Bülent Arınç: 3 bin 484 eser ayağa kaldırıldı!
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Vakıflar Haftası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada 'Hükümetlerimiz döneminde kıymet biçmeye kimsenin güç yetiremeyeceği 3 bin 484 eserimize el uzatılmış ve ayağa kaldırılmıştır' dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, tarihe ve vakıf medeniyetine karşı görevi layıkıyla yerine getirmenin
huzuru içerisinde olduklarını belirterek, 'Hükümetlerimiz döneminde kıymet
biçmeye kimsenin güç yetiremeyeceği 3 bin 484 eserimize el uzatılmış ve ayağa
kaldırılmıştır' diye konuştu.
Arınç, TBMM 'de düzenlenen Vakıflar Haftası açılış töreninde yaptığı
konuşmasına, 'bizim medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir' diyerek
başladı.
Bu medeniyetin, merkeze insanı koyarak, milli ve manevi değerlerin
birlikte yoğurularak ortaya çıkarılan bir 'dayanışma manzumesi' olduğunu
ifade eden Arınç, 'Ecdadımızın adına 'vakıf ' dediği bu kavram, özünde karşılık
beklemeksizin başta insanlar olmak üzere tüm canlıları ve içerisinde yaşadıkları
doğayı da hizmet sahasına alan geniş bir düşüncedir' dedi.
Ecdadın bu anlayış doğrultusunda insan hayatını ilgilendiren her alana
vakıflar aracılığıyla girdiğini anlatan Arınç, şunları söyledi:
'Ecdadımız sosyal yaşamı, birlik, beraberlik ve sevgi ve dayanışma
anlayışıyla ayakta tutunmaya çalışmıştır. Osmanlı ve Selçuklu medeniyetinde bu
anlayışla inşa edilen on binlerce eser bugüne kadar ayakta kalmayı başarmıştır.
Bu iki medeniyetimizin hem toplumsal hafızamızda hem de bireysel hatıralarımızda
bu kadar canlı oluşu ortaya koydukları iyilik ve sevgi eseri olan vakıf kültürü
sayesindedir. Eskiler, 'Adam o dur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın
yerinde yeller eser ' demişler. Biz bir yandan bu hatıraları yaşarken diğer yandan
da karıncalar misali çalışarak geleceğe silinmez izler bırakmanın gayreti
içindeyiz.
Vakıf medeniyetimize sahip çıkarak bu anlamda Cumhuriyet tarihimizin en
büyük restorasyon seferberliğini başlattık. Bu eserlerin yeniden ihyasıyla bir
yandan geçmişimize sahip çıkıyoruz diğer taraftan da geleceğimizi
şekillendiriyoruz. Burada dikkatinizi şu noktaya çekmek istiyorum. 1998-2002
yılları arasında sadece 46 eser restore edilmişken hükümetlerimiz döneminde
kıymet biçmeye kimsenin güç yetiremeyeceği 3 bin 484 eserimize el uzatılmış ve
ayağa kaldırılmıştır.'
'Restorasyon çalışmaları yapılırken ne bölgesel ne de kentsel bir ayrım
içerisinde olduklarını' ifade eden Arınç, yurdun en ücra köşelerinde bulunan
eserler de dahil olmak üzere nerede harap durumda bir eser varsa tüm imkanları
seferber ettiklerini söyledi.
'EÄİTİMİN HER KADEMESİNDE...'
Cumhuriyetin 100. yılına kadar çok sayıda eseri restore etmeyi
planladıklarını dile getiren Arınç, 'bugüne kadar projesi dahi çizilmeye cesaret
edilemeyen' aralarında Süleymaniye Camisi ve Fatih Camisi 'nin de bulunduğu gibi
birçok önemli caminin restorasyonunun gerçekleştirildiğini anlattı.
Restorasyon çalışmalarında yer alan herkese teşekkür eden Arınç, 'Tarihe
ve vakıf medeniyetimize karşı görevimizi layıkıyla yerine getirmenin huzuru
içerisindeyiz' dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün eğitim çalışmaları hakkında bilgi veren
Arınç, 'Doğal olarak her dönemde bizim toplumumuzun da önemli değerlerinden olan
bilgi, bilgiyi elde etmek amacıyla kurulan eğitim ve öğretim yerleri, mirasçısı
olduğumuz vakıf medeniyetinin de başlıca meselesi olmuştur' diye konuştu.
Arınç, yüzyıllar boyunca en küçük mekteplerden üniversitelere kadar
eğitim ve öğretin kurumlarının, vakıflar eliyle bu coğrafyada bir ilim geleneği
vücuda getirdiğini ve bu geleneğin nesilden nesile aktarıldığını söyledi.
Geçmiş dönemlerde yükseköğretim sürecinin de vakıflar aracılığıyla
yürütüldüğüne dikkati çeken Arınç, vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim
müesseselerinin, eğitimde döneminde çağın zirvesini yakaladığını anlattı. Arınç,
'Bu durum gösteriyor ki eğitim ve vakıf birbirini tamamlayan unsurlardır. Yüce
dinimiz de eğitime büyük önem vermiştir. Hazreti Peygamberimizin, 'İlim çin 'de
bile olsa gidin öğreniniz ' şeklinde sözleri tarih boyunca ecdadımızın eğitim
anlayışına rehberlik etmiştir' dedi.
