23 / 11 / 2024

Çevre ve Şehircilik'ten otellerin kıyıları işgalleri hakkında açıklama!

Çevre ve Şehircilik'ten otellerin kıyıları işgalleri hakkında açıklama!

Habertürk Gazetesi Köşe yazarı Güntay Şimşek'in kıyılardaki otel işgalleri için köşe yazılarında ele aldığı konuya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan açıklama geldi. İşte Güntay Şimşek'in yayınladığı o açıklama:




Habertürk Gazetesi Köşe yazarı Güntay Şimşek'in kıyılardaki otel işgalleri için köşe yazılarında ele aldığı konuya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan açıklama geldi. İşte Güntay Şimşek'in yayınladığı o açıklama:


Nihayet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, otellerin kıyıları işgalleri hakkında yazdığım yazılar için Basın Müşavirliği kanalıyla bir açıklama gönderdi. Ancak daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki yaklaşımı ve açıklamaları gayet netken, bakanlığın gönderdiği açıklamadan hiçbir netice çıkaramadım. Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği şekilde Kıyı Kanunu için harekete geçecekler mi, geçmeyecekler mi anlayamadım. Buyurun bakanlığın açıklamasını aynen veriyorum. Ne denmek istendiğini anlayan olursa bana da izah etsin lütfen...


“17.08.2016, 18.08.2016, 23.08.16 tarihlerinde Habertürk Gazetesi’ndeki köşenizde kaleme aldığınız yazılar dikkatle takip edilmiştir. Vurguladığınız konular ile ilgili açıklamamızı dikkatine sunar, iyi çalışmalar dileriz.


KIYI KANUNU UYGULAMASI HAKKINDA

Söz konusu yazıda; Kıyı Kanunu kapsamında kalan alanlarla ilgili olarak; bilindiği üzere, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6. maddesinde ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 13. ve 14. maddelerinde kıyıda, uygulama imar planı kararı ile; İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları gibi, kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesislerin yapılabileceği ve yine Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 17. ve 18. maddelerinde ise sahil şeritlerinin birinci bölümünü içeren uygulama imar planlarında, tümüyle açık alan olarak toplumun kullanımına tahsis edilecek şekilde düzenlenebileceği, sahil şeridinin ikinci bölümünde yapılacak planların ise, anılan yönetmeliğin 13 ve 14. maddesinde sayılan yapı ve tesisler ile toplumun yararlanmasına açık olmak şartı ile konaklama hariç anılan yönetmelikte tanımlanan günübirlik turizm yapı ve tesislerini kapsayacak şekilde düzenleneceği belirtilmekte olup bu amaçla hazırlanan imar planlarına ilişkin plan inceleme ve onay işlemleri, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve İlgili Uygulama Yönetmeliği hükümleri kapsamında ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle sonuçlandırılmaktadır.


Kıyı Kanunu’nun 7. maddesine göre 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki kıyı planları anılan Kanunun 7. maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığınca, korunan alanlardaki (Doğal Sit, Sulak Alan, Milli Park vb.) kıyı yapıları Bakanlığımız Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğünce ve bu alanların dışında kalan diğer alanlarda ise Genel Müdürlüğümüz tarafından incelenmekte ve onaylanmaktadır. Ayrıca, kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerindeki uygulamaların kontrolü de belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce, bu alanlar dışında ise Valiliklerce yürütülmektedir. Dolayısıyla bahse konu yazıda belirtildiği gibi kıyı alanlarındaki yetkili tek idare Bakanlığımız değildir. (Çevre Bakanlığın tek yetkili olmadığına dikkat çekilen bu paragrafa, gönderilen düzeltilmiş ikinci açıklamada yer verilmiş. G.Ş.)


06.07.2011 tarih ve 27986 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kıyı Yapı ve Tesislerinde Planlama ve Uygulama Sürecine ilişkin Tebliğ kapsamında teklifin konusuna göre ilgili kurum ve kuruluş görüşlerinin hangi kapsamda bildirileceği ve plan teklif dosyalarında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerin nasıl hazırlanması gerektiği hususlarına ilişkin açıklık getirilmiştir. Bu kapsamda, sorumlu oldukları mevzuat kapsamında görüş bildiren ilgili kurum ve kuruluşlara ait tek bir görüşün bile olumsuz olması halinde teklif Bakanlığımızca uygun görülmemektedir.


Anayasamızın 43 maddesi gereği kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda kıyı alanlarında, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve İlgili Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca onaylanmış bir plana göre yapılmayan kaçak statüsündeki kıyı yapılarının tespiti ve bunlara ilişkin hukuki işlemlerin yürütülmesi görevi, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 13. maddesi ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 19 maddesi gereği belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce, bu alanlar dışında ise Valiliklerce yürütülmekte olup bu hususla ilgili Bakanlığımıza iletilen şikâyetler veya Bakanlığımızca bizzat yapılan tespitler, bahse konu mevzuat uyarınca ilgili idarelere iletilmektedir.


Bakanlığımızca, kıyı alanlarına ilişkin iş ve işlemler; Anayasa’nın 43. Maddesindeki ilke ve prensipler ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri kapsamında kıyının, kamu yararına ve herkesin eşit ve serbest kullanımına açık şekilde düzenlenmesi ve kullanımını amacıyla gerçekleştirilmektedir.


KIYI ALANLARINDAKİ İŞGALLERE YÖNELİK ECRİMİSİL İŞLEMLERİ

Kıyı alanlarındaki işgallere yönelik ecrimisil işlemleri daha önce Defterdarlıklar veya Mal Müdürlükleri tarafından yapılmaktayken yetkinin Bakanlığımıza geçmesinden sonra Milli Emlak tarafından işgalcilerine hazırlanan ecrimisil dosyalarının çoğunluğu ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerimize teslim edilmiş olduğu, ancak Defterdarlık ve Mal Müdürlükleri kendi sorumluluk dönemlerine ilişkin işlemleri tamamlayarak geç devirlerinden dolayı bazı illerde kısmi sorunlar olmakla birlikte ülke genelinde haberde bahsedildiği gibi sorunlar olmamaktadır. Bu kapsamda; Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Bakanlığımız (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) arasında yetki anlamında bir sıkıntı yaşanmamaktadır.


Ayrıca; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerimizce fuzuli şagillerine (işgalci) ecrimisil tahakkuk edilmesi işleminden sonra alanın tahliyesi için işlemler gerçekleştirilmekte, alanda kaçak kullanımlar için 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42 maddelerine göre işlem tesis ettirilmekte, aynı zamanda alanın doğal sit alanı içerisinde kalması durumunda ise 2863 sayılı Kanunun 9, 16 ve 65. maddelerine işlem tesis edilerek yasal soruşturma başlatılmaktadır. Doğal Sit Alanlarında ve Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki kıyı alanların mevzuatlara uygun hale getirilmesinden sonra Bakanlığımızca (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) kiralama ve kullanma izinleri yapılmaktadır."


Habertürk


Kıyılardaki yapılaşma sorunu çözülecek mi?



Geri Dön