Beykoz Kundura Fabrikası Kabadayı dizi için plato oldu!
Ay Yapım’ın, ‘Kabadayı’ dizisi için yaptırdığı platoyu eylül başına yetiştirebilmek için hummalı bir çalışma Beykoz Kundura Fabrikası’nda
‘Kabadayı’nın aşkı için racon keseceği gazino, yaşadığı mahalle, hikaye gereği gerekli bütün mekanları sıfırdan yapıyorlar Beykoz’da
2012-2013 Süper Lig futbol sezonunun başlamasına bir hafta kala Galatasaray’la Fenerbahçe arasında oynanan ‘Süper Kupa’ maçı, yazın reyting rekorunu kırdı.
Böylece Turkuvaz Grubu, maç için verdiği parayı fazlasıyla geri aldı.
Olaya, ATV’nin sadece maç için aldığı reklamlar gözüyle bakmamak lazım. Çünkü şöyle bir ticari başarı sergiledi Turkuvaz Medya Grubu.
Maçın görüntülerini, rakiplerine Ahaber logosuyla verip, haber kanallarının tanıtımını yaptı.
Yaz ekranının reyting rekorunu kıran bir maçın yayını sırasında sürekli ATV’nin yeni dizilerini tanıtıp, seyirciye çengel attı.
‘Süper Kupa’ maçını izleyene kadar ATV’nin yeni yayın döneminde hangi dizileri yayınlayacağı hakkında en küçük bir fikri olmayanlar, bugün; Kenan İmirzalıoğlu’ndan Necati Şaşmaz’a, Öykü Çelik’ten Tuğçe Kazaz’a, Hazal Kaya’dan Tardu Flordun’a, Berk Oktay’dan Bergüzar Korel’e kadar birçok ünlünün yeni yayın döneminde dizileriyle ATV’de olacağını biliyor.
Hayli zamandır dizi tutturma konusunda sorun yaşayan ATV’nin yeni yayın dönemine oldukça iddialı hazırlandığını da öğrenmiş oldu kamuoyu.
‘Kurtlar Vadisi Pusu’ yeniden ATV’de
Mahsun Kırmızıgül, ‘Hayat Devam Ediyor’dan sonra ‘Benim İçin Üzülme’ adında bir dizi daha yapıyor kanala.
Tuğçe Kazaz, Tardu Flordun, Hazal Kaya’nın başrolünü paylaştığı ‘Son Yaz’, önce ‘Ege Aşıkları’ olan ismi, esin kaynağı olan filmdeki gibi ‘Alev Alev’e dönüşen Rojda Demirer, Berk Oktay ve İlker İnanoğlu’nun dizisiyle, ‘Kabadayı’ ATV’nin yeni yayın döneminin iddialı işleri.
‘Fatih’ dizisinin platosunu gezmeye gittiğimde Beykoz Kundura Fabrikası’na, önce ‘Kabadayı’nın inşaatı çıkmıştı karşıma.
Ay Yapım’ın, ‘Kabadayı’ dizisi için yaptırdığı platoyu eylül başına yetiştirebilmek için hummalı bir çalışma vardı fabrikanın bahçesinde.
‘Kabadayı’nın aşkı için racon keseceği gazino, yaşadığı mahalle, hikaye gereği gerekli bütün mekanları sıfırdan yapıyorlar Beykoz’da.
STATÜNÜN ÜÇ YENi SEMBOLÜ
Uzunca süredir kullandığım çift hatlı Samsung telefon geçen hafta resmen isyan bayrağını çekti, kilitledi ve “Benden buraya kadar” dedi.
Telefonun günün birinde beni yarı yolda bırakacağını hesaba katmadığımdan ve SIM kartların hafızaları sınırlı olduğundan bütün numaralar onun hafızasında kayıtlıydı. Mecburen yeni bir telefon aldım kendime.
Hem de yine Samsung.
Palladium’daki Darty’den çıktım, eve geldim, o da başladı sapıtmaya.
Ambalajından daha yeni çıkmış bir cep telefonu durup dururken kapanır mı kendiliğinden?
Benimki 24 saatte 5 defa resetleyince kendini, ertesi gün götürdüm aldığım yere.
Sanıyordum ki, ‘arızalı’ telefonu alıp, yenisini verecekler.
Ama öyle olmadı. Neymiş?
“Efendim, cep telefonunda öyle bir sistem yok, servise göndereceğiz.”
400 TL’lik telefonu alıp, tuşları bile silinmiş, ‘ikinci el’de kimsenin 20 TL bile vermeyeceği bir ‘servis telefonu’ getirdi görevli.
Servise bıraktığınız telefon 2 bin TL olsa bile, yine aynı telefonu veriyorlar size.
O uyduruk telefon için kimlik kartımın fotokopisini isteyince görevli, ne Şam’ın şekeri, Ne Arap’ın yüzü deyip, çıktım Darty’den.
Elimde iki SIM kart, ama konuşacak telefon yok.
Bir süredir benimle, “iPhone 4 S’imi sana vereyim, onun yerine Samsung Galaksy S III al bana” pazarlığı yapan oğlum Yağız’ın rehberliğinde girdik bir cep telefonu mağazasına.
Hangi telefon daha çok satılıyor diye sordum, satış elemanına.
“En çok iPhone satılıyor, ama ben olsam Samsung Galaksy S III alırım” deyince, sebebini sordum, verdiği yanıt ilginçti:
“iPhone cep telefonu, otomobil anahtarı ve bir paket sigara, gençler ve beyaz yakalılar açısından bir statü ve prestij göstergesi. Bunların üçü bir arada olacak masa üzerinde. Yazın bir de güneş gözlüğü eklendi mi buna, prestij tamamdır. iPhone’un bu kadar çok satmasının sebebi, rakiplerinden daha iyi olması değil, prestij üçlüsünden biri olması.”
GÜL, 103 ÜLKE DOLAŞTI GERiYE 90 ÜLKE KALDI!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya’da geçirdiği beş yılda 103 ülke dolaşmış.
Demek ki yılda ortalama 20 ülke gezmiş. Gül’ün görev süresi ne zaman dolacak?
2 yıl sonra.
Gül, bu sürede 40 ülke daha dolaşsa eder size 7 yılda 143 ülke.
Kaç ülke var dünyada?
Birleşmiş Milletler’e kayıtlı 193 ülke var.
Gül, iki yılda 90 ülkeyi dolaşamayacağına göre, yeniden Çankaya’ya aday olmak istemesinin bir nedenini anlamışsınızdır herhalde.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın. (Mevlana)
Milliyet Cadde/Ali Eyüboğlu