Cevdet Yılmaz Sur ve Cizre’deki çalışmaları anlattı!
Kalkınma Bakanı Yılmaz, "Tarihi hiçbir yapıyı kamulaştırma gibi bir niyetimiz kesinlikle yok. Buralar yakılırken, yıkılırken ses çıkarmayanlar şimdi hükümetimiz inşa etmeye çalışırken bunu gölgelemeye çalışıyorlar" dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde gazetecilerle bir araya geldi. Bakan Yılmaz, Türkiye iki genel seçime ve terör saldırılarına rağmen geçen yıl yüzde 4 büyüme gerçekleştirdiğini vurgulayarak, "Gelişmekte olan ülkelerin büyümesi yüzde 2’nin altında kaldı geçen yıl. Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere göre de önemli bir performans sergiledi. İstihdam artışı devam etti, Türkiye 6 yılda 6 milyonun üzerinde yeni istihdam alanı oluşturdu. Özellikle kadın istihdam oranı önemli bir artış gösterdi. Yani aşağıdan gelen nesil eğitimli bir şekilde geliyor. Kadınsız kalkınma olmaz. Topyekun bir katkı gerekiyor. Her kesimin kalkınmaya katkı sağlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, Merkez Bankası’nın yıl içerisindeki büyümeye katkısının olup olmadığına ilişkin sorusu üzerine Bakan Yılmaz, "Daha düşük enflasyon büyümeye de katkı demek aslında. Enflasyonun düşük olması, fiyat istikrarının olması başlı başına büyüme için de olumlu bir haber. Çünkü öngörülebilirliği arttırıyor. Geçmişte enflasyonun çok yüksek ve istikrarsız olduğu dönemlerde ekonomimiz de bundan olumsuz etkileniyordu ama şimdi tek haneli ve daha dar bir aralıkta salınan bir enflasyon. Aslında büyüme için başlı başına bir katkı. Dolayısıyla Merkez Bankası enflasyonla mücadelede ne kadar başarılı olursa büyümeye de o oranda katkıda bulunmuş olur" cevabını verdi.
"MERKEZ BANKASI’NIN TEMEL GÖREVİ FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK"
Bakan Yılmaz şöyle devam etti:
"Merkez Bankası’nın kanununda şöyle bir hüküm var; Merkez Bankasının temel görevi fiyat istikrarını sağlamak, finansal istikrara katkıda bulunmak, bunlarla çelişmemek kaydıyla büyümeyi desteklemek aslında Merkez Bankamızın şu anki kanununda yer alan bir hüküm bu büyüme tarafını ihmal etmemeli Merkez Bankası diye düşünüyorum. Ama bu enflasyonla mücadelesine de engel olmamalı. Temel görevi enflasyonla mücadele etmek. Bunun ötesinde Merkez Bankası’ndan hak ettiğinin üstünde bir şeyler de beklememek lazım diye düşünüyorum. Tek başına Merkez Bankası bu politika alanı anlamında çokta bir şeyler bekleyeceğimiz bir kurum değil. Önemli olan herkesin kendi görevini yapması gerektiğini düşünüyorum."
"ÇEKİRDEK ENFLASYON HALA BEKLENEN DÜZEYDE DEĞİL"
Bakan Yılmaz, faiz düşme oranının yeterli olup olmadığıyla ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi:
"O konularda bence Merkez Bankası’nın değerlendirmelerine bakmakta fayda var. Sonuçta Merkez Bankamız kendi değerlendirmesini de yaptı. Gıda fiyatlarını dikkate aldığını bu çerçevede düşen enflasyonu dikkate aldığını söyledi ama bir taraftan da çekirdek enflasyon hala istenen düzeyde değil. Dolayısıyla onu da dikkate alarak yaklaştığını anlıyoruz bu kararda. Ama tabii ki Kalkınma Bakanlığı olarak genel beklentimiz keşke çok daha düşük noktalara gelse. Sadece Merkez Bankası’nın faizi değil, bankaların uyguladığı faiz ve hazinenin borçlanma faizi tabii bunlarda son derece önemli. Tek bir faize bakmamak gerekir. Sonuçta piyasa aktörleri için daha önemli olan bankaların kredi faizleri ve hazinenin borçlanma faizi. Bu ortamda önümüzdeki dönemde bir taraftan fiyat istikrarının güçlendiği bir taraftan genel güvenin güçlendiği bir ortamda bunların aşağı doğru gelmesi tabii ki temennimiz."
