23 / 11 / 2024
fuzul

Bursa Şehir Hastanesi davalı arsaya mı inşa edilecek?

Bursa Şehir Hastanesi davalı arsaya mı inşa edilecek?

Bursa Şehir Hastanesi'nin temeli mülkiyeti davalı ve tapusunda davalıdır şerhi bulunan arsa üzerine mi atılacak? Hastane'nin temeli 9 Mayıs 2015 tarihinde atılacak.




Sağlık Bakanımız Sayın Mehmet Müezzinoğlu Bursa ilimizde son bir ay içinde yaptığı muhtelif toplantılarda Bursa Şehir Hastanesinin yapılacağı 21 parsel numaralı taşınmaza ilişkin olarak tüm davaların bittiğini tüm hukuki sorunların çözüldüğünü ve Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik beylerin katılımıyla 9 Mayıs 2015 tarihinde temel atılacağını açıklamaktadır.

Sanıyoruz ki Bursa Şehir Hastanesinin yapılacağı 21 parsele ilişkin olarak tüm hukuki sorunların çözüldüğü konusunda Sağlık Bakanlığının ilgili bürokratları eksik veya yanlış bir tespit içindedirler ve bu nedenle Sayın Bakanımızı yanlış bilgilendirmektedirler.

Şöyle ki;

Bursa Şehir Hastanesinin yapılacağı 21 parselin bitişik özel orman sınırları içinde kaldığı bilirkişi raporu ile ortaya çıkmış ve bu taşınmazın mülkiyetine ilişkin iki ayrı dava açılmış ve taşınmazın tapu kaydına Sayın Mahkemece ‘’davalıdır’’ şerhi konulmuştur.

Derdest bu davalar nedeniyle Bursa 1. İdare Mahkemesince Orman Bakanlığı tarafından Sağlık Bakanlığına yapılan tahsis (ön izin) işlemi mahkemece iptal edilmiş, bu iptal kararına ilişkin olarak idarenin Danıştay’a yapmış olduğu yürütmenin durdurulması talebi Danıştay tarafından reddedilmiştir.

Yani 9 Mayıs 2015 tarihinde temel atılacak olan Bursa Şehir Hastanesinin yapılacağı arsanın mülkiyeti ihtilaflı olup tapusunda ‘’davalıdır’’ şerhi vardır, Orman Bakanlığınca Sağlık Bakanlığına yapılmış olan tahsis işlemi Mahkeme kararı ile iptal edilmiştir. Bu hukuki sorun henüz çözülmemiştir.

Bu hukuki duruma rağmen Hastanenin seçim döneminde temelinin atılması siyaseten muhalif partilerce art niyetli olarak kullanılabilir.

Bu taşınmazda hak iddia eden vatandaşların son derece makul bit önerileri vardır. Maliye Hazinesi bu vatandaşların mülkiyetinde olan bitişik parsele tapu iptal davası açmış ancak Maliye Hazinesi açtığı bu davayı kaybetmiştir. Tapu üzerindeki tüm ihtiyati tedbir kararları kaldırılmış, idare bu ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasını temyiz etmiş Yargıtay Maliye Haznesinin bu talebini reddetmiştir.

Hastanenin yapılacağı parselde hak iddia eden vatandaşların talebi Maliye Hazinesinin kaybettiği davaya ilişkin olarak temyizden vazgeçmesi ve davanın kesinleşmesidir. Buna karşılık vatandaşlar hastanenin yapılacağı taşınmaza ilişkin tüm davalardan feragat edecek ve o arsanın mülkiyetine ilişkin tüm haklarından vazgeçeceklerdir. Bu tarz bir uzlaşma Maliye hazinesine hiçbir yük getirmemektedir.

Bu nedenle bu hastanenin temeli atılmadan önce ilgili idareler taşınmaz üzerinde mülkiyete ilişkin hak iddia eden vatandaşlarla uzlaşmalıdır.

Aksi takdirde ortaya iki problem çıkacaktır.

Birincisi bir milyar liraya mal olacağı söylenen bu yatırım için finansman sağlayacak olan kurumlar ya bu dava ve tapudaki şerh nedeniyle finansman sağlamaktan vazgeçecekler ya da risk nedeniyle yatırımcı firmadan daha yüksek faiz talep edeceklerdir.

İkinci problem ise davanın hak iddia eden vatandaşlar tarafından kazanılması durumudur. Böyle bir durumda ne finans kurumları ne yatırımcı ne de devlet dava ve tapudaki şerh nedeniyle iyi niyet iddiasında bulunamayacaklar, Maliye Hazinesi çok büyük bir tazminat ödemek zorunda kalabilecektir.

Aklın yolu bu problem büyümeden bir an önce ilgili idarelerin vatandaşla uzlaşarak bu sorunu çözmeleridir.


Cihangir Dönmez


Geri Dön