Bizim akıllı evler henüz diyafon düzeyinde!

Herkes gibi ben de beklenti içindeyim. Teknolojik gelişmelerin ne boyuta geleceğini ve kim bilir nelerin icat edileceğini düşünmekteyim. Mark Zuckerberg olsam başka bir şey keşfetmek için kafa patlatır mıydım bilemiyorum ama iyi ki kendisi benim gibi tembel değil. Yeni hedefinin evindeki birçok aleti kodlayarak aynı anda kumanda edebileceği bir yazılım olarak açıklamış. Bana pek hitap etmedi bu açıklama! Zira böyle bir yazılım kullanabilmek için böyle bir ev gerekiyor. Bizim 'akıllı' evler henüz, 'diyafon' düzeyinde. Öyle ya evde diyafon varsa, süper lüks tanımına giriyor memleketimizde. Kar bastırınca İstanbul'a bir miktar eve kapandık; gerçi gazetecilerin yılbaşı tatili olmadığı gibi, kar tatili de olamıyor. Çalıştık, koşturduk ama işler yavaş ilerledi 'Noel' ruhuna bürünen İstanbul'da. Yılbaşı haftası kar yağmasa da bir şey fark etmeyecekti. Ben tembelim, buradakiler benden bin beter; kimse gerekmedikçe kımıldamıyor. En güzel sektörlerden biri emlak; satış ofislerindeki arkadaşlar canla başla çalıştı, yakından biliyorum. Zira sıkılan canımı ve evlere olan ilgimi tatmin etmem için güzel bir zamandı. Proje gezdim, yerde dize kadar kar; ben inşaatlardaydım. En pahalı projeleri de gezdim, sıradan olanları da. Ve fakat, Mark Zuckerberg'in tarif ettiği akıllı robotunu çalıştırabileceği bir altyapıyı kaldıracak proje göremedim. 

TÜRKİYE'YE YERLEŞSİN 

Sistem kullanıcının günlük işlerini de kolaylaştıracakmış, sesle komut vererek ışıkları, buzdolabını, müziği, ısıtma sistemini, yani evdeki tüm aygıtları kontrol edebilecekmiş. Aslında buna benzer sistemler var, arabanı çalıştırabiliyorsun mesela binmeden; ısıtmayı açıp, fırını çalıştırabiliyorsun. Ancak bizde sistem bir elektrik kesintisine bakıyor, hoopp gitti diyelim, sistem kendini sıfırlıyor. İstediğin kadar akıllı fırını kodla, klimayı ayarla; bir yere kadar gider. Markcığımın bizim memlekette de kullanılabilir bir şey geliştirmesi için, buraya gelip yerleşmesini istiyorum. Akıllı ev için akıllı inşaatçılar lazım ilk başta. Eğri büğrü bir arsaya, kolonları, duvarları saçma sapan yerleştirilmiş, cam-çerçeve boyutu birbirini tutmayan camlarla kaplı, mutfağına buzdolabı sığmayan, kapısı ters tarafa doğru açılan, yangın merpeni, otoparkı olmayan binalar konduruyorlar. Belki başka bir bilinç seviyesindedir bizim müteahhitler; doğru ya ben anlamıyorumdur mutlaka. Yeni bina yapıp, milyon dolara satan adam, otopark düşünmüyorsa, gerek duymuyorsa, sen de araba kullanmayacaksın! Buzdolabına yer yoksa, almayacaksın ve fazla harcama yapmamış olacaksın! Mark, kardeşim bizde öyle anneler var ki, senin akıllı robota bin basar. İlkokul mezunu olmayan ama üç kuruşla ev geçindirip çocuk okutan, her akşam üç çeşit yemek yapan ve söylenmeyen kadınlar var bizde! Ne haber? 

Peh, akıllı sistemmiş. 

Azıcık akıllı ol...

Yeni Asır / Elif Aktuğ