Çevreci binaların sayısı artıyor!
Uzmanlar, binaların akıllandıkça daha çevreci olacaklarına dikkat çekiyor. Örneğin çatıların seralarla dolu olması bekleniyor. Binalar, Singapur ve İsveç'te şimdiden örneklerine rastlanan, dış cepheleri temiz hava üretecek şekilde tasarlanıyor...
Birçok işin robotlar tarafından yapılacağı ve uçan arabaların cirit atacağı şehirler artık çok da uzak değil.
Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyarı geçmesi bekleniyor. Ve bu nüfusun yüzde 75'inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Dünya genelinde elektriğin yaklaşık yüzde 60'ı, içme suyunun yaklaşık yüzde 15'i binalarda tüketiliyor... Sadece bu rakamlara bakıldığında bile gelecekteki şehirlerin günümüzdekilerden çok daha akıllı olmasından başka çare yok gibi görünüyor. Üstelik zaman da kısıtlı. Bu yüzden şehirleri 'akıllı' sistemlerle donatma piyasası hızla büyüyor. Bu yıl sektörün piyasa hacminin 57 milyar doları bulması bekleniyor. Birçok büyükşehir halihazırda sensör, kamera ve GPS cihazları gibi veri toplama sistemlerini zaten kullanıyor. Gelecekteki şehirler için bu sistemlerin organize olmuş halleri tasarlanıyor. Yeni model binaların da akıllı şehirlerin çok önemli bir parçası olması bekleniyor.
ÇEVRECİ BİNALARIN SAYISI ARTIYOR
Uzmanlar, binaların akıllandıkça daha çevreci olacaklarına dikkat çekiyor. Örneğin çatıların seralarla dolu olması bekleniyor. Binalar, Singapur ve İsveç'te şimdiden örneklerine rastlanan, dış cepheleri temiz hava üretecek şekilde tasarlanıyor. Barselona'daki Media TIC binası da güneş enerjisiyle çalışan dijital ışık sensörlerinin kontrol ettiği ETFE isimli şişirilebilir plastik yüzeyden yapıldı. Güneş ışıkları gün içinde yer değiştirdikçe bina yüzeyindeki hava odacıkları genişleyip büzülüyor. Ağırlığının 400 kat fazlasını taşıyabilen bina, kendi kendini temizliyor ve geri dönüştürülebiliyor. Yüzey, ışığı geçirebiliyor ama bina içindeki insanların gölgeleri, güneş ışınlarını yüzde 85 oranında yansıtıyor. Böylece hem bina hem de insanlar, bina içinde ısı dengesi oluşturarak hava soğutma sistemlerine olan ihtiyacı azaltıyor. Mimarlar, doğayla etkileşime girebilen canlı malzemeleri de binalara entegre etmeyi ya da binaları doğrudan bu malzemelerden yapmayı planlıyor. Örneğin mühendisler, son olarak güneş ışığından yararlanarak kendi kendini tamir edebilen bir beton ve sağlıklı bakterilerle kaplanmış bir bina yarattı.
İnsansız araçlar günlük yaşamda
Matternet ve Aria isimli iki girişimci şirket, gelişmekte olan ülkelerde yolların yerini alacak insansız hava araçları üzerinde çalışıyor. Bu insansız hava araçları yolu olmayan ücra kasaba ve şehirlerde yaşayan insanlara gıda, ilaç ve ihtiyaç malzemesi ulaştıracak.
Şehirler kalabalıklaştıkça ve geliştikçe güvenlik ihtiyaçları da artıyor. Ve yine teknolojiye iş düşüyor. Wi-fi bağlantısına sahip sokak lambaları, acil durumlarda adeta sokağın bekçiliğini yaparak polise haber verecek. Cambridge Üniversitesi tarafından geliştirilen florasan ışıklı ağaçlar ise, alternatif bir aydınlatma kaynağı olarak sokak lambalarının yerini alacak.
Peru'daki Mühendislik ve Teknoloji Üniversitesi, atmosferdeki nemi temiz suya dönüştüren bir billboard tasarladı. Bu billboard, günde 26 galon temiz su üretiyor.
Sabah Gazetesi