İstanbul 'daki bütün ibadethanelerin etrafında önemli eğitim kurumları
bulunduğuna dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:
'Bugün baktığımızda büyük camilerin, tekkelerin çevresi aynı zamanda hem
dini hem de beşeri bilimlerin öğretildiği medreselerle çevrilmiştir. Bütün bu
eğitim müesseseleri vakıflar eliyle yaşatılmış, öğrencilerinden hocalarına kadar
tüm ihtiyaçlar vakıflar aracılığıyla sağlanmıştır.'
Türkiye 'de bugün de ilköğretimden üniversiteye kadar eğitimin her
kademesinde vakıfların büyük hizmetleri olduğunu anlatan Arınç, devletin ve özel
sektörün açık bıraktığı tüm boşlukların vakıflar tarafından doldurulduğunu ifade
etti.
'Hükümet olarak vakıfların eğitimdeki misyonunu çok önemsiyoruz' diyen
Arınç, vakıfların yükseköğretimdeki misyonunun yerine getirilmesi amacıyla iki
üniversite kurulduğunu anımsattı. Arınç, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi
ile Bezmialem Vakıf Üniversitesinin akademik çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün, çıkarılan kanunla çok önemli ve güçlü bir
kurum haline geldiğini vurgulayan Arınç, 'Bünyesinde binlerce vakfı barındıran
bir kuruluşuz' dedi.
ADNAN ERTEM: 'NEREDE ONARIMA İHTİYACI OLAN BİR ESER VARSA ONU AYAÄA KALDIRMAYI GÖREV BİLİYORUZ'
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, nerede
onarıma ihtiyacı olan bir tarihi eser varsa onu ayağa kaldırmayı görev
bildiklerini söyledi.
Vakıflar Haftası 'nın açılışı dolayısıyla TBMM 'de tören düzenlendi.
Törene, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Diyanet İşleri
Başkanı Mehmet Görmez, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Vakıflar
Genel Müdürlüğü çalışanları ve davetliler katıldı.
Vakıflar Genel Müdürü Ertem, yaptığı konuşmada, bu yılki Vakıf
Haftası 'nın temasının 'eğitim' olduğunu belirterek, bu temaya yönelik bir hafta
boyunca etkinlikler düzenleneceğini söyledi.
Vakfedenlerin 'eğitim' şartını yerine getirmek için Fatih Sultan Mehmet
ve Bezmialem Vakıf üniversitelerinin kurulduğunu anımsatan Ertem, Vakıflar Genel
Müdürlüğünün çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ertem, 'çeşitli amaçlarla ecdadımız tarafından meydana getirilen,
medeniyetimizin mührü Anadolu 'nun tapusu hükmünde olan eserlerimizin korunması
artık sadece kendi kültürümüzün değil, değişen, gelişen ve kaynaşan
medeniyetlerin ortak değeridir' diye konuştu.
Genel Müdürlüğün vakıf kültür varlıklarının onarımı için bugüne kadar
büyük çaba sarf ettiğini ve bu çabanın devam edeceğini belirten Ertem, 'Nerede
onarıma ihtiyacı olan bir eser varsa onu ayağa kaldırmayı görev biliyoruz'
dedi.
Ertem, vakıfların gelirlerini artırmak için çalışmaların sürdüğünü
sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından kompozisyon ve resim yarışmasında dereceye
girenlere Başbakan Yardımcısı Arınç ve Diyanet İşleri Başkanı Görmez ve diğer
yetkililer tarafından ödülleri verildi.
Arınç, programdan önce ödüllü resimler ve kompozisyonlardan oluşan
sergiyi gezdi.
ARINç BAşKANLIÄINDAKİ HEYET, ANITKABİR 'İ ZİYARET ETTİ
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç başkanlığındaki heyet, 9-15 Mayıs Vakıflar Haftası dolayısıyla Anıtkabir 'i
ziyaret etti.
Arınç, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, vakıf temsilcileri ile Vakıflar
Genel Müdürlüğü çalışanlarının bulunduğu heyet, Aslanlı Yol 'dan yürüyerek
Atatürk 'ün mozolesine geldi. Arınç 'ın mozoleye çelenk koymasının ardından saygı
duruşunda bulunuldu.
Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi 'nde Anıtkabir Özel Defteri 'ni imzalayan
Bülent Arınç, deftere şunları yazdı:
'Büyük Atatürk, 2011 Vakıf Medeniyeti Eğitim Yılı çerçevesinde
kutladığımız Vakıflar Haftası münasebetiyle huzurunuza çıkmanın gururunu
taşımaktayız.
Medeniyetimizin yapı taşını oluşturan vakıf bilincini yaşatma ve bu
topraklarda mührümüz olan vakıf eserlerimizin onarımı ile ilgili direktiflerinizi
yerine getirmeyi ilke edindik. Bundan böyle de toplumsal dayanışma ve yardımlaşma
misyonunuzu daha güçlü biçimde sürdüreceğimize söz veriyoruz. Ruhunuz şad
olsun.'
AA