Çevre, Şehir ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara'daki 120 dönümlük arsasını imara açıyor!
Ankara Çiğdem Mahallesi’ndeki 120 dönümlük arsa için hazırlanan imar planı tepkilere neden oldu. Mahalle sakinleri ise yeşilin korunmasını isteyip, planın iptali için imza kampanyası başlattı ve eylem yaptı.
Çevre, Şehir ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’nın arazisinin imarsa açılması için göz dikmiş durumda. Ankara’nın yeşil kalmış son alanlarından biri olan Çiğdem Mahallesi’ndeki 120 bin metrekare büyüklüğe sahip Dışişleri Bakanlığı arazisi rant uğruna imara açılmaya çalışılıyor.
“Yeşilime Dokunma Platformu” ismiyle bir araya gelen Çiğdem Mahallesi sakinleri ise yeşil alanın korunması amacıyla eylem gerçekleştirdi.
Sözcü'den Yavuz Alatan'ın haberine göre; vatandaşlar, “Betona Hayır, Yeşile Evet”, “Küresel Düşün, Yerel Hareket Et”, “Ankara Ankara Güzel Ankara, Yeşili Giderse Olur Kapkara” pankartlarını açtı.
İMAR PLANI ASKIYA ÇIKTI
Platform adına gerçekleştirilen açıklamada "120 bin metrekare olan alan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle özelleştirme çerçevesine alındı. Şu anda da alana Çevre, Şehir ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planı askıya çıkarıldı. Büyük bir bölümü 30-40 senelik sedir, badem ve karaçam ağaçlarıyla kaplı olan alanda canlı popülasyonu ile tam bir habitat oluştu. Şimdi bu planın uygulanması durumunda hepsi yok olacak" ifadelerine yer verildi.
Ankara’nın en işlek ana arterleri üzerinde yer alan arazideki yapılaşma ile kent içi ulaşımın olumsuz etkileneceği, egzoz ve gürültü kirliliğinin de artacağına dikkat çekildi.
Yeşilime Dokunma Platformu ve mahalle sakinleri, imar planının iptalini ve arazinin yeşil kalmasını talep ettiler. Eylem yapan mahalle sakinleri planın iptal edilmesi için imza kampanyası da başlattı.
Bunların yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamu iktisadi teşebbüslerinde özelleştirme iddialarına ilişkin geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı.
Söz konusu açıklamada, 19 kamu iktisadi teşebbüsünün (KİT) hazırlanan bir kanun taslağı yoluyla özelleştirileceği ve yabancı sermayeye satılacağı veya kapatılacağı iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığına dikkat çekildi.
Açıklamada taslak aşamasında olan düzenlemeler ile KİT’lerin daha etkin ve verimli çalışmaları ve kurumsallıklarını artırmalarının hedeflendiğinin altı çizildi.