Binance mağdurları kayıplarının peşine düştü!
Yılın ilk birkaç ayında çok para kazandıran kripto paralar, Mayıs ayı itibariyle büyük kayıplara neden oldu. Kripto borsalarındaki donmalar da yatırımcıların kayıplarının katlanmasına neden oldu.
Bugün dünya çapında yüzlerce hatta binlerce Binance kullanıcısı 19 Mayıs'ı "kara gün" olarak hatırlıyor ve kaybettiklerini geri almaya çalışıyor. Türkiye'deki Binance kurbanları ne olacak? Konuyu en uzman isimlerden biriyle tartıştık...
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; Toronto'da yaşayan 33 yaşındaki Fawaz Ahmed 2020 başlarından beri Binance üzerinden sürekli kripto para yatırımcısıydı. Binance üzerinden vadeli işlemler yapan Ahmed'in amacı birlikte yaşadığı anne ve babasının emekli olmasını ve kardeşlerinin üniversiteye gitmesini sağlayacak kadar para biriktirmekti.
19 Mayıs'ta cüzdanında o zamanki değeri 3 milyon dolar civarında olan 1250 Ether parası vardı. O gün başta Bitcoin olmak üzere birçok kripto paranın değeri uzun zamandır görülmemiş seviyelere inerken, dünyanın en büyük kripto para borsası Binance'te de bir saatten biraz daha uzun bir süre donma yaşandı. Kripto paraların uzun süredir devam eden yükselişine bel bağlayan Ahmed gibi nice insan, servetleri erirken Binance'e erişim sağlayamadıkları için hiçbir şey yapamadı.
Ahmed, Ether'in değer kaybetmeye başladığını görünce uygulamaya girip varlıklarını satmaya çalıştı. O noktada yaşadığı kayıp henüz hayatına devam etmesine engel olacak büyüklükte değildi. Ama telefonundaki Binance uygulaması donmuştu ve hiçbir yere basamıyordu. Bir saat boyunca uygulamaya girmeye uğraştı.
Üstelik kayıplar arttıkça Binance yatırımcıların teminatlarına da el koydu ve varlıklarını likide etti. Ahmed bir süre sonra kayıplarının teminatını aştığını bu nedenle varlıklarının likide olduğunu bildiren bir mesaj aldı. "Hayatımın en kötü anıydı" diyen Ahmed, Wall Street Journal'a depresyonda olduğunu ve evden çıkmakta güçlük çektiğini söyledi. Bir de milyonlarca dolar kaybettiğini, ailesinden hâlâ gizlediğini...
7 DAKİKADA 74.000 DOLAR
Anand Singhal de 13 yaşından itibaren Yeni Delhi'deki evinin yatak odasında kodlama yaparak 50000 dolar biriktirmişti. Bu parayı bir hayalini gerçekleştirmek için kullanacaktı. ABD'de bir üniversitede bilgisayar bilimleri alanında yüksek lisans yapmak istiyordu.
Ancak Singhal'in hayalleri de 19 Mayıs günü 7 dakika içinde buhar olup uçtu. Singhal 50000 dolarının yanında daha önceki alım satımlarından kazandığı 24000 doları da kaybetti.
O gün bugündür Binance üzerinden işlem yapan yatırımcılar, paralarını geri almaya çalışıyor. Ancak Binance üzerinde neredeyse hiç denetim olmaması ve şirketin bir merkezinin bulunmaması işleri zorlaştırıyor. Çünkü yatırımcılar kimi muhatap alacaklarını bilmiyor.
'MARKO PAŞA' ARANIYOR
Singhal gibi yüzlerce insan kayıplarını kurtarmak için hukuk yoluna başvurdu. Fransa'da aralarında Singhal'in de bulunduğu 700 kadar yatırımcı, bir avukatla birlikte çalışıyor. İtalya'da da benzer bir grup, aynı meseleyle ilgili Binance'e dava açtı. İtalya'daki grubu temsil eden avukatları, Avrupa genelindeki 11 Binance adresine ve bir yardım e-posta adresine dilekçeler gönderdi.
Wall Street Journal'a konuşan bir Binance sözcüsü, piyasalarda 19 Mayıs günündeki gibi aşırı dalgalanmalar yaşandığında, borsalarda teknik darboğazlar ortaya çıkabileceğini söyledi.
