Binali Yıldırım'dan İzmir'de gözetleme kulesi açıklaması!

İzmir programı kapsamında Ziraat Odasını ziyaret eden Bakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, İzmirin tarım, hayvancılık ve ziraatı ayakta tutan, Türkiye genelinde bu alanda en büyük katma değeri sağlayan bölge olduğunu söyledi.

Bakan Yıldırım, kentin bu özelliğinin çok öne çıkmadığını, Gediz, Bakırçay ve diğer havzalarda binlerce İzmirlinin çalıştığını,  İzmir  ve Türkiye için ürettiğini belirterek, "Alınteri döken bu İzmirli hemşehrilerimi seçim öncesi dönemde tanıma fırsatım oldu. Çok da memnun oldum. Her türlü soruna rağmen olayları soğukkanlı değerlendirebildiklerini gördüm. Aslında çok da beklentileri yok. Devletin sıcak ilgisini istiyorlar" dedi.

Tarımsal dönüşümü sağlamak için, tarım temsilcileriyle yakın ilişkiler halinde olacağını, yeni teknolojilerin bu sektörde de önem taşıdığını dile getiren Bakan Yıldırım, tarımsal üretimin katma değere dönüşmesinin büyük önemi bulunduğunu ifade etti.

Bakan Yıldırım, tarım ve hayvancılıkta büyük potansiyel olduğunu, bu durumun rakamlardan da çok net görüldüğünü kaydederek, "Ama bunun kalıcı hale gelmesi ve bu insanların emeklerinin karşılığını almasında, sizler, bizler, hep birlikte çalışacağız. İzmir sanayi, tarım, hayvancılık, turizm, ticaret, bilişim, eğitim ile bir bütün. Bir sektörü önemseyip diğerlerini göz ardı etmek İzmire yakışmaz" şeklinde konuştu. Ziraat Odası Başkanı Sedat Kösenin odanın yerinin değişmesine ilişkin sorunu dile getirmesi üzerine Bakan Yıldırım, "Odanın yerinin değişmesine bir anlam veremedim. İnşallah bu meseleyle de ilgileneceğiz. Herhalde makul bir izahı vardır. Yanlış değerlendirme yapıldıysa bundan dönüleceğini, bu konuda katkıya hazır olduğumu belirtmek isterim" dedi.

SORULAR

Bayraklı sırtlarına yerleştirilmesi planlanan gözetleme kulesine dair Bayraklı Belediyesinin mahkemeye başvurarak inşaatı durdurtmasına ilişkin soru üzerine Bakan Yıldırım, durdurmanın bazı eksikliklerden kaynaklandığını, mahkemenin talep ettiği hususların yerine getirildiğini, bu konuda tekrar karar verileceğini söyledi.

Bakan Yıldırım, tek bir ağaç dalına bile zarar vermemeyi amaçladıklarını ama denizlerin insanlığın ortak mirası olması nedeniyle 7 gün 24 saat izlenmesinin bir o kadar önemli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konu gündeme geldiğinden beri çok ciddi bir hassasiyet gösterdiğimizi rahatlıkla söylüyorum. Ancak konulacak bu radarın ve onun kulesinin işgal ettiği alan 10 metreye 10 metre olan bir alandır. Yani orman tahribatı filan söz konusu değil. Başka yere konulamaz mı Her yer araştırıldı. Radarın 360 derece gündüz ve gece görüşünün olabileceği yer seçildi ve oraya konulmak zorunda. Bırakın Bayraklıdakini, biz İstanbul Boğazında yalıların dibine koyduk bu radarları. Eğer bir yerde emniyet söz konusuysa, teknik icaplar başka bir çözüm sağlamıyorsa onu yapmak zorundayız. Çevre hassasiyetine sonuna kadar saygılıyız, ancak denizlerimizin can ve mal güvenliğinin sağlanması konusu da en az o kadar önemlidir ve gereği de mutlaka yapılacaktır. Yasalar izin verirse yaparız, vermezse hiç kimse yasaları göz ardı etme lüksüne sahip değildir."

İzmirdeki metro inşaatına dair soruya Bakan Yıldırım, "Bunları belediye başkanına sorarsanız daha iyi olur. Tamamen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının kontrolünde, yönetiminde olan bir projedir" yanıtını verdi.

Bakan Yıldırım, metronun inşaat süresinin çok uzadığı yönündeki değerlendirmenin İzmir kamuoyunca artık yeterince bilinen bir konu olduğunu, İzmirin bu projenin biran önce bitmesini, hayata geçmesini sabırsızlıkla beklediğini, İzmir Büyükşehir Belediyesinin de bu durumu en iyi bilen kurumların başında geldiğini dile getirdi.

AA