Bursa Hanlar Bölgesi'nde yıkımlar başladı!
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hanlar Bölgesi'nde yıkım çalışmalarına başladı. Belediye ekipleri Hanlar Bölgesi'ni kamufle eden binaları teker teker ortadan kaldırıyor.
Bursa'nın Hanlar Bölgesi'nde tarihsel dönüşüm başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, bölgeyi kamufle eden binaları birer birer ortadan kaldırıyor. Milliyet Gazetesi köşe yazarlarından Menderes Özel bugünkü köşe yazısında kentte devam eden çalışmaları kaleme aldı. İşte Özel'in o yazısı...
Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş’ın daveti, yolumu kadim Osmanlı kentinin merkezine düşürdü.
Aktaş, İstanbullu 4 gazeteciye önem verdiği projelerinde kat ettikleri yolu anlatmak istemişti. Türkiye’nin belediye binası olarak kullanılmak üzere inşa edilen ve yaklaşık 140 yıldır bu amaçla kullanılan yapı, hizmetini hala layıkıyla yerine getiriyor.
Atatürk’ün 1937’de son zeybeğini oynadığı salon bugün belediyenin kabul salonu. Aktaş’la görüşmemizi duvarları tarih solumuş bu salonda gerçekleştirdik.
Henüz 33, 34 yaşındayken İnegöl Belediye Başkanı seçilerek belediyecilikte erkenden tecrübe kazanmaya başlayan Aktaş, bu deneyimini 2019’da Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek taçlandırdı. Seçilir seçilmez işe asılan Aktaş’ın önemsediği projelere dikkat çekeceğim.
Siluet temizleniyor
1999 Marmara Depremi’nin ardından hayatımıza giren kentsel dönüşüm kavramı, yurdun dört bir yanındaki riskli ve çirkin binaların dönüşümünü işaret ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye’siyse dönüşümü, çirkinliğin kamufle ettiği tarihi ortaya çıkarma misyonuyla sağlıyor. Bursa’da yüz yıllardır ‘ticaretin kalbi’ olan 480 dönümlük Hanlar Bölgesi, tarihi silueti bozan yapılardan temizleniyor. Tarihi han ve camilerin kuşatan çirkin yapıları kamulaştırarak yıkan Aktaş, bu dönüşümü sağlarken de kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.
13 han, bedesten ve 21 caminin bulunduğu Hanlar Bölgesi’nin eski kimliğine kavuşturularak yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi olması hedefleniyor.
Bölgeyi bize gezdiren Aktaş, projeyle Hanlar Bölgesi’nin gece gündüz yaşayan akıllı şehircilik uygulamalarıyla konforlu ve güvenli bir yaşam alanına dönüştürülmesinin hedeflendiğini anlattı.
Aktaş’la ilk duraklarımızdan Koza Han’ın avlusuna kesme taş döşenmesi geçen haftalarda tartışma konusu olmuştu. Tepkiler üzerine kesme taşlar kaldırılıp arnavut kaldırımı döşenince tartışmalar son bulmuştu. İlginç olan, tartışmayı bitiren arnavut kaldırımının da tarihi bir özelliği olmaması; görsel açıdan kesme taşa göre daha doğru bir seçim olsa da avluya engellilerin erişimini kısıtlayan bir özelliği olduğu da bir gerçek.
Aktaş kentteki tarihsel dönüşümü şöyle anlatıyor: “Hanlar Bölgesi’nin etrafını boşaltmak istiyorum. Açtım Bakan Bey’e (Çevre Bakanı Kurum) ‘Proje hazırladım. Şu kadar bina var, şu kadar alan açacağım. Proje yarışması da yapacağım. Tarihi ortaya çıkaracağız. Turizm geliri getirecek’ dedim. ‘Yüzde 50’sini biz verelim, kalanını siz karşılayın’ dedi. Yaklaşık 250 milyonluk bir iş. Başladık çalışmaya. Çatır, çatır yıkıyorum. Yıkarak güzelleştirme lafını her belediye başkanı kolay kolay kullanmaz. Ben ısrarla ‘Bursa’yı yıkarak güzelleştireceğiz’ diyorum. Bursa artık doldu.”
Göldeki bazilikaya yüzen iskele
Aktaş, özellikle iç turizmdeki yeri tartışılmaz olan Bursa’nın Türkiye için önemini vurguladıktan sonra turizm hamlesine de değiniyor: “Bursa Türkiye’nin dördüncü büyük kenti. 16 milyar dolar ihracatla Kocaeli’yle yarışıyor. Başta otomotiv ve yan sanayii olmak üzere Bursa’da enler var. Güney Marmara havzasının gelişime en açık en potansiyelli kentlerinden. Ülke ekonomisine en fazla destek verme potansiyelinde olan bir kent. Sanayi, üretim, tarım, turizm kültürü var. Eğitim standartları yüksek.
Bursa’nın bazı handikapları da var; hızlı ve hormonlu büyümüş bir kent. Anadolu’nun farklı yerlerinden çok hızlı göç almış. Bir taraf dağ, bir taraf ova; o hatta sıkışıp kalmış bir şehir. Ama Osmanlı’yı kuran, tarihçesi olan, İznik gibi Hıristiyan alemi için değeri olan bir bölgeye sahip bir kent. İznik Gölü’nde şimdilik sadece havadan görülebilir olan bazilikaya yüzen iskele yapacağız. Bursa’nın -her ne kadar ticareti, ihracatı, otomotivi katlansa da- tarih şehri olduğu gerçeği de var.”
Sıra Doğanbey TOKİ’ye de gelecek
Aktaş, kentin siluetini bozan, çok ağır, depresif bir kütle olan Doğanbey TOKİ’ye de değiniyor: “Bunu vatandaş yapmadı, biz yaptık. Devlet-belediye iş birliğiyle yapılmış. Lokasyonu itibarıyla şehre ciddi bir kötülük. Hanlar Bölgesi ve Uludağ’ın siluetini bozuyor. Kesinlikle sıra ona gelecek. Vatandaş zaten ‘Yıkın bunları Allah aşkına’ diyecek. Burası daha önce 3-4 katlı, 40-50 yıllık binaların olduğu bir yerdi. Kentsel dönüşüm amacıyla önce 13 katla başladılar. 17’ye, 19’a çıktılar; en son 23 katta karar verdiler. 2 bin 300 adet konut çıktı. Toplam değeri 1 milyar TL. Yükü az bir Bursa Belediyesi bunu çok rahat halleder.”