Century 21 Türkiye ofis sayısını 93'ten 130'a çıkarmayı hedefliyor!

Ükemizin en büyük kurumsal gayrimenkul firmaları arasında yer alan Century 21 Türkiye, 2016 yılında gayrimenkul pazarlama ofis ağını ülke genelinde 93'ten 130'a çıkarmayı hedefliyor. Century 21 Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, franchise sayısını arttırarak uluslararası hizmet kalitesini daha fazla emlak meraklısıyla buluşturmak istediklerini belirtti. Atalay ile Century 21 ve gayrimenkul piyasası hakkında konuştuk. 

-Century 21 ülkemizin en büyük gayrimenkul firmalarından biri. Başarınız nasıl geldi, anlatır mısınız. 

Türkiye'ye ikinci gelen uluslararası firmayız. Dünyanın en bilinen markasını Türkiye'de yaygınlaştırmak için çok büyük çabalar sarf edilmiş, büyük bütçeler harcanmış. Büyük bir gurup olmanın getirdiği finansal güç ile kar beklentisi olmadan bayilerin eğitimi, geliştirilmesi, ilerletilmesi için çok büyük çabalar harcanmış. 

-Türkiye pazarında iş yapmak kolay mı, herkes yapabilir mi? 

Emlak danışmanlığı uzun vadede çok karlı olabilecek bir sektördür. Bu piyasalarda iş yapmak hiç kolay değildir, çelik gibi sinir, savaşçı ruh, yılmamak, pes etmemek, sürekli çalışma ve aktif olmayı gerektiren kişisel beceriler ister. Century 21 Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay bulunuyor. 

-Sizce Türk gayrimenkulü dünya piyasasının gözdeleri arasında yer alıyor mu? 

Evet. Ortadoğu ve Arap dünyası için laik ve Müslüman Türlüye benzersiz bir fırsat sunuyor. Kuzey Avrupa ülkeleri içinde gerek ılıman iklimi, gerek muhteşem doğası, gerek lokasyon ve ürün çeşitliliği, ayrıca en fazla 3 saatte varılabilmesi nedeni bir cazibe merkezidir. 

-Konut sektörünün ekonomiye etkisi nedir? 

En önemli özelliği büyük bir istihdam oluşturmasıdır. Her bina özeldir ve tektir. Her ne kadar inşaat teknolojisi, son yıllarda oldukça gelişse bile tüm binalar fabrikada değil tek tek işçilik ile yapılmaktadır. İnşaat sektörü her açıdan ülkenin lokomotifidir. %2 nüfus artışı ile her yıl 100.000 den fazla konuta ihtiyaç olacağı söylenebilir. Buna eskiyen, toprak değeri artan konutları ve yurt dışından gelecek talepleri de ilave edersek yaklaşık yıllık 20-30 Milyar liralık bir pazar büyüklüğünden bahsedebiliriz. 

-Emlak piyasası nasıl bir dönem yaşıyor? 

Kentsel dönüşüm kiralık konuta olan talebi arttırdı, ancak bu noktalarda satışlarda durgunluğa yol açıyor. Büyük konut inşaat firmalarının sürekli yeni proje geliştirmeleri ve daha uzun vadeli ödeme koşulları sunması yüzünden projelerde satışlar yaşanmakta. Faizlerin de son yıllarda düşük seyretmesi nedeni ile yatırım amacı ile alınan konutlar ve yurt dışından gelen talepler pazarı sıcak tutmaktadır. 

-Ev sahibi olmak sizce bu dönemde zor mu, kolay mı? 

Konut alabilmek, dünyanın hiçbir yerinde kolay bir şey değildir. Bir konutun değeri muhtemelen 20-30 yıl arasında kira rayicine eşittir. Bunca yıl bu rakamları ödeyebilecek finansal güce ve sürekli risksiz gelire sahip olmayı gerektirir. Şehirden biraz uzak kalan arterlerde yoğun bir konut fazlası olduğundan bu noktalarda konut alabilmek diğer dönemlere göre oldukça kolaydır. Ancak şehir içinde kentsel dönüşüme sahip olan değerli arterlerde şu ara konut almak oldukça zorlaşmıştır çünkü fiyatlar zirve yapmıştır. 

-Gelişen teknoloji ile projelerde eskiye oranla neler değişti? 

İnşaatlar çok hızlı ve öngörülen sürelerde yapılabilmeye başlandı. Kalite ve estetik pahalı olmaktan çıktı kolaylıkla uygulanabilir ve maliyetsiz hale geldi. 

-Emlak satışları gerçekleştirirken nelere dikkat ediyorsunuz? 

Konut sahibi piyasa koşullarının üzerinde satmak ister, alıcı ise sıkışmış mecbur kalınmış bir konutu piyasa değerinin çok altına almak ister. Burada maharet ild tarafı da ikna ve tatmin edecek olan gayrimenkul danışmanına düşer. Şunu unutmamak gerek her konut tek'tir, ikincisi yoktur, hepsinin özelliği farklıdır. Aynı binadaki bir üst kat deniz görürken bir alt kat güneş bile görmeyebilir. Ön cephe A Plus bir caddeye bakar ve iş yerine uygundur, tabela değeri vardır, arka daire ise otoparka bakmaktadır.Bu özelliklere göre en uygun fiyatı oluşturup ild tarafı da memnun edecek kişi tecrübeli bir Century 21 danışmanıdır. 

-2016 yılı için hedeflerinizden bahseder misiniz? 

Sektörümüzde teknoloji ve eğitim lideri olmak, tanıtım faaliyetlerimize hız kazandırmak ve 130 ofise ulaşmak. 

-Kentsel dönüşüme nasıl bakıyorsunuz? 

Çok olumlu bakıyorum. Yan etkileri ne olursa olsun kentsel dönüşüm mutlaka Türkiye nin geçirmesi gereken bir dönüşümdür. Türkiye ne yazık ki son 50 yıldır ruhsatlı olsun veya olmasın pek çok kontrol dışı, riskli, kaba, kötü, yüksek enerji sarfıyatlı, görüntü kirliliği oluşturan bina cenneti haline getirilmiştir. Sadece binalar değil sokak ve caddeler de aynı şekilde geometri ve düzenden uzaktır. Kentsel dönüşüm eski yılların hatalarını tedavi edecek yegane çözümdür, Türkiye'nin yaralarını onarmasıdır. 

Ekonomi Gazetesi / Gülşan Kurt