27 / 12 / 2024

Belediye meclislerinde neden hep imar konuşulur?

Belediye meclislerinde neden hep imar konuşulur?

Posta Çukurova GAP Gazetesi köşe yazarı olan İsmail Güneş bugünkü yazısında ''Belediye meclislerinde neden hep imar konuşulur?'' sorusuna cevap buldu. İşte Güneş'in o yazısı...



Geçen haftaki yazımızda milletvekillerimizin meclis faaliyetlerini ele almıştım. Okuyucularımız konuyla ilgili çok sayıda yorum ve geri dönüşte bulundular. İlgilerine ve hassasiyetlerine teşekkür ediyorum. Konunun özü seçmen ve seçilen arasındaki ilişkinin sürekli olmasının ve denelim fonksiyonunun yine seçmene düştüğünün vurgulanmasıydı. Ancak bu bağın yeterince oluşmaması nedeniyle çoğu kez önyargılarımız kanaatlerimizi oluşturuyor. Bugün yaşamımızda yediden yetmiş yediye sunulan hizmetler nedeniyle herkesi ilgilendiren hizmetler sunan kurumların başındı gelen belediyeler ve meclis faaliyetlerine göz atacağız. İlk olarak Büyükşehir Belediye Meclisini ele alacağım. Büyükşehir Meclisi bir anlamda o ilin yerel parlamentosu niteliğindedir. Dolayısıyla yerel meclis en üst düzeyde o kentin sorunlarını ele alan karara bağlayan ve çözümler üreten yerdir. Mecliste konuşulan konular şehrin genel eğilimlerini, önceliklerini, beklentilerini, sorunlarını anlamamız konusunda bize yardımcı olur. Aralık 2015, Ocak ve Şubat 2016  Adana  BŞB Meclis kararlarını incelediğimizde görüşülen ve alınan 87 kararı inceleme şansı buldum. Bunlardan 2 tanesi rutin yasa gereği yapılması gereken denetim ve ihtisas komisyonu seçimlerden oluşuyordu. Mahkeme kararlarının uygulanması ve yönetmeliklerle ilgili düzenlemelerin yapıldığı karar sayısı 8 taneydi. Tarife, ek tarife, kadro değişikliği, mevsimlik işçi, sözleşmeli personel gibi özlük haklarını ilgilendiren 6 konu ele alınmıştı. Protokoller ve işbirlikleri kapsamında ele alınan 4 konuya bakınca Tebriz'in kardeş şehir ilan edilmesi. Adana Valiliği ile Tepebağ için yapılan işbirliği protokolü ve Çukurova Kalkınma Ajansına yapılacak proje başvurusu ele alınmıştı. Ayrıca İncirlik Hava Üssü mania alanı konusu da ele alınmıştı. Hizmetlere ilişkin devir, belediye hizmetleri, geçici hayvan barınağı kurulması ve Kireçocağı'nın afet riski ilanı konusu olmak üzere 4 konu ele alındı. 


ADANA BŞB'NİN GÜNDEMLERİ 


Toplamda şu ana kadar 24 karan inceledik bunun dışında kalan 63 kararın tamamı ise doğadan ve dolaylı olarak imar ile ilgiliydi. Bu kararların detaylarına bakınca 1 tanesi kentsel dönüşüm, 1 tanesi kamulaştırma ve gayrimenkul alımı ile ilgili borçlanma. 1 tanesi gayrimenkul takası. 3 tanesi tahsis. 10 tanesi nazım imar planı değişiklik veya revizyonu. 23 tanesi uygulama imar planı ve 24 tanesi mazım imar planına ilişkindi. Tabloya genel olarak bakıldığında BŞB Meclisinde son üç ayda karara bağlanan konuların yüzde 72'si imar konularından oluşmaktadır. Pek çok BŞB'de de benzer manzara var. Belediyelerin bütçe ayı olan Kasım ayını bir kenara bıraktığımızda 11 ay boyunca imar konuşan ve karara bağlayan bir meclis yapısı ortaya akmaktadır. Peki, neden BŞB Belediye meclislerinin karara bağladıktan konuların üçte ikisi imar konularıdır? Bu soru bizi kentsel rant kavramına götürür. Kentleşmenin hızlanmasında beraber tarımsal ve kentsel topraklar çekici bir alan olma niteliği kazanmıştır. Kentleşmenin çarpıklığını ve sağlıksız gelişiminin en temel nedeni büyükşehirlerde giderek artan kentsel rantlardır. Bu bir paylaşım mücadelesidir. Mücadelenin ana alanını da toprak oluşturur. 


İMAR KOMİSYONUNDA KİMLER VAR? 


Çevre bilimciler, ekonomistler, mühendisler, sosyologlar, mimarlar, şehir plancıları, yer bilimcileri sağlıklı bir kent yapısının oluşturulmasında üzerlerine öncelikli roller düşen meslek alanlarıdır. Bu alanların tamamına yakını özel bir ihtisas alanıdır. Çalışmamızın en son bölümünde Adana gibi Avrupa Birliğinin 5 ülkesinden daha fazla nüfusa. 4 ülkesinden fazla yüz ölçüme sahip bir kentin BSB'sinin İmar ve Bayındırlık Komisyonunun profiline bakmak istedim. Komisyon işadamı, eczacı teknikeri, çiftçi, avukat, müteahhit, emekli, serbest mai müşavir, serbest meslek sahiplerinden oluşuyor. Komisyonun üyelerinin yüzde 45'i yüksekokul ve üniversite mezunu iken, yüzde 45'i ortaokul ve lise mezunlarından oluşuyor. Milyonlarca insanın kaderini, yaşam kalitesini yakından ilgilendiren konuların karara bağlandığı bu mekanizmanın en iyi sonucu veren yöntem olup olmadığı tartışılmalıdır. 



İsmail GÜNEŞ/Posta Çukurova GAP


Geri Dön