutlu olamaz! Herkesin mutlaka derdi, tasası vardır. Aksi, doğaya, dualite'ye aykındır. Herkes seks yapıyorken, çoğu kadının bir kocası, çocuğu varken özetle bu, son derece doğal bir şeyken, senin, kendininkileri bu denli okurun gözüne sokmanın altında başka bir şeyleri gizleme isteğinin yattığı kanaatindeyim. Hadi okura yutturdun diyelim, aynaya baktığında gördüğünü de kandırmaya mı çalışıyorsun... (Didem B.)

Bana ne gıcık oluyorsun Kendi hayatına özen göster

Ne yapmamı istiyorsun Bir daire döşerken etrafa mutsuz ve somurtan fotoğraflar koymamı mı Mahmut, duvarlarda enerji veren renkler kullanmış, onları mı değiştirsin İç karartıcı ve depresif bir ev mi yapsaydık Yatak odasına iç çamaşırı koymam mı seni sinir etti Kelepçe koymam mı Biz kelepçeyle sevişmiyoruz. Eskiden denemiştik. Gülmekten sevişemedik, vazgeçtik. O, oyuncak! Gerçeği temsil etmiyor. Bir oyun, ti'ye alma, dalga geçme aracı. Her zaman kırmızı donlar da giymiyorum sevişirken, o da temsili. Zaten bu aralar Alya bizimle uyuyor, sevişmek için kendimizi banyoya kilitlememiz gerekiyor, Beyrut'ta da öyle yaptık, bak o da eğlenceli oluyor. Görüyor musun, ben bunda da olumlu bir şey bulabiliyorum. Şikyet etmek yerine, bundan keyif alıyorum. Kafam böyle benim. Belki senden farkım bu. Sana göre daha safım belki de sır bu. Ama şimdi, sen buna da kızarsın. "Böyle kafa olmaz, yalan söylüyor!" dersin. Derdim yok değil, var, kafamda hayata geçirmek istediğim bir sürü şey var, o kadar çok işe bölündüm ki, yetişemiyorum. Sürekli kendimi zorluyorum, yoruluyorum. Ama bunlar da dert değil, gerçek derdim yok Allah'a şükür. Sağlıklıyım, sevdiklerim yanımda. Allah dert vermesin. Senden farkım, kimse hakkında, "Neden mutlu Neden gereğinden daha mutlu Neden, neden, neden" diye sormuyorum. Sen de sorma. Onun yerine kendi hayatına özen göster. Kafayı kötüye çalıştırmak zarar verir. Mutsuz eder adamı. Sonra hırs içinde böyle mail'ler döşenmeye başlarsın...

Ayşe Arman / HÜRRİYET