Cafer İnan: İnşaat firmaları bölgesel fiyat politikası belirlemeli!
CFR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cafer İnan, dün gerçekleştirilen Emlakkulisi.com sektör buluşması toplantısında, konut sektörünün sorunları ve yapılması gerekenler hakkında konuştu...
CFR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cafer İnan, referandum sonrasında faiz oranlarının artacağını ve satışlara yansıyacağını ifade etti.
İnşaat maliyetlerinin de yüzde 15 arttığını söyleyen Cafer İnan, firmaların kendi aralarında bölgesel fiyat politikası belirlemesi gerektiğine dikkat çekti.
CFR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cafer İnan'ın açıklaması şu şekilde;
"Şimdi nereden başlayalım, bilmiyorum. Sonuçta burada satış ağırlık bir ortam gözüküyor. Biz iki seneden önce sürekli her hafta toplanıp, kendi aramızda konuşurken durumun buralara geldiğini yavaş yavaş görüyoruz. Görmüştük yani.Bunlar, şuan da biraz da siyasi baskılarla bankaların kredilerin oranlarını düşürüyor olması. Az önce Sefer Beyle sohbet ettik. Biraz ondan bilgi aldım. Onu satayım bari. Yok ona pek bir şey bırakmamak adına, şimdi bizim tahminimiz 2017'de faiz oranlarının zaten bir süre sonra özellikle referandumdan sonra artacak olmasıydı. Faiz oranları arttıkça, artık dayanılmaz bir hale geldikçe konut faiz oranları da artmaya başlayacak. Ben 1 üstünde bekliyorum ama Sefer Bey 1.10 üzerinde dedi. Bu şuna getiriyor: Artık firmalar kendi içerisindeki yapılandırmayı, kendi vadelendirmelerini, bankaların üzerine eskiden atıyorlardı. Bankalar da firmaların üzerine atıyordu. Ama görüyoruz ki farklı farklı yöntemler bulmaya başlıyorlar. Herkes kendi denizinde boğulmaya başladı. Eğer bir konsensus kurulmazsa ve bu faizler artmaya başlarsa satış sıkıntıları yaşanmaya başlayacak.
Yani firmaların kendi arasında bölgesel olarak bir fiyat politikası belirlemesi lazım. Anlaşmaları yaparken kat karşılığı anlaşmalardan, kim daha çok verirse onun üzerine değil de, belli bir oranlarda kendi içlerinde anlaşma yapmaları lazım. Mesela bankalar kendi aralarında nasıl belli bir politika güdüyorlar ise. Dönem dönem yani, Kadir Kurtulmuş burada yok sanıyorum. O çok doğru bir tespit yapmıştı. Bankalar firmaları sömürüyor tarzında diye. Ben de ona çok katılıyorum. Artık inşaat firmaları, ben yıllardır iş geliştirme ve pazarlama yapıyorum, son bir buçuk yıldır inşaat yapmaya başladım. Olayın içine girdikten sonra farklı şeyler görmeye başlıyoruz. Yani ortadaki görünen yer daha farklı gözükmeye başladı.
Şimdi şunu biz şunu görmeye başlıyoruz. Planlama yaparken artık, ürünün maliyetini nerede tutabileceğimizi bilemediğimiz için, örneğin bu Kasım ayındaki çalkalanma döneminde bizim maliyetlerimiz ilk hedeflerimizden yüzde 15 arttı. Yüzde 30'lara kadar çıkmıştı. Demek ki mesele sadece çok hızlı satmak değil, doğru fiyatta, doğru yerde ve zamanda satabilmek. Şimdi biz yap-sat modeline döndüğümüz için sektör olarak, ne yapıyoruz? Çok hızlı satmak beceri gibi gözüküyor. Ama bu sefer topladığımız para, hedeflediğimiz ciroya yaklaşmadığı için, veya maliyetler arttığından karlılık düşmeye başlıyor. Ben Dumankaya'yla Galatasaray projesi ile ilgili konuşurken, yüzde 8-10 karlılıkla çalışmaya başladık demişlerdi. Şimdi eskiden sektörde biliyorsunuz yüzde 25-30'lar vardı. Ve 3'te 1 oranında para kazanılması lazım. Şimdi yüzde 10'lar yüzde 15'ler bile iyi rakamlar kazanıyor. Artık pazarlama argümanları da birbirinden çok kopyalanmaya başladı. Yani hepimiz aynı şeyleri yapmaya başladık. Dolayısıyla karşıdaki tüketici, farklı şeyler görmüyor. Konseptler de birbirine benzemeye başladı. Sizi piyasa da zorluyorsa artık ya siz farklı bir şeyler yapacaksınız ya da sektörden çekileceksiniz. E mecburen bu işin içine girdiniz, devam ettirmeniz gerekiyor projeleri. Sefer Bey'in söyleyecekleri, ondan aldım bu bilgiyi. Yani bu işe girdik devamını getireceğiz. Bu sefer projeler peş peşe geldikçe kaos daha da büyüyor. Şuanda sektörde senin bildiğin rakamlara çok hakim değilim ama firmanın, büyük firmanın çok büyük borçları var. Borçlar da kolay ödenebilir borçlar değil. Ya bir bankaya, bir finansmana mecbursunuz veya satış yapmak zorundasınız. Ama satışı istediğiniz fiyattan yapamıyorsunuz. Sonuca geleyim, ben 2017'yi nasıl görüyoruz diye düşünürsek, kendi bazımızda bulunduğumuz bölge ve konseptimiz açısından sıkıntı yaşamıyoruz. Ama gene başka bölgelere girmekle ilgili tereddütlerimiz var. Onu da genelde erteliyoruz. Ama kendi bölgemiz Şile olduğu için, Şile'de şuanda rahatız. Ben referandumdan sonra 1'lerin üzerine çıkacağına inanıyorum faiz oranlarının ve kısır döngüye gireceğiz yine. Fakat herkes ayakta kalmak için mücadele edecek ve çıkacak. Sonuçta potansiyel var. Öyle görüyorum."