Sözcü, "Kesintiden etkilenen kullanıcılarımızla bağlantı kurmak için derhal harekete geçtik" dedi ve ekledi: "Kesintiyle ilgili kaygıları olan ve bize erişen herkesle konuşmaktan memnun oluruz."
Binance'in kurucusu Changpeng Zhao ise 7 Temmuz'da yayımlanan bir açık mektupta, borsanın yerel kurallara uymaya kararlı olduğunu söyledi ancak şirketin bir merkezi olması fikrine "eskimiş bir kavram" diyerek karşı çıktı.
BİRÇOK ÜLKEDE BINANCE'E BASKI ARTIYOR
Bitcoin'in ve diğer dijital varlıkların fiyatı bu yılın başlarında görülmemiş bir yükseliş kaydetti ve dünya genelinde bir yatırım çılgınlığına yol açtı. Bu yatırımların önemli bir kısmı da Binance üzerinden gerçekleşti. Veri analizi yapan CryptoCompare'in aktardığına göre, sadece Mayıs ayında Binance üzerinden 2,5 trilyon dolarlık türev varlık alım satımı gerçekleşti. Kripto paraların hızla değer kaybetmesi, Binance'in çok büyük hacimli alışverişleri yönetme kapasitesine de zarar vererek kullanıcıların tepkilerine neden oldu.
Japonya ve Cayman Adaları'ndan yetkililer, Binance'in bu ülkelerde işletme lisansı olmadığını açıklarken, İngiltere de Binance'in yerel biriminin regüle edilen finansal faaliyetlerle bağlantılı operasyonları yürütme izni olmadığını bildirdi. Birçok İngiltere bankası müşterilerinin Binance'e para transfer etmesini engelledi.
ABD'de Binance kullanıcılarını doğrudan ana internet sitesine yönlendirmiyor. Bunun yerine Binance.US isimli iştiraki üzerinden kripto paraların spot alım satımını sağlıyor. Binance.US'te türev ürünler bulunmadığından, şirketin Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu'na (CFTC) kaydolması da gerekmiyor.
Dünya genelinde düzenleyici kuruluşlar, Binance'in operasyonlarını sınırlandırmak için adımlar atarken, Binance de gücünü yeniden toplamaya çalışıyor. Geçen ay Ontario Varlıklar Komisyonu'nun kripto alım satım platformlarına, operasyonlarını yerel yasalara uydurma zorunluluğunu getirmesinin ardından şirket Ontario'dan çekildi. Ayrıca Binance düzenleyicilerle ilgili konuların yönetimi için yeni çalışanları da bünyesine kattı.
KRİPTO PARAYLA BAŞLADI, VADELİ İŞLEMLER DE KATILDI
44 yaşındaki Changpeng Zhao, Binance'i Çin'de kurdu. Kanada asıllı Çinli yazılımcı, 2020 yılında verdiği bir röportajda anlattığına göre, Bitcoin'den bir poker oyunu sırasında haberdar oldu. Forbes, Zhao'nun servetini 1,9 milyar dolar olarak belirledi.Zhao, Binance'i ilk kurduğunda amacı yatırımcıların kripto para alım satımlarını kolaylaştırmaktı. Ancak Binance zamanla vadeli işlemler gibi daha karmaşık finansal ürünler konusunda da hizmet vermeye başladı.
Gelirleri daha çekici hale getirmek için, Binance'in ana sitesi üzerinde yatırımcılara çok küçük paralarla çok büyük bahisler yapma şansı tanındı. Yatırımcılar bazı vadeli işlem kontratlarında 1'e 125 kazanabiliyor. Yani, 80 sent yatırıp 100 dolar karşılığı olan Bitcoin ya da başka bir kripto para alabiliyor. Dünyanın her yerinde kullanıcıları olan site 30'dan fazla dilde hizmet veriyor.
19 Mayıs'ta site çöktükten kısa bir süre sonra Binance yöneticilerinden Aaron Gong, kullanıcılardan özür dileyen ve çalışanların sorundan etkilenenlere ulaşacağını belirten bir tweet paylaştı. Tweet bir süre sonra silindi ancak birçok kullanıcının elinde halen ekran görüntüleri bulunuyor.
