Bodrum'da konut satışları yüzde 125 arttı!
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, ilçeye yapılması gereken yatırımları, konut ve turizm sektöründe yaşanan gelişmeleri anlattı. Kocadon, konut satışlarının yüzde 125 arttığını açıkladı.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bölgedeki yatırımlardan bahsetti. Kocadon, Gülben Ergen ile bir araya geldi. İşte Hürriyet Gazetesi'nde yer alan haber..
Mehmet Bey kaç senedir Bodrum Belediye Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz?
- Beş ay sonra 20’nci yılıma gireceğim. Dört dönem oldu. 1999’dan beri belediye başkanlığı yapıyorum.
Belediye başkanı olmadan önce ne iş yapıyordunuz?
- Turizm ve hayvancılıkla uğraşıyordum. Ailemin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktı. Bodrum, 1983 yılına kadar göç veren bir yerdi. Burada bir memurla evlenmek sınıf atlatırdı insanlara. Çünkü maaşı vardı. Bodrum, birinci derece sürgün yeriydi.Daha sonra bu sürgün yerinden dünya şehri yaratıldı. Bu dünya şehrini bizim büyüklerimiz yarattı.Onların misafirperverliği, hoşgörüsü sayesinde oldu. Nedensiz ölümlerin kol gezdiği Bodrum’dan bakın şimdi dünya markalarının ve Türkiye’nin en iyi hastanelerinin de olduğu bir Bodrum yaratıldı.Bu geçiş süreçlerini çok iyi analiz etmek lazım.
Bütün dünya starları da Bodrum’a geliyor artık...
- Evet. Dünya starlarının hepsi burada. Bodrum’un en büyük özelliklerinden bir tanesi kentsel kimliğini kaybetmemiş olması. İki katlı binalarını hâlâ koruyor. Beyaz badanalı evlerini de...Türkiye’de turizm diğer bölgelerde yükselirken şehirlerdeki bina boyları da yükseldi. Bir anda farklı boyuta getirdiler. Şehir havasına büründüler. Ama Bodrum’da her ne kadar binaların sayıları artsa da kentsel kimliği korundu.
Kentsel kimliği belediye mi koruyor?
- Biz Bodrum mimarisini koruyoruz. Elimizden geldiği kadar da yaptırmamaya çalışıyoruz. Yatırımcıya da zaten söylüyoruz; “Önce Bodrum’un kentsel kimliğine saygı göstereceksin, sonra doğasına, sonra insanına. Bizlerle yaşamaya karar verirsen gel bu yatırımı yap” diyoruz. Yani “Bodrum benim için rant kapısıdır. Bu ranttan faydalanıp sonra giderim” diyorsan “Biz bu kapıyı kapatırız kardeşim” diyoruz.Çünkü başka Bodrum yok. Bir tane Bodrum var. Ben bu güzel yeri gelecek nesillere de göstermek ve yaşatmak istiyorum.
Bodrum’da çok isteyip de gerçekleştiremediğiniz bir proje var mı?
- Bizim için en büyük görev sağlıklı nesiller yetiştirmektir. Bunun için de gerekli olan iyi bir eğitim, iyi hastaneler ve iyi spor kompleksleridir. Benim için yol bir sene sonra açılmış, kaldırım üç ay sonra yapılmış bunlar çok önemli değil. Ama çocuklarımız için her şeyi zamanında yapmalıyız. Çocuğumuza insana saygı eğitimini küçük yaşta veremezsek, sporun ne demek olduğunu öğretemezsek ve sağlıklı yaşam için insanlarla birlikte nasıl yaşaması gerektiğini aşılayamazsak, hedefimize ulaşamayız.
Peki istediğiniz gibi spor ve sağlık tesisleri yapabildiniz mi?
- Elimden geldiğince bugüne kadar okullara, sağlık kuruluşlarına ve spora destek verdim.Futbol takımından tutun da yelken kulüpleri olsun, folklor ekibimiz olsun...Dünya birinciliğimiz devar Avrupa birinciliklerimiz de... İki kadın takımımız şu anda Türkiye süper ligine çıktı. Birisi basketbol diğeri de hentbol branşında.Düşünebiliyor musunuz Bodrum bir ilçe sonuçta. Futbol takımımız da ikinci ligde oynuyor. Bunlar hep bizim desteklerimizle oldu. Ama yeterli mi? Değil. Daha fazla olması lazım. Çünkü Bodrum için hâlâ Türkiye’de televole kültürüyle yaşayan bir şehir algısı yaratılıyor.
Asla öyle bir yer değil halbuki...
- Böyle bir yer değil. Şu anda en güzel kültürel etkinliklerin yapıldığı yerdir Bodrum. Caz festivalimizle, klasik müzik konserlerimizle, opera ve balemizle, Akdeniz çağında bu kadar kaliteli sanatsal etkinliğin olduğu yer yoktur.
