Boğaz'da tehlikeye davetiye! 

Kanal İstanbul projesi için “Boğaz’ın güvenliği için inşa edilecek” gerekçesi öne sürülürken İstanbul Boğazı’nda yaşanabilecek deniz kazalarına anında müdahale için gerekli tedbirlerin alınmadığı iddia edildi.

Cumhuriyet gazetesinden Hüseyin Hayatsever'in haberine göre, Sayıştay’ın Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü denetim raporunda İstanbul Boğazı’ndaki olası kazalara kısa sürede müdahale edilebilmesi için kritik bölgelere römorkörlerin yanaşabileceği ek yer tahsisinin yapılmadığı tespit edildi. 

Türk denizlerinde ve karasularında seyreden gemilerin seyir güvenliğini sağlamakla sorumlu olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Montrö Boğazlar Sözleşmesi uyarınca İstanbul ve Çanakkale boğazlarını kullanan gemiler için kılavuzluk ve römorkör hizmetini de veriyor. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün TBMM KİT Komisyonu’na sunulan 2018'e ait Sayıştay denetim raporunda boğazlarda yaşanan deniz kazalarının önemli bir kısmının gemilerin donanım yetersizliğinden kaynaklanan manevra hatalarıyla insan hataları sonucu yaşandığına dikkat çekildi. Kaza durumunda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü bünyesindeki römorkörlerin olay yerine en kısa sürede ulaşmasının, oluşacak hasarın en aza indirilmesi için önemli olduğunun belirtildiği raporda, Paşalimanı Su İskelesi ve Kuruçeşme eski atık alım tesisine yanaşma yeri yapılmasını önerisini sundu.

‘MONTRÖ AYRICALIKTIR’

İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi’ni içine alan Türk boğazlarındaki deniz trafiğinin düzenlenmesi için alınacak önlemlerin, Montrö Sözleşmesi’ne uygun olmasının gerektiğinin vurgulandığı raporda, “1982 BM Deniz Hukuk Sözleşmesi’ndeki transit geçiş rejiminde herhangi bir şart bulunmamasına rağmen Türk boğazlarından geçişte Montrö Sözleşmesi sayesinde çok daha geniş hakların kullanılabilmesi özel bir ayrıcalık oluşturmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Raporda yer alan bilgiye göre Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün elinde 139 tane kılavuz kaptan, 6 adet kılavuzluk istasyonu ve 27 adet kılavuz botu mevcut. Gemi kurtarma filosu ise İstanbul’da Büyükdere, İstinye, Kuruçeşme ve Haydarpaşa’da, Çanakkale’de ise Akbaş, Kepez ve Gelibolu’da bulunuyor. 2018'de 8 gemiye verilen kurtarma hizmeti karşılığında 4.1 milyon dolar ve 1 milyon Avro gelir sağlandı.