"KAYBINIZI UNUTUN, SİZİ VIP ÜYE YAPALIM"
Wall Street Journal'ın aktardığına göre, Singhal, bir başka Binance müşterisinden sitede bir kayıp telafi formu bulunduğunu öğrendi ve formu doldurdu. Ancak aldığı cevap daha da şoke ediciydi. Singhal'e kayıplarına dair dava açmama sözü karşılığında üç aylık Binance VIP üyeliği teklif ediliyordu. Dahası Singhal bu konuyla ilgili kamuoyunun karşısına çıkarsa teklifin masadan kalkacağı tehdidi de dile getirilmişti.
Hisse senedi ve bono borsaları, birçok ülkede düzenleme kuruluşları tarafından denetlendiğinden, Binance'tekine benzer sistem kesintileri söz konusu olduğunda yetkililer yatırımcıların kayıplarının karşılanmasını zorunlu tutabiliyor. Ama kripto borsaları için aynı şey söz konusu değil. Merkezi Londra'da bulunan bir hukuk şirketinde görev yapan Avukat Simon Treacy, Wall Street Journal'a, "Eğer kripto varlık alım satımı yapıyorsanız, düzenleme çerçevesi çok kısıtlı" diye konuştu.
HAKLARINI TEK BAŞLARINA ARAMALARI ÇOK ZOR
Binance'in kullanıcı sözleşmesi kapsamında, tazminat isteyen kullanıcıların Hong Kong Uluslarası Arbitrasyon Merkezi'ne başvurması gerekiyor. Ancak kişisel olarak yapılacak bu tür başvuruların maliyeti oldukça yüksek.
Bu nedenle Binance mağdurları sohbet yazılımları üzerinden bir araya gelerek, bilgilerini bir havuzda toplayıp ortak strateji geliştirmeye çalışıyor.
Gruba danışmanlık yapan avukatlardan Aija Lejniece, Wall Street Journal'a, "Binance ortalama bir tüketicinin hakkını aramasını oldukça zorlaştırmış. İmkânsız değil ama zor" derken, mağdurların toplu hareket etmesin kayıpların tümüyle karşılanmasını sağlayabileceğini belirtti.
Binance karşısında hakkını arayan gruptakilerden bir diğeri de 59 yaşındaki Kate Marie. Sidney'de yaşayan Marie, bir sağlık teknolojileri danışmanı. 2020 yılı başlarında şirketi bir anlaşmazlık nedeniyle faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalınca Marie de kripto vadeli işlem dünyasına adım attı.
Başlangıç seviyesindekiler için yazılmış bir kitap okuyan ve birkaç YouTube videosu izleyen Marie, önce 10.000 dolarla alım satım yamaya başladı. Boğa piyasasının da desteğiyle Nisan ayına geldiğinde parasını 450.000 dolara çıkarmayı başardı.
BINANCE'İN BÜYÜKLÜĞÜNE GÜVENDİ AMA…
Binance'in piyasadaki baskın konumunu ve küresel büyüklüğünü de bildiğinden gönlü rahattı. Marie, "Kripto para yatırımının özelliği bu. Fakirlere zenginlerin sahip olduğu para kazanma şansını sağlıyor" diye konuştu.
Ama 19 Mayıs günü hiç beklemediği bir şey oldu. Portföyünde bulunan birçok kripto paranın değeri dibe vururken, Marie yatırımlarını düzenleyemiyordu çünkü Binance uygulaması üzerinden hesabına ulaşamıyordu.
Marie, Binance'te daha önce de yerel çöküntülerle karşılaştığını, ancak bu sefer sorunun daha kapsamlı ve daha uzun süreli olduğunu söyledi. Varlıklarının neredeyse tamamı likide oldu, Marie aşağı yukarı 170.000 dolar kaybettiğini belirterek, "Kendimi dolandırılmış gibi hissettim" diye konuştu.
YA TÜRKİYE'DEKİ KULLANICILAR NE YAPACAK?
Binance, Türkiye'deki kripto para yatırımcıları arasında da oldukça popüler bir platform. Dolayısıyla ülkemizde de Fawaz Ahmed, Anand Singhal ya da Kate Marie kayıplar yaşayan nice kullanıcı bulunduğunu varsaymak yanlış olmaz. Bu noktadan hareketle Türkiye'de kripto paralarla ilgili hukuki süreçlerin en uzman isimlerinden Oğuz Evren Kılıç'ın rehberliğine başvurduk.
