BMD'nin hedefi 2023'te yurtdışında 20 bin mağaza!
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Yılmaz Yılmaz, "Hedefimiz on yıl sonra 2023'te yurtdışında 20 bin mağaza. Türkiye'de aynı derecede büyüyemeyiz ama bir on yıl sonra 100-150 milyar dolar aralığında bir büyüklüğe ulaşırız" de
28 milyar dolarlık bir güce ulaşan markaların toplandığı Birleşmiş Markalar Derneği'nin Başkanı Yılmaz Yılmaz markalı ekonomiyle Türkiye'nin sıçrayacağını söylüyor BMD, hem üretip hem de yüksek katma değerli markalarıyla büyük ihracat yapan en başarılı örnek İtalya'nın fotoğrafını çekmek için belgesel hazırlayacak!
Son zamanlarda yıldızı parlayan bir dernek var. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Şaka değil tam 28 milyar dolarlık büyüklüğü temsil ediyorlar. Her ne kadar Türkiye'nin moda markaları ön plandaymış gibi görünse de derneğin üyeleri arasında Turkcell ve Avea gibi GSM şirketleri de bulunuyor ve markaların gücü her geçen gün büyüyor. İşte bu dernek son olarak isminden yaptığı sosyal sorumluluk projesiyle söz ettirdi. Bir kere son derece hızlı davrandılar. Türkiye'nin üşüyen 100 bin çocuğunu tepeden tırnağa giydirme projesini bir masa etrafında konuştukları gün, üyelerden destek istemelerine bile gerek kalmadan yönetim kurulu tarafından 100 bin çocuğun kışlık kıyafeti tamamlandı ve birkaç ay içinde Türkiye'nin güzel çocukları isimlerine özel hazırlanan paketlere kavuştu. İşte bu derneği Koton markasıyla başarı hikâyesi yazan Yılmaz Yılmaz yönetiyor. Milyar dolarlık ciroları temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği'nin önemli yol haritasını ve planları için Yılmaz'ı İşte Hayat'a konuk aldım.
BMD ne zaman kuruldu
BMD, 2000 krizinden sonra kurulan bir dernek. O dönemde kiraların kriz nedeniyle perakendecilere ağır gelmesi ve bir nevi alışveriş merkezlerine karşı perakendecilerin güç birliği yapması için kuruldu.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'ni çok takip ederdim eskiden. Şöyle bir gözlemim var. Sanki sizin derneğiniz öne çıkıyor. Bunun sebebi markalar mı Sizi TGSD'den ayıran özellikler neler
Onlar sanayici. Biz moda perakendesi ya da diğer perakende olarak adlandırıyoruz kendimizi. Koleksiyon yapan, bunu ürettiren ve son tüketiciyle paylaşan bir iş yapıyoruz. TGSD neden bunu yapmadı Onun işlevi değildi çünkü. Ama bir dönem çok önemli işler yaptı. Güçlü bir dernek. Fakat Türkiye'de bir dönüşüm yaşanıyor. Üretmekten satmaya, perakendeye hatta ürettirmeye doğru geçiyor. Biz aslında birden bire öne çıkmadık. Bu süreç bizi öne çıkarıyor. 28 milyar dolarlık gücü temsil ediyoruz. Şu anda 160 üyemiz ve onların da 500'e yakın markası var. İçlerinde Turkcell, Avea gibi büyük cirolu markalar da var.
Siz de kabul ediyorsunuz yani derneğin öne çıktığını...
Farkındayım. Ama bu durduk yerde olmuyor. Türkiye'deki derneklerin belki de yaptığı en büyük sosyal sorumluluk projesini biz gerçekleştiriyoruz. Bu kış üşüyeceğini bildiğimiz 100 bin çocuğu tepeden tırnağa giydirmek 4.5 ayımızı aldı. Ulaştırmak ise sadece 1.5 ay.
