Genel

Beyrut mimarisi İstanbul'daki restoranlara yayılıyor

Artık Lübnan havası solumak için artık binlerce kilometre yol gitmeye gerek yok. Farklı restoran konseptlerini bünyesinde barındıran İstanbul'da şimdi de Lübnan rüzgarları esiyor

Bir süre öncesine kadar şehrin bu konseptteki mekanları Talimhane'deki Falafel House ve Taksim'deki Lübnan Lokantası'yla sınırlıydı. Ancak eğlence ve yeme-içme sektörünün duayeni İzzet Çapa'nm Lübnan restoranı Al Jamal'la birlikte girişimcilerin de gözleri bu mutfağa döndü. Asmalımescit'teki Gülistan Pera, Hilton'un çatı katmda açılan Al Bushra ve Ortaköy'deki Nomads, bu trendin son örnekleri. 2010'un son çeyreğinde açılan bu Lübnan mutfaklarının yanı sıra birçok ünlü restoran da mönüsüne Lübnan yemeklerini sokmaya başladı...

AĞIZ YAKIYOR, CEP YAKMIYOR

Peki ne oldu da Lübnan yemeğini bu denli sever olduk İstanbul'un en genç Lübnan restoranı Nomads'ı bünyesinde bulunduran Su Entertainment'ın Genel Müdürü Güven Ka: rataş, bu ilgiyi yarı Türk yarı Arap lezzetlerden oluşan karma bir mutfak olmasına bağlıyor. Yani baharat, zeytinyağı, bulgur ve acının başrolde olduğu Lübnan yemekleri, bizim özellikle doğu ve güneydoğu tatlarına benzediğinden hem Türk hem de Türkiye'ye gelen ve farklı deneyim arayan yabancı konukların ilgisini çekiyor. Hatta Karataş, batıdan gelen konukların oryantalist İstanbul'u bu tür mekanlarda bulduğunu vurguluyor. Doğudan gelen konuklar da bu restoranlarda diledikleri gibi eğlenme şansına sahip oluyor. Kısacası Karataş'a göre Lübnan restoranları, istanbul'un doğu ve batı arasındaki köprü rolünün adeta gece hayatına yansımış modeli...

Yaklaşık 5 yıldır Lübnan ve Filistin lezzetleri sunan Falafel House'un işletmecisi Volkan Polat da Türk damak tadına uygun olmasının yanı sıra Lübnan mutfağının tüm dünyaca sağlıklı bulunmasının da artan ilgide etkili olduğu görüşünde. Polat, bu mutfağın en ünlü baharatı zahter ve en ünlü mezesi humusun Türk mutfağında da ayrıcalıklı yere sahip olduğunu anlatıyor. Adından da anlaşılabileceği üzere bu mekanda en çok tüketilen Lübnan yemeği ise tahin sosuyla sunulan nohut köftesi "falafel". Polat, bamya ve nohuttan yapılan "ful" ile nohuttan yapılan "lebeniye"nin de çok sevildiğini anlatıyor.

Mezelerin fiyatının 3.5-5 TL'den başladığını söyleyen Polat, bulgurlu maydanoz salatası "tabule"nin de dahil olduğu mönünün fiyatının 15 TL olduğunu söylüyor. Yemeklerin ardından konuklara ünlü Arap kahvesi "kakuli" ikram ediliyor.

Son dönemde İstanbulluların ilgisi artsa da Falafel House'un müşteri kitlesinin çoğunu İstanbul'a ziyarete gelen Arap turistlerle farklı mutfakları denemekten hoşlanan Avrupalılar oluşturuyormuş. Artan talep üzerine mekanı büyütme kararı aldıklarını söyleyen Polat, farklı şehirlerden ortaklık ve franchise teklifleri geldiğini de sözlerine ekliyor.

