Batman Çayı Islah Projesi inşaat sektörünü etkiliyor!
Batman Çağdaş Gazetesi köşe yazarı olan Arif Arslan bugünkü yazısında Batman Çayı Islah Projesi'nin inşaat sektörüne, yatırımlara etkisini anlattı. Arslan, eğer projenin kapılarına kilit vurulursa sektörün durma noktasına geliceğini belirtti.
İnşaat sektörünün can damarı olan beton santral sahipleri ile kum ocağı işletmecilerini bir dinleyin bin ah işitin... “İnşaat sektörü durursa her şey felç olur” diyor ve ekliyor yatırımcılar; “Bu coğrafyaya yatırım yapmanın bedeli ağırdır...”
DSİ’nin‘Batman çayı ıslah’ projesi değişikliğe uğramış kimsenin haberi yok. Batman köprüsünde peyzaj çalışmaları yapılıyor, ötesi yok. Nedense bu projenin ayrıntılarını kamuoyuna duyuran merci de yok....
ISLAH PROJESİ HİKAYESİ
Batman çayı yatağında topu topu 5 beton santrali ve kum ocağı var.
Son günlerde ‘boğulma’ vakalarıyla gündeme gelen bu tesislerin sahiplerine bir dokun bin, ah işit...
Yıllar önce geçici ruhsat aldıkları Batman çayı kıyısındaki her tesiste ortalama 70 ila 100 arasında işçi çalışıyor.
Devlet Su İşleri’nin üç-dört kez tören yaptığı ve dönemin eski Bakanlarının da iki yılda bir kurdela kestikleri şu meşhur ‘Batman çayı ıslah’ projesinin hikayesi tam bir muamma.
Proje değişikliğe uğramış, kimsenin haberi yok.
Malabadi köprüsü ile Samanyolu köyü yakınlarında ‘kışlık-yazlık’ kanal yapımı aylardır durmuş.
Son aylarda çalışmanın olduğu alan ise Batman çayı köprü çevresi.
DSİ’nin peyzaj çalışmaları kapsamında dikilen fore kazıklar, Batman çayı kıyısında; yüzme bilmeyen gençler için bubi tuzağını gibi.
Yer yer fore kazıkların çakıldığı Batman çay yatağı boğulma vakalarına adeta davetiye çıkarıyor.
YATIRIMCI NE YAPSIN?
Yatırımcı dertli mi?
Dertli...
Batman çayı yatağında inşaat sektörünün can damarı konumundaki beton santral firmaları yanlış değerlendirilmekten şikayetçi.
Yatırımcılar sitem ediyordu;
“DSİ’nin ıslahını yaptığı Batman çayı yatağında iki yıldır proje durmuş durumda. Daha doğrusu proje değişikliğe uğradı. Kimsenin haberi yok. Birçok kurum yöneticisi sanki 30 kilometreye yayılacak proje devam ediyormuş gibi o eski projenin akıbetini soruyor. Şu anda DSİ’nin Batman çayı köprüsü çevresinde peyzaj düzenleme projesi dışında bir çalışması yok...”
Yaz mevsiminde boğulma vakalarının sorumlusuymuş gibi bazı çevrelerin kendilerini hedef göstermesinden de yakınıyor yatırımcılar;
“Boğulma vakalarında kaybedilen her bir genç kendi evladımızmış gibi üzülüyoruz. Geleceğimiz olan gençlerimizn o sularda boğulmasına asla seyirci değiliz. Tesislerimize yakın çevrede suya girmek isteyen çocuk ve gençleri sürekli uyarıyoruz. Su yatağında yüzmemeleri için şantiye görevlileri sürekli ikazda bulunuyor.”
İNŞAAT SEKTÖRÜ DURURSA...
Batman Valiliği, DSİ ve diğer ilgili kurumların, çay yatağındaki tesislere yönelik çözüm getirmesini de dört gözle bekleyen tesis sahipleri, bakın neler diyor;
“Eğer çay yatağındaki tesislerin kapısına kilit vurulursa, inşaat sektörü durma noktasına gelir. Batman’daki inşaat sektörü her mevsim canlıysa bu tesislerinde mutlaka payı vardır. Çevre dostu birer tesisiz. Her santralin bitişiğinde botanik bahçe ve seralar var. Ticaretin durma noktasına geldiği bölgede bir de bu tesislerimizin kapısına kilit vurulursa; yüzlerce insan zor durumda kalacak. Kimse bunun farkında değil.”
“BİZE VERİLEN VAATLER UNUTULDU”
Batman çayı yatağındaki beton santralleri ile kum ocaklarına yönelik geçmişteki Valilerin de Malabadi çevresinde verdikleri ‘taş ocağ’ı vaatlerinin havada kaldığını anımsatmadan edemiyor yatırımcılar;
“Büyük kentlerde de benzeri tesisler açılıyor. İnşaat sektörünün can damarı olan bu tesisler, yüzlerce insana istihdam alanı açıyor. Sadece bu tesislerde değil, inşaat sektöründeki diğer kesimi de bu işin içine alırsanız, onbinleri bulan bir kesim inşaat sektöründen geçimini sağlıyor.”
Dönemin Valilerinin verdikleri ‘taş ocağı’ sözünün yerine getirilmesini isteyen tesis sahipleri, haklı olarak soruyor;
“Valilik ya da DSİ şimdiden bize yer versin. Hemen tesislerimizi o bölgelere taşıyalım.”
Bu coğrafyada yatırımcı da olmak zor yaşamak da...
Bir de empati yapıp karşıdakini dinleyin...
Arif ARSLAN/Batman Çağdaş