01 / 05 / 2024

Büyükadadaki yetimhanenin tapusu hazır!

Büyükadadaki yetimhanenin tapusu hazır!

Büyükada’daki yetimhanenin Patrikhane’ye teslim edilmesi için bütün işlemler tamamlandı. Sıra pazartesi günü tapunun alınmasına geldi...



Türkiye’de ilk kez azınlıklarla ilgili bir sorun iç hukuk yolları tüketilmeden sonuca kavuşturuldu. Büyükada’daki yetimhanenin Patrikhane’ye teslim edilmesi için bütün işlemler tamamlandı. Sıra pazartesi günü tapunun alınmasına geldi. Avukat Cem Sofuoğlu tarafından alınacak olan tapu, daha sonra törenle Patrik Bartholomeos’a verilecek. Sofuoğlu, “Siyasi irade olmasa bu çözülmezdi” dedi.

“YETİMHANENİN Fener Rum Patrikhanesi adına yeniden tapu siciline kaydettirilmesi haricinde bir alternatif bulunmamaktadır.” Adalet Bakanlığı’nın yazısında yer alan bu ifade, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Yetimhanenin Patrikhane’ye iadesi” kararının sonuçlanmasını sağladı. Fener’deki Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin avukatı Cem Murat Sofuoğlu, “Belki kimse farkında değil ama bu müthiş bir şey. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Ancak hemen ifade etmek isterim ki, siyasi irade olmasa herhangi bir sonuç alınamazdı. Çünkü, bu dava Yargıtay’a giderdi ve oradan da azınlıklar lehine bir şey çıkması maalesef mümkün değildi” dedi.

150 lira harç

Avukat Sofuoğlu, pazartesi günü Büyükada’daki Tapu Dairesi’ne gidip 150 liralık bir harç yatıracaklarını ve böylece yetimhanenin tapusunu alacaklarını söyledi. Arkasından deniz otobüsüne atlayarak Fener’deki Patrikhane’ye gideceklerini belirten Sofuoğlu, “Burada tapuyu Patrik Bartholomeos’a teslim edeceğim” dedi. Sofuoğlu şöyle devam etti: “Bu kararın alınabilmesinde siyasi iradenin ağırlığının büyük rolü var. Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının yaptığı yazışmalar bu doğrultuda bir kararın alınmasında son derece etkili oldu. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne attığı imzaya bağlı kalmış ve AİHM’nin aldığı kararı, 3 aylık süre içinde yerine getirmiştir.”

Bu emsal olmalı

Kararı yorumlarken, “Türkiye ilk kez AİHM’nin mülkiyetin iadesi ile ilgili vermiş olduğu bir kararı, iç hukuk yollarından geçirerek uygulamıştır” diyen avukat Cem Murat Sofuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yanlış bilmiyorsam bu durum Avrupa Konseyi bünyesinde de ilk defa olan bir şeydir. Söz konusu kararın alınmasında iki önemli bakanlığın görüşünün ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararının etkisinin olduğu tartışmasızdır. Temennimiz bundan sonra benzer uygulamaların ‘ancak, ama, fakat’ ve benzeri gerekçelerin hışmına uğramadan devam etmesi ve mahkemelerimizin de bu kararı örnek almasıdır.”

Tüzel kişilik

Patrikhane’nin diğer avukatı Kezban Hatemi, yetimhanenin mülk hanesi altında zaten “Patrikhane” yazdığını, Patrikhane’nin elinde başka mülkler de olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Patrikhane’nin tüzel kişiliğinin olmadığı iddiası yıllardır derin devletin zihinlerimize yerleştirmeye çalıştığı bir şey. Tüzel kişiliği olmayan bir yerle nasıl yazışırsınız, nasıl resmi muhatap olarak alırsınız Yetimhanenin iadesi kararı var olan ama görmezlikten gelinen tüzel kişiliğinin bir kez daha tasdiki anlamına gelir.”
Hürriyet/Sefa Kaplan

Konuyla ilgili basında çıkan diğer haberler

Yetimhane pazartesi sahibine kavuşuyor

Rum yetimhanesi pazartesi sahibine teslim edilecek. Uluslararası çevre enstitüsü olacak. Dünyanın en görkemli yapılarından biri olacak.

Büyükada’daki Rum yetimhanesi yıllarca süren yargı sürecisinin ardından, pazartesi günü tapudaki ‘malik’ kısmındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü ifadesinin silinip yerine ‘Fener Rum Patrikhanesi’ yazılmasıyla resmen Patrikhane’nin olacak.

Yetimhanenin Vakfılar Genel Müdürlüğü’ne geçirilmesiyle ilgili davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi haksız bulmasıyla iade sürecine girilmişti. Büyükada Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ‘iade-i muhakeme’ davası açılmış, Dışişleri de AİHM kararı uyarınca yetimhanenin patrikhaneye iade edilmesi gerektiği görüşünü bildirmişti. Dava Patrikhane lehine sonuçlandı.

Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı Kezban Hatemi, davanın lehe sonuçlandığını ve pazartesi günü de sürecin tamamlanacağını belirtti. Hatemi, şu bilgileri verdi:
“Yalnızca tapu işlemi yapılacak. Zaten yetimhane fiilen cemaatin elinde. Hiçbir zaman karşı taraf ‘el koyma’ yapmadı. Tapusu da zaten bizdeydi. Sadece ‘malik’ kısmında Vakıflar Genel Müdürlüğü yazılmıştı. Şimdi maliki Patrikhane olacak. Eskiden zaten öyleydi. Bu da patrikanenin ezelden ebede tüzelkişiliği olduğunu gösteriyor.

