04 / 05 / 2024

Boğaziçi, dizi filmlerin vazgeçemediği mekan oldu!

Boğaziçi, dizi filmlerin vazgeçemediği mekan oldu!

Boğaziçi'nin mücevherleri restoran ve dizi filmlerin vazgeçemediği mekanlar oldu



İSTANBUL Boğazı'nın kenarında inci gibi dizilen tarihi semtler, yayınlandığı dönemde çok ilgi gören 'Perihan Abla' dizisinin ardından yapımcıların artan bir ilgisine sahne oldu. Son yılların en çok ilgi gören iki dizisi Aşk-ı Memnu ve Yaprak Dökümü'ne de, bir tarihi yalı ve bir köşk ev sahipliği yaptı. Son yıllarda, lüks restoranların yalılara olan ilgisinde de gözle görülen artış var. Yalı sahipleri, aylık 20 bin doları bulan kiralar isterken, köşklerde bu rakam 10 bin lirayı bulmuyor.

DÜNYADA eşi benzeri olmayan doğasıyla yabancı yatırımcıların da ilgisini çekmeye başlayan İstanbul Boğazı'nda dizi yapımcılarından sonra restoran işletmecileri de mülk sahiplerinin yüzünü güldürdü. Boğaziçi'nde yalı ve tarihi köşkler başta olmak üzere değerli mülkleri kurumsal firmalar, Türkiye'de yerleşik yabancı şirketler, yabancı konuklarını otel yerine Boğaz'da ağırlamak isteyen Türk şirketler ve prodüksiyon şirketlerine pazarlayan AD Gayrimenkul'ün sahibi Ayşem Dalman; her iki yakada özellikle iki köprü arasında kalan semtlerde lüks restoran sayısının arttığım bildirdi.

Ayşem Dalman, restoranların Boğaz kıyısındaki mekanlara minimum 10 bin dolar kira verdiğini belirterek "Bildiğim en yüksek rakam, 20 bin dolar. Bu tip mekanların rıhtımı olması önemli. Mutlaka 2 katlı olması isteniyor. Bazı lüks mekanlar tekneyle müşteri taşıyor. Bunu önce Körfez Restoran başlattı. Bu uygulama, bu mekanlara giden müşteri kesiminin de hoşuna gidiyor" ifadelerini kullandı. Ayşem Dalman, dizi ve reklam filmi çeken yapımcılardan da haftada 4-5 telefon aldığım, yer arayışı içinde olan firmaların sayısının çok olduğunu belirtti.

Ayşem Dalman şöyle devam etti: "Şimdi diziler 'paydos' dedi, fakat 15-20 gün soma yeni projeler için yalı veya köşk arayışları başlar. Boğaz'da yeni bir sirkülasyon başlar. Bu tip nadide mülkleri pazarlayan gayrimenkul danışmanları için de önemli bir kazanç kapısı. Çok ilgi çeken bazı köşk ve yalılarda minimum günlük kira 2 bin lira. Bir reklam ekibi, günlüğü 2-3 bin liraya köşk arıyor. 1 haftalık kiralamak yerine aylık kiralama yapıp, arada başka bazı çekimleri de yapanlar var."


Dövizde oynaklık işlemlere yansıyor.
Son 5 yılda çok izlenen dizilerin yalı ve tarihi köşkleri mekan olarak seçmesi ile, bu tip mülklere olan ilginin de arttığını söyleyen Ayşem Dalman, "Global kriz var ama Boğaziçi'nde bahar yaşanmaya devam ediyor. Boğaziçi her zaman kıymetli, ilgi sürüyor. 
 
Boğaz'ın iki yakasında 620 adet yalı mevcut. İşte çok ünlü bazı yalılar:

Kont Ostrorog Yalısı: Boğaziçi'ndeki en güzel ve tarihi binalardan biri. İslam hukuku konusunda uzman olan, Po¬lonya doğumlu Leon Ostrorog, Osmanlı İmparatorluğu'na danışmanlık yapmıştı.
Abut Efendi Yalısı: Gümüş, Kurtlar Vadisi ve daha başka dizilere ev sahipliği yaptı. Ostrorog ve Kıbrıslı yalüarı arasında kalan Abud Efendi Yalısı, 1900'lerin başında Abud Efendi tarafından satm alınmıştı. İstanbul'daki sarayların ve önemli binaların büyük bir kısmma imza atmış olan Ermeni Balyan ailesinden Garabet, bu yalının mimarı.

Kıbrıslı Yalısı: 3 değişik sultana sadra¬zamlık yapmış olan Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa önemli bir devlet adamıydı. Eski Kü-çüksu Plajının hemen yamnda yer alan, 64 metrelik bir rıhtıma sahip olan yalı, 1840'tan beri aynı ailenin mülkiyetinde.

Hekimbaşı Yalısı: Boğaziçi'nde özgün yapısını ve orijinal eşyalarını koruyan nadir yalılarından biri burası. Yalıda halen 1905 yılında ölen Salih Efendi'nin akrabaları yaşamakta.

Şerifler Yalısı: Adım IV. Murad'ın yakın arkadaşı İranlı Emir Han'dan alan ve Emirgan'da bulunan bu yapı, Avrupa yaka¬sındaki en eski yalı. 1780 yılında Yusuf Paşa tarafından yaptırüdı.
Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı: 64 odalı yalı, Boğaz'daki en büyük sahilhane-lerden biri. Yalı, Erbilgin ailesine ait.

Sait Halim Paşa Yalısı: Neo klasik bir mimariye sahip olan yalı, yangın kurbanı olduktan soma restore edildi.


BOGAZ'da yabancı firmalar manzaralı yer tercih ediyor. Türkiye'de faaliyet gösteren büyük yabancı şirketler mobilyah kiralıklara öncelik veriyor. Ayşem Dalman, "Bu tip bir kiralık geldiği zaman firmaya e-mail atıyoruz. Yabancılar temiz ve sorunsuz müşteri oluyor. Parayı şirket ödediği için, yalı sahipleri de tecih ediyor. Bu tip şirketler, Türklerden daha fazla rakamı gözden çıkarabiliyor" dedi. Boğaziçi müşterisinin 'fazla pazarlık yapmadığım' da vurgulayan Ayşem Dalman, "Rayiçleri bilip de geliyorlar. Boğaz'da yaşamak isteyen için, bunun bedeli var. Yalıda oturanların ilk tercihi tekne. Tekne zaten masraflı oluyor. Onun için yalının masrafı önemli görülmüyor. Yalıda tekne bağlama, Boğaz Ayşem Dalman'ın verdiği bilgilere göre, mimarlar 'tarihi eser köşkleri' kovalıyor. 400-500 bin liraya alıp, içini yaptırmak için 1-2 yıl uğraşmayı göze alıp 1 milyona maledip 2 milyona satabiliyorlar.
Bu tip eserlerin, birinci derece mi, ikinci derece mi, üçüncü derece tarihi eser olduğu önemü. Çünkü bazı tarihi eserlerin içiyle oynanamıyor, çivi çakmak bile yasak.
Bu tip mülkler iin, tecrübeli mimar ve gayrimenkul danışmanları ile çalışmak da önem taşıyor. Tarihi eserlerde uzman olmayan mimarlar yüzünden sorun yaşayan ve mühürlenen mülkler bile var.
Hürriyet seri ilanlar- Ali Öztürk

 


Geri Dön