"BİR TARAFTAN TERÖRLE MÜCADELE EDECEĞİZ BİR TARAFTAN ZARAR VE ZİYANI KARŞILAYACAĞIZ"
Yılmaz, "Son günlerde Sur ve Cizre’de yaşananlarla ilgili olarak son durum nedir, oradaki yapılaşmaya yönelik alınan kararlar var mı, yeniden imar edilecek mi?" sorusu üzerine terörle mücadelenin devam ettiğini vurgulayarak şöyle cevap verdi:
"Kararlı bir şekilde mücadelemizi de devam ettireceğiz, orada hiçbir tereddüdümüz yok. Ama bir taraftan da vatandaşımızın bu terör ve terörle mücadele dolayısıyla karşı karşıya kaldığı sorunları, sıkıntıları hızlı bir şekilde giderme kararlılığındayız. Halkımızı kucaklayacağız, ne gerekiyorsa yapacağız. İkisini eş zamanlı bir şekilde yapacağız. Bu hükümetimizin temel politikası. Ben de, terörden sonra halkımızın uğradığı zarar ziyanın giderilmesi, yaraların sarılması konusunda görevlendirildim. Koordinasyondan sorumlu bakan olarak görevlendirildim. Bu çerçevede de birçok defa gidip geldim doğrusu bölgeyle ilgili çalışmalara yerinde katıldım. Merkezde de çok çeşitli toplantılar gerçekleştirdik bu süreçte. Üç eksenli olarak yaklaşıyoruz bu terör sonrası döneme. Birincisi şehirleşme boyutu, bu fiziki zararların giderilmesi boyutu, alt yapı ve üst yapı konusunda."
"DAHA DÜZGÜN BİR ŞEHİRLEŞME İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ"
Bakan Cevdet Yılmaz, Silopi’de operasyonlar bittikten sonra çalışmalara başladıklarını hatırlatarak, "Öncelikle alt yapıda bir eksiklik varsa hızlı bir şekilde tamir ediyoruz. İller bankası, su, kanalizasyon gibi işlerle uğraşıyor. Şehir içi yollarla ilgili karayollarımız çalışmalar yapıyor. Diğer taraftan operasyonlar bittikten sonra yaptığımız ilk iş zararları tespit etmek. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ekipler oluşturuyor. Yerelden muhtarlarla birlikte bu zarar ziyanlar tespit ediliyor. Hızlı bir şekilde bu çalışmalar yapılıyor. Normal seyrinde gitse belki çok daha uzun zaman alacak çalışmalar çok daha kısa bir süreçte tamamlanıyor. Bu çalışmalar bittikten sonra vatandaşımıza belli zararları, ziyanları için ödemeler yapıyoruz. Esnafa ödemeler yapıyoruz. Özellikle 10 bin liranın altında zararı olanlara nakdi olarak bu zararlarını ödüyoruz. 10 bin liranın üstünde olanlara ise tercihimiz doğrusu fiziki olarak karşılığını vermek. Konut yaparak, çeşitli yeni yaşam ortamları oluşturarak bunu yapmak. Bu şehirlerimizde maalesef çok çarpık şekilde yapılaşmanın olduğunu da görüyoruz. Bir taraftan da biz bu bölgeleri riskli alan ilan ederek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza yeni şehir planlamaları yaptırıyoruz. Yeşil alanları olan, daha geniş yolları olan, çocuk oyun sahaları olan, eğitim, sağlık tesisleri için yerleri ayrılmış daha düzgün bir şehirleşme için de çalışmalar yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
"BURALARI KAMULAŞTIRACAĞIZ DİYE BİR ŞEY YOK"
Özel alanlara ilişkin özel politikalar geliştirdiklerinin altını çizen Bakan Yılmaz, "Bunlardan ikisi Sur ve Cizre. Sur ve Cizre’de tarihi doku söz konusu. Sur’un tamamı tarihi dokunun olduğu bir alan. Sur’a özel bir şekilde yaklaşıyoruz. Özel bir plan hazırladık. Sur’da iki temel referansımız var. Bir tanesi UNESCO’nun kriterleri bizim için referans noktası. İkincisi 2012 yılında koruma amaçlı imar planı yapılmış Sur için ve bunu herkes onaylamış. Belediye meclisi dahil. Bundan sonra Sur’da yapacaklarımız yine bu koruma amaçlı imar planına uygun bir şekilde yapılacak. Diğer taraftan Sur’da yoksul insanlar yaşıyor, onlara dönük politikalarımız var. Sur’un dışında konut edindirme yönünde çalışmalar ve Sur’un içinde de yine kendi konutunu yapmak isteyene bu koruma amaçlı imar planına uygun olmak şartıyla yine müsaade edilecek. Burada bir kamulaştırma kararı alındı onu da birileri çok farklı yerlere çektiler. Sur’la ilgili ve diğer bazı bölgelerle ilgili kamulaştırma kararı alındı, bu sadece bir yetki, bir kamulaştırma yapılmış değil. Buraları kamulaştıracağız diye bir anlama gelmiyor bu kesinlikle. Temel mesele vatandaşla müzakere ederek, konuşarak, anlaşarak meseleyi çözmektir" diye konuştu.