AİHM, ‘Patrikanenin üzerindeki bir yeri alamazsınız’ deyince Adalar Sulh Hukuk Mahkemesi, geçen hafta sonuçlanan iade-i muhakeme davasıyla bunu onayladı. Pazartesi günü gidip mahkeme kararını tapuya işleteceğiz. Bina harap vaziyette. Tarihi kültürel mirasımızı mahvetttik. Hemen restore edilemez. Çok büyük fona ihtiyaç var.”

Patrik’le uzlaşıldı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yetimhanede uluslararası çevre enstitüsü kurulması için Patrik’le anlaşıldığını açıklarken, şu bilgileri vermişti: “Bütün dünyadaki çevre konusunda araştırma yapan üst düzey akademisyenlerin çalışma yapabileceği bir yapı haline dönüşecek. Dünyanın en görkemli yapılarından biri haline gelecek.”

Avrupa’nın en büyük ahşap binası

Avrupa’nın en büyük ahşap binası sayılan beş katlı yetimhane, 1898’de Fransızlar tarafından 206 odalı lüks bir otel ve casino (Büyükada Sarayı) olarak inşa edildi. Bina ve arsa 1902’de padişah tezkeresiyle Rum Patrikhanesi’ne satıldı. Yedikule’deki Balıklı Rum Hastanesi’nde bulunan Rum yetimhanesi Büyükada’daki bu binaya taşındı. I. Dünya Savaşı sırasında Rum göçmenler barındı. 1963’te yangın nedeniyle boşaltılan binayla ilgili hukuki süreç 1997’de başladı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Rum Erkek ve Kız Yetimhanesi Vakfı’nı hayır hizmeti bulunmadığı gerekçesiyle mazbut vakıflar arasına aldı ve tapu davası açtı. Sekiz yıllık yargı süreci sonunda Vakıflar Genel Müdürlüğü binayı aldı. Patrikhane bu karardan sonra AİHM’ye başvurdu. AİHM 2008’deki kararında Türkiye’nin haksız olduğuna hükmederek, 20 bin euro tazminat ödemesine karar verdi. AİHM’nin bu kararı üzerine yetimhanenin geri evrilmesi süreci başladı.
Radikal


Pazartesi tapu hazır

Türkiye’de ilk kez azınlıklarla ilgili bir sorun iç hukuk yolları tüketilmeden sonuca kavuşturuldu.

Büyükada’daki yetimhanenin Patrikhane’ye teslim edilmesi için bütün işlemler tamamlandı. Sıra pazartesi günü tapunun alınmasına geldi. Avukat Cem Sofuoğlu tarafından alınacak olan tapu, daha sonra törenle Patrik Bartholomeos’a verilecek. Sofuoğlu, “Siyasi irade olmasa bu çözülmezdi” dedi.

“YETİMHANENİN Fener Rum Patrikhanesi adına yeniden tapu siciline kaydettirilmesi haricinde bir alternatif bulunmamaktadır.” Adalet Bakanlığı’nın yazısında yer alan bu ifade, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Yetimhanenin Patrikhane’ye iadesi” kararının sonuçlanmasını sağladı.

Fener’deki Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin avukatı Cem Murat Sofuoğlu, “Belki kimse farkında değil ama bu müthiş bir şey. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Ancak hemen ifade etmek isterim ki, siyasi irade olmasa herhangi bir sonuç alınamazdı. Çünkü, bu dava Yargıtay’a giderdi ve oradan da azınlıklar lehine bir şey çıkması maalesef mümkün değildi” dedi.

150 lira harç

Avukat Sofuoğlu, pazartesi günü Büyükada’daki Tapu Dairesi’ne gidip 150 liralık bir harç yatıracaklarını ve böylece yetimhanenin tapusunu alacaklarını söyledi. Arkasından deniz otobüsüne atlayarak Fener’deki Patrikhane’ye gideceklerini belirten Sofuoğlu, “Burada tapuyu Patrik Bartholomeos’a teslim edeceğim” dedi. Sofuoğlu şöyle devam etti: “Bu kararın alınabilmesinde siyasi iradenin ağırlığının büyük rolü var. Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının yaptığı yazışmalar bu doğrultuda bir kararın alınmasında son derece etkili oldu. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne attığı imzaya bağlı kalmış ve AİHM’nin aldığı kararı, 3 aylık süre içinde yerine getirmiştir.”

Bu emsal olmalı

Kararı yorumlarken, “Türkiye ilk kez AİHM’nin mülkiyetin iadesi ile ilgili vermiş olduğu bir kararı, iç hukuk yollarından geçirerek uygulamıştır” diyen avukat Cem Murat Sofuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yanlış bilmiyorsam bu durum Avrupa Konseyi bünyesinde de ilk defa olan bir şeydir. Söz konusu kararın alınmasında iki önemli bakanlığın görüşünün ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararının etkisinin olduğu tartışmasızdır. Temennimiz bundan sonra benzer uygulamaların ‘ancak, ama, fakat’ ve benzeri gerekçelerin hışmına uğramadan devam etmesi ve mahkemelerimizin de bu kararı örnek almasıdır.”

Tüzel kişilik

Patrikhane’nin diğer avukatı Kezban Hatemi, yetimhanenin mülk hanesi altında zaten “Patrikhane” yazdığını, Patrikhane’nin elinde başka mülkler de olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Patrikhane’nin tüzel kişiliğinin olmadığı iddiası yıllardır derin devletin zihinlerimize yerleştirmeye çalıştığı bir şey. Tüzel kişiliği olmayan bir yerle nasıl yazışırsınız, nasıl resmi muhatap olarak alırsınız Yetimhanenin iadesi kararı var olan ama görmezlikten gelinen tüzel kişiliğinin bir kez daha tasdiki anlamına gelir.”
Hürriyet


Geri Dön