ORTAKÖY'DE ORYANTAL ŞOVLAR

Lübnan konseptiyle İstanbul'a gelen Arap turistleri çekmeyi planlayan bir başka yatırımcı grup da Su Entertainment... Grup, 2001'den bu yana Amsterdam'da hizmet veren Hollandalı Lübnan restoranı Nomads'm ilk şubesini Ortaköy'de açtı. İsmini Arap ülkelerinin bedevi göçebelerinden alan Nomads'ın 250 kişilik yemek ve 500 kişilik kokteyl kapasitesi bulunuyor. Mekanda mezeler Lübnan ekmeğiyle birlikte dev yuvarlak bakır tepsilerde sunuluyor. Fiyatlar hafta içi 140, hafta sonu ise 160 lira.

Su Entertainment Group Genel Müdürü Güven Karataş, mimarisi çok özel bu mekan için 2 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını açıklıyor. Bu yatırımda en büyük kalemleri dekorasyon, ses sistemi ve havalandırma oluşturmuş. Mekanda kullanılan lambaların bile el işçiliği olduğunu vurgulayan Karataş, bunların Fas'ta 5 aylık çalışma sonucunda tamamlandığını belirtiyor. Amsterdam'dan gelen Fas aşçıların çalıştığı mekanda, üniversite mezunu dansçılar da Lübnan şovlarını sunuyor. Karataş, Fransa'da yaşayan Arap asıllı sanatçı Rashid Taha'nın da bu yıl Nomads'ta sahne alacağını söylüyor.

Karataş, başta Ankara ve Antalya olmak üzere birçok ilden franchise teklifi aldıklarını söylüyor. Yakın zamanda bir diğer teklif de Dubai'deki Arap bir girişimciden gelmiş.

OTELLERDE DE LÜBNAN BEREKETİ

Lübnan mutfağına yoğun talep beş yıldızlı otelleri de etkilemiş. Hilton'un çatı katında açılan Al Bushra'nın işletmecisi Ergun Yücebıyık, birçok farklı konsepte ev sahipliği yapan İstanbul'da tam donanımlı bir Lübnan mutfağının eksikliğini hissederek böyle bir girişime karar verdiklerini söylüyor. Yücebıyık, İstanbul'da bu konsepti oluşturmadan önce yaklaşık 1 yıl boyunca ön araştırmalar yaptıklarını, neredeyse Beyrut'taki tüm popüler restoran ve eğlence mekanlarını incelediklerini anlatıyor: "Sonunda 'bereket' anlamına gelen Al Bushra'nın tasarımını ve mönüsünü hazırladık. Bu mekanda kullandığımız baharatları bile Lübnan'dan getirtiyoruz. Şef aşçımız Hekmat Nader de Beyrut'tan bu iş için İstanbul'a geldi."

Al Bushra'da en çok tüketilen lezzetler çiğköfteyi andıran "kıbbe", tahinli ve naneli süzme yoğurt "mutabbal", zeytinyağlı acılı ceviz ezmesi "mulıammara", üzerinde kızarmış yufka parçalarıyla Lübnan usulü karışık salata "fattuş"... Sıcaklar arasında ise en büyük ilgiyi bir tür börek olan "sembusek", yaprak dolması "warakenab", bulgurlu çiğ et "kebbeh nahey" görüyormuş. İçki dahil akşam yemeğinin kişi başı ortalama fiyatı 110 TL.

TALEBİ GÖREN "LÜBNANLI" OLUYOR

İstanbul'un Lübnan restoranlarına gidenler, lezzetli yemek¬lerin yanı sıra dışı eğlence ve şovlarla tanışma imkanı da buluyor. Bu konuda en iddialı olansa kuşkusuz İzzet Çapa'nın Al Jamal'i... Bol ritim ve oryantal şov üzerine kurulu. Lübnan eğlencesini İstanbul'un merkezine taşıyan Çapa'nın bu konsepti çok revaçta. Lübnan konseptine yoğun ilgiden yola çıkarak mönüsünü, tasarımını değiştirip Lübnan meyhanesi halini alan Bakırköy'deki Felek 10 yıllık bir restoran. Felek'in yetkilisi Fatoş Mirza, Felek'te sınırsız yemek ve içkinin yanı sıra Lübnan eğlencesiyle dolu bir gece geçirmenin bedeli 100-110 TL olduğunu söylüyor.
Para/Melis TOSYALI