Kılıç da Türkiye'deki kullanıcılar arasında da Binance'teki donmadan etkilenenler olduğunu düşündüğünü belirtti. Ancak sorunun sadece Binance'e özgü olmadığını, hatta Türkiye'deki borsalarda daha fazla yaşandığını ifade ederek, "Piyasanın hareketlendiği zamanlarda dünyadaki tüm borsalarda yoğunluk yaşanıyor. Bu yoğunluk neticesinde borsalarda durma, kapanma gibi sorunlar yaygın olarak yaşanıyor. Böyle durumlarda yaşanan kayıplarla ilgili olarak bildiğim kadarıyla ülkemizde henüz yargıya taşınmış bir talep söz konusu değil. İnsanlar sadece şikayetlerini sosyal medya üzerinde dile getirmekle yetiniyor" dedi.
HESABI KRİPTO BORSASINDAN SORMAK DOĞRU MU?
Peki böyle bir kayıp yaşayanın hakları neler? Kripto borsalar kayıplarımız bağlamında ne derece sorumlu?
Kripto borsalarda işlem yapmaya başlamadan önce kullanıcıların tek taraflı olarak önceden hazırlanmış şablon sözleşmeler imzalamak zorunda olduğunu hatırlatan Kılıç, "Bu noktada kullanıcının, yâni tüketicinin, kripto para borsası ile sözleşmeyi müzâkere etme şansı ortadan kalkmış oluyor. Bu nedenle, bu sözleşmelerde yer alan ve kripto para borsasının hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmayı hedefleyen hükümlerin hukuken geçerli olup olmadığı son derece tartışmalı" dedi.
Kılıç, kripto paralar konusunda henüz bir emsal karar bulunmadığını ancak bankalardan alınan kredilerde ödenen kredi kullandırma ücretlerinin iadesiyle ilgili yerel mahkeme ve Yargıtay kararlarının çıktığı bir süreç yaşandığını da sözlerine ekledi.
Türkiye'de kripto para piyasasına yönelik özel bir mevzuat bulunmadığını da sözlerine ekleyen Kılıç, "Bu nedenle genel hukuk kurallarına ve genel kânunlara tâbiler. Kripto para borsalarının kullanıcılarının mağdur olmasına neden olan yavaşlamalardan ve donmalardan doğan hukukî sorumlulukları olduğunu söyleyebiliriz. Bu sorumluluğun mevcudiyeti, kapsamı ve sınırları ise, kripto para borsasının yaşanan yavaşlama veya donma ile ilgili almış olduğu önlemlere, sorun yaşandığı sırada kullanıcıları ile kurduğu iletişime ve sorunu çözme kapasitesine göre değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.
YURT DIŞI KAYNAKLI BORSALARDA DURUM DAHA ZOR
Kılıç, bugün itibarı ile kripto para borsaları ile kullanıcıları arasındaki hukukî ilişkilerden kaynaklanan sorunların çözüm noktasının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile 6098 sayılı Borçlar Kanunu olduğunu ancak yurt dışı kaynaklı borsalarla ilgili problemlerde yasal bir muhatap bulmak ciddi bir sorun olduğunu belirtti ve ekledi:"Bunun önüne hem ülkesel regülasyonlar hem de küresel yeni bir hukuk mekanizması geçebilir. Bu kadar küreselleşmiş bir dünyada artık ülkesel hukuk yolları yeterli değil. Küresel hukuk mekanizmalarının inşası gerekiyor. Kripto varlık piyasası bunun ilk adımlarına vesile olabilir."
Peki yukarıda da bahsettiğimiz gibi bireysel başvuru yapmaktansa gruplar halinde hareket etmek bir fark yaratıyor mu? Kılıç'a göre hayır, zira hem yatırımcılar farklı ülkelerden hem muhatap farklı ülkeden hem de bu tür gruplar toplu yakınma grubu olmaktan öteye gidemiyor.
Kılıç asıl işe yarayacak şeyin talebin adresini doğru belirlemek olduğunu belirterek, "Dünyadaki yüz milyonlarca kripto varlık yatırımcısının devletlerden yasal düzenleme, denetim ve küresel hukuk mekanizması talep etmesi lazım. Ama yatırımcılar gerek vergiden kaçınmak gerekse denetimden kaçınmak için devletlerin bu piyasaya düzenleme getirmesini istemiyor. Bu da yatırımcının kendini piyasanın insafına bırakması demek. Gerçekçi talepler ve gerçekçi çözümler gerekiyor" ifadelerini kullandı.