Türkiye'nin markalı ekonomiye geçtiğini söylüyorsunuz ve bununla ilgili bir rapor hazırladığınızı biliyorum. Biraz detay verebilir misiniz
Hazırlıklarını yaptığımız Türkiye'nin markalı ekonomiye dönüşüyle ilgili bir rapor. Ekonomi hayatına bu jargonu kazandırmak istiyoruz. Bunun en güzel örneği de İtalya. Bizim sektörden örnek verirsem İtalya'da yaklaşık 55 milyar dolarlık bir ihracat var. Ülkenin kişi başına milli geliri de herhalde 25-30 bin euro arasında. Bizim yaklaşık 4 katımız kadar milli gelirleri var ama buna rağmen hâlâ tekstil ihracatları bizim üç katımız. Bunu nasıl yapıyor diye baktığımızda, her şey meydanda. Bir taraftan yurtdışını, Türkiye'yi ve mesela Uzakdoğu'yu üretici olarak kullanıyor, diğer taraftan İtalya'da üretim var ve hatta Floransa'da İtalya'nın göbeğinde Çin gettosu var. Üretim yapılıyor. Ama diğer taraftan da tüm ürettiği ürünleri kendi markalarının şemsiyesi altında çok daha yüksek katma değerle dünyaya sunuyorlar. İtalya'da bu konuyu araştırıp, bir de kısa bir belgesel yaptıracağız.
10 yılda 150 milyar $'lık büyüklüğe ulaşacağız!
Birleşmiş Markalar Derneği olarak Türkiye'de 40 bin noktada mağazamız vardı. Biz 3 Mart'ta göreve geldiğimizde yurtdışındaki mağaza sayımızda toplam bin 300 görünüyordu. Sonra bu bin 900'e çıktı. Hedefimiz on yıl sonra 2023'te yurtdışında 20 bin mağaza. Türkiye'de aynı derecede büyüyemeyiz ama bir on yıl sonra 100-150 milyar dolar aralığında bir büyüklüğe ulaşırız.
Sadece üreterek büyük güç olamayız!
"Hatırlıyorsanız, Özal şununla övünmüştü. 'Türkiye'de 50 dolara asgari ücret var.' İhracat ve üretim yapacak bir ülkeyiz. Oysa bakıyorsunuz, asgari ücret 400 dolar civarı. İşçilik maliyetleri 10 kat artmış. Kişi başı gelir 10 bin dolar seviyesinde ve 2023 öngörüsü 25 bin dolar. Yani bizim üreterek değil, hizmet sektörüyle de öne çıkmamız lazım. Hizmet sektörünün en önemli bileşenlerinden bir de perakende. Dolayısıyla markalı ekonomiye geçiyor Türkiye. Markalarını büyütüyor.
Rekabet şartları sertleşebilir ama herkes çabucak uyum sağladı
Dernek başkanı olarak soruyorum. H&M korkutuyor mu sizi Zara gelişinde olanları hatırlayarak cevaplar mısınız bu soruyu
Dünyanın en önemli markalarından biri H&M. Türkiye'ye gelmeleri önemli. Pazardaki Türk oyuncular açısından rekabeti zorlamasından dolayı iyi olacağını düşünüyorum. Hoş geldiler. Zara geldiğinde sektördeki en büyük oyuncu 100-150 milyon dolar kadar ciro yapıyordu. Gerideki beş oyuncunun cirosu 50-100 milyon dolardı. Bugün 1.4 milyar $'a koşan perakendeci var. 500 milyon $ cirosu olan herhalde 10 marka var. 150 milyon dolarlık cirosu olan çok daha fazla marka var. Zara gelince biz başarısız mı olduk Aksine büyüdük. Rekabetin şartlarını sertleştirdiler doğru ama markalarımız da bu şartlara uyum sağladı. H&M de aynı etkiyi yapacak.
H&M buyursun gelsin bize faydası var!
Modayı iyi fiyata Türkiye'de sunan yerli markalar arasında Koton öne çıktığı için soruyorum. H&M sizi hiç mi tedirgin etmedi
Genellikle dernekle ilgili konuştuğumda kendi şirketim Koton ile ilgili konuşmuyorum ama sorduğunuz için cevap vereceğim. Bizim dünyada 78 mağazamız var ve bu 78 mağazanın herhalde 30'u H&M'in de olduğu alışveriş merkezlerinde. Dolayısıyla dünyada bir çok yerde onlarla rekabet ediyoruz. Yeni bir durum yok bizim açımızdan. Türkiye açısından yeni bir durum ama perakendecileri kendilerine çeki düzen vermek açısından eğitecek. Ben perakendeye çok ciddi katkı yapacaklarını düşünüyorum. Buyursun gelsinler. Bize faydaları olacak.
Sabah/Şelale Kadak