Bülent Üzeltürk: Seli altyapıyla ilişkilendirmek çok doğru olmaz!
Kayseri'de yaşanan sel felaketinin yaraları sarılırken, yaşanan felaket ile ilgili uzmanlardan açıklamalar geldi. Jeoloji Mühendisi Üzeltürk, "Seli, alt yapı ile ilişkilendirmek çok doğru olmaz" dedi.
Geçtiğimiz günlerde birden bastıran yağmurlar sonucunda Kayseri'de meydana gelen sel ve taşkınlar nedeniyle, taşkın kanalları ve altyapı hakkında bilgisini aldığımız İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İsmail Eser, Kayseri'de sel suları ve taşkınlar için yapılan kanalların yeterli olduğu görüşünde iken, Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk ise birden boşalan sağanak yağışın sonunda, sel oluşması ihtimalinin yüksek olduğunu ve bunu, alt yapı sorunu ile ilişkilendirmenin de çok doğru olmayacağını savundu.
VATANDAŞLARIN KENDİNCE MÜDAHALESİ ÖNLENMELİ
Kayseri'de yaşanan sel felaketi hakkında görüşlerini dile getiren Kayseri İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İsmail Eser, mevcut su ve taşkın kanalları ile derelerin, Kayseri'ye ve Erciyes'e yağan yağışların oluşturduğu su hareketini herhangi bir taşkına ve su basmasına sebebiyet vermeden giderebilecek ölçüde olduğunu ifade ederek, ancak bu konuda vatandaşların dere ile kanallara kendince bir müdahalesi olmamasının gerektiğini, bu konuda yetkililerin önlem almalarının önemli olduğunu belirtti.
Başkan Eser, konuyla ilgili şunları kaydetti; "Baktığımızda dereler de kanallar da su taşkınlarını önleyebilecek kapasitede. Ancak dere ile kanal boyunca bazı yerlerde bağ evi ve bahçesi bulunan vatandaşlar, bu dereden geçmek için geçitler yapmış.
İşte bu türden engeller, müdahaleler su taşkınlarına sebep oluyor. Selin etkisini arttırıyor. Yetkililerin bu konuda önlem alması gerekiyor. Gerekirse ihtiyaç olan yerlere menfez ile geçit yapılmalı. Tıkanmaları önlemek için yukarı kısımlardan itibaren mazgallar konulmalı. Teknik tedbirler alınmalı. Çok şükür bu sel felaketi can kaybına neden olmadı ama yine de bize ders oldu. Bu tecrübeden bize çıkan payı almalıyız." "Ülkemiz, bulunduğu coğrafya ve topografyası nedeniyle doğal afetlerle iç içedir. Ülkemizi etkisi altına alan başlıca doğal afetler; deprem, sel, heyelan, çığ, fırtına gibi afetlerdir" diyen Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk ise, birden boşalan sağanak yağışın sonunda, sel oluşması ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, bunu alt yapı sorunu ile ilişkilendirmenin de çok doğru olmayacağını vurguladı.
DEPREMDEN SONRA EN ÇOK HASAR SELDEN
Açıklamalarında; son yıllarda, deprem afetinden sonra en fazla hasara yol açan afet türünün, sel baskınları olduğunu dile getiren Üzeltürk; "Yaşam alanlarımızın kurulduğu şehirlerimizde, imar planları ile ilgili sıkıntılar, geçmiş yıllardan kaynaklı sorunlar ve bu sorunların çözülmesinin uzun zaman alması nedeniyle, maalesef sel ve toprak kayması gibi afetlerden insanlarımız kolaylıkla etkilenmektedir. Yerleşim alanları için, gözlemsel olarak yapılan 'imar planlarına esas jeolojik etütler', 1999 Marmara depreminde yaşanan felaketten sonra yapılan, yasal düzenlemelerle, aletsel etütlerle desteklenmiş ve jeolojik-jeoteknik etütler adı altında, daha kontrollü bir halde yapılır olmuştur" dedi ve afetlerin düzenlemelerle ilgili olan bölümlerine değindi.
DOĞANIN KURALLARINA UYMALI
İnsanların doğayı göz ardı ederek yaşamaya çalışmasının kendilerine her zaman zarar verdiğini vurgulayan İl Temsilcisi Üzeltürk şunları kaydetti; "Bu nedenle, doğayı gözleyerek, onun kurallarına uyarak yerleşim alanları seçmek ve seçilen alanlarda güvenli yerleşimi sağlamak için, gerekli tedbirleri almak önemlidir. Uzmanların son yıllarda sıkça dile getirdiği, iklim değişikliği ve bunun olumsuz etkilerine karşı önlemlerin neler olması gerektiği hususunda, etkin çalışmalar yapılmalı ve önlemler bir yasal düzenleme ile hayata geçirilmelidir."
ALT YAPI İLE İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU OLMAZ
"Birden boşalan sağanak yağışın sonunda, sel oluşması ihtimali yüksektir" diyen Üzeltürk, bunun alt yapı sorunu ile ilişkilendirmesinin çok doğru olmayacağını kaydetti. Üzeltürk şöyle devam etti; "Alt yapı projeleri, 35 yıllık nüfus projeksiyonlarına göre yapılır, bu nedenle oluşması muhtemel bir seli alt yapıya vererek zararını önlemek imkansızdır. Ancak su baskınına uğraması muhtemel alanlarda, bodrum katlarda yerleşime izin vermeme, bina zemin kotlarını bir miktar yüksek tutma gibi ve varsa dere yataklarının ıslahı gibi önlemler alınabilir."
Kayseri Anadolu Haber