"BURALAR YAKILIP YIKILIRKEN SES ÇIKARMAYANLAR İNŞA EDİLMESİNİ GÖLGELENDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
"Tarihi hiçbir yapıyı kamulaştırma gibi bir niyetimiz kesinlikle yok" diyen Bakan Yılmaz şunları kaydetti:
"Özellikle HDP’liler bu süreçte halkın terörden duyduğu tepkiyi ve bunun kendilerinin terörle aralarına yeterince mesafe koymayışlarına halkın duyduğu tepkiyi bu tür propagandalarla gölgelemeye çalışıyorlar. Buralar yakılırken, yıkılırken ses çıkarmayanlar şimdi hükümetimiz inşa etmeye çalışırken bunu gölgelemeye çalışıyorlar. Hemen bütün Sur’u dönüştürmek diye bir şey söz konusu olamaz. Önceliklerimizi belirliyoruz. Esnafı da rahatsız etmeyecek, en az müdahalelerle bir taraftan da oranın niteliğini arttıracak geliştirecek güzel sokaklar oluşturma konusunda çalışmalar yapacağız. Sur’da insansızlaştırma diye bir politikamız söz konusu değil. Tam aksine daha nitelikli bir ortamda insanların yaşamasını sağlamak temel amacımız. Turizmin de alt yapısını oluşturmak amaçlarımız içinde."
’ŞEHRİ NUH DİRİLİYOR’
Yılmaz, "Cizre ile ilgili de yine tarihi kültürel değerler anlamında önemli çalışmalar yapıyoruz. Cizre’de de yine surlar var. ’Şehri Nuh Diriliyor’ diye bir proje başlattık biz Cizre’de bu olaylar başlamadan önce. Cizre’nin bu tarihi bölgesini ihya etmeye dönük bir projeyi başlatmıştık. Çarpık yapılardan tarihi bölgeyi arındırma, daha aslına uygun bir haline getirmeye dönük çalışmalar yürütüyoruz. Cizre’ye de en son gittiğimizde 5 milyon ilave ek ödenek gönderdik. Bu çalışmaların hızlanması amacıyla. Cizre’de bu zor zamanların yaşandığı dönemde bile bu bölgemizde herhangi bir sıkıntı oluşmadı. Bu bölgelerde halkla da toplantılar yaptık. Bu bölgelerde öğretmenler, muhtarlar ve imamlarla toplantılar yaptık. Fikir alışverişi yaptığımız toplantılar gerçekleştirdik. Bu operasyonlar sonrasında insanımızın da hızlı bir şekilde bölgeye döndüğünü gördüm ben. Ama terör örgütü normalleşme olmasın diye de elinden geleni yapıyor tabii bir taraftan" diye konuştu.
"ASKERLERİMİZİN UĞRUNDA MÜCADELE ETTİĞİ DEĞERLERİMİZ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"
Cizre’de çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Bakan Yılmaz şunları söyledi:
"İdil’de operasyonlar bitti. Şimdi zarar, ziyan tespiti çalışmaları başlayacak. Şırnak merkezde operasyonlar devam ediyor. Yüksekova’da sevindirici bir haber geldi dün, operasyonlar tamamlanmış oldu. Operasyonlar bittikten sonra da ama bir süre bu sokağa çıkma yasağı devam ediyor çünkü tehlike arz edebiliyor o ortam. Bir süre ince arama-tarama çalışması yapıldıktan sonra oralar halkımıza açılıyor. Nusaybin’de yine operasyonlar devam ediyor. Çok sayıda şehidimiz oldu, en büyük fedakarlığı yapıyor şehitlerimiz. Bizde onların uğrunda mücadele ettiği bu değerlerimiz için elimizden gelen tüm gayretle çalışmaya devam edeceğiz."
İlk Ses