DEPREMDEN SONRA KONUT SATIŞI YÜZDE 125 ARTTI
İlk defa bu sene Bodrum’da “eyvah trafik” dedim...
- Esasında trafiğin bu kadar sıkışık olması hoşumuza gidiyor. Çünkü biz kalabalıktan para kazanıyoruz ama bir de bu işin gerçeği var. Bodrum, özellikle geçen seneki depremden sonra daha da yoğunlaştı. Çünkü hiçbir yıkım olmadı. Evler çok sağlam ve dayanıklı. Depremin hissedilme oranı 7.3’tü biliyorsunuz.Böyle olunca da deprem fobisi olan birçok insanımızın yönü bir anda Bodrum’a döndü. Herkes müthiş derecede Bodrum’dan ev almak için yarışır hale geldi.Geçen sene kayıtlara baktığımızda konut satışlarında yüzde 125’lik bir artış var bir yılda. Önümüzdeki 50 yıla baktığımızda Türkiye’nin elindeki en büyük cevher şu anda Bodrum.Dünyanın tanıdığı tek marka şehir de Bodrum. Bundan dolayı da Bodrum’a çok büyük yatırımlar yapılıyor. Four Seasons mesela 1 milyar 200 milyon dolarlık yaptı. Hollywood’un ünlü şirketi Paramount dünyada ilk isim hakkını Bodrum’daki otele verip Bodrum’da açıyor.Düşünebiliyor musunuz? Mandarin diye bir otel var. Akdeniz çağında sadece Bodrum’da var. İstanbul’da inşaatı yeni başladı.Onun dışında dünyaca ünlü birçok otel zinciri var. Bu kadar marka zincir otelleri Türkiye’nin başka hiçbir yerinde bulamazsınız. Antalya’da böyle markalar yoktur.
Gerçekten öyle...
- Türkiye’de turizmde zaman zaman konaklama sektörü karıştırılır. Bodrum, turizm yapan bir bölgedir. Bize 56 ülkeden turist gelir.Havalimanına inen bir turist, taksiye de biner, akşam restoranda yemeğini de yer, gece kulübünde eğlenmeye de gider...Konaklama sektörü dediğimiz, özellikle Antalya tarafındaki otellere baktığımızda, havalimanına müşteri iner, otobüslere alınır, otele gider, bütün 1 haftayı otelinde geçirir, tekrar otobüsle havalimanına gelir ve gider. Bu konaklama sektörü. Bunun da faydası var. Bunun da ekonomiye büyük katkıları var.Cumhurbaşkanımızı gerçekten takdir ettim
Dünyada hangi tatil beldesiyle yarıştırırsınız Bodrum’u?
- Her ülkenin kendine göre isim yapmış tatil yöreleri var. Fransa’nın Cannes’ı var. Türkiye’nin de Bodrum’u var. Geçenlerde gazetede okudum. Ölmeden önce denize girilecek ilk üç yerin içinde Bodrum var.Malpler’le yarışıyor biliyorsunuz. Bunlar güzel şeyler. Biz Bodrum’u hep marka yapmak için çalıştık. Ben Bodrum’un tanıtım başkanlığını da yapıyorum. Burada kendimize göre Bodrum’un tanıtım logolarını oluşturduk, kitaplarımızı bastık, yurtdışı fuarlarında büyük stantlar açtık. Yurtdışında Türkiye’nin dışında bir yöreymiş gibi algılıyorlar burayı.Onun için bütün turizm bölgesinde yaşayan arkadaşlarımıza şunu söylüyorum; asla yörenin tanıtımından vazgeçmesinler. Tanıtım çok önemli. Her bölgemizin kendine göre çok güzel özellikleri var. Kimisi yemeğiyle meşhur, kimisi kalesiyle, kimisi de şarabıyla... Türkiye’de her bölge ayrı bir destinasyon alanı olabilir. Ben Van’a gittim, hayran kaldım. O kadar güzel bir turizm potansiyeli var ki orada.Bunlar hep Türkiye’nin turizm gelirini milyon dolarlara çıkarabilecek şeyler. Bodrum olarak biz Türkiye ekonomisine ciddi katkı sağlıyoruz.
Daha artabilir mi bu rakam?
- Bodrum’a altyapı, yol ve trafik sorununu çözecek 2 milyar dolarlık yatırım yapsınlar, eğer yılda 20 milyar dolar kazandırmazsam belediye başkanlığından istifa ederim. Açık ve net söylüyorum. Mevcut hükümetimiz 2 milyar dolar yatırım yapsın, arıtma tesisleriyle, yoluyla 2 milyar doların karşılığı onlara her sene 20 milyar dolar geri döner. Bodrum böyle bir yer ve bu kadar marka olmuş bir yer yok dünyada.
Önümüzdeki sene seçimler var. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacağınız konuşuluyor. Doğru mu?
- Halktan böyle bir talep ve istek var. Artık bunu ne şekilde değerlendirirler bilmiyorum ama görevden kaçmayız.