Çimentoda 5 yıl geriye gittik
Yıllardır yapılan yatırımlarla Türkiye, çimentoda 2008 yılında 54 milyon tonluk hacimle Avrupa'nın en büyük üreticisihaline geldi.
2003'e döndük
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Adnan İğnebekçili, "Mevcut şartlarda iyileşme olmadığı takdirde 2009 yılında yurtiçi çimento talebinin yüzde 10-12 küçülerek 37-38 milyon ton seviyesine düşeceğini tahmin ediyorum. Bunlar, 2003 yılında yaşadığımız rakamlar. 5 yıl geriye doğru gittik" dedi. İğnebekçili, sektörün 2008 yılını şöyle değerlendirdi: "2008 yılında çimento üretimi, hızla artan ihracat sayesinde yüzde 4.4 oranında artarken, çimento iç satışımız yüzde 5.4 oranında azaldı. Türkiye, toplam 12 milyon ton çimento ve 2.5 milyon ton klinker ihracatı ile dünyada Çin ve Tayland'tan sonra 3. büyük ihracatçısı konumuna ulaştı. İç tüketimdeki daralmaya rağmen, 2008 yılında toplam 54 milyon tonluk çimento üretim hacmi ile Avrupa'nın en büyük üreticisi konumuna yükseldik. Özellikle Suriye ve Irak pazarlarında sağlanan artışla, toplam çimento ihracatımız yıl sonunda 12 milyon tona ulaştı.
98'lere dönebiliriz
Önceki akşam TÇMB Yönetim Kurulu'nin düzenlediği yemekte krizin sektöre etkilerini değerlendiren Adnan İğnebekçili, "İç pazardaki daralmanın sürmesi ve mevcut şartlarda bir iyileşme olmadığı takdirde çimento sektöründe üretim yeniden 98'lere dönersek Türkiye için büyük bir ayıp olur" diye konuştu. 2004 yılından itibaren artan konut talebine bağlı olarak hızla büyüyen inşaat sektörünün 2008'in ikinci yarısından itibaren önce hız kestiğini, ardından küçülmeye başladığını hatırlatan İğnebekçili, şunları söyledi: "Sektördeki bu değişim, yurtiçi çimento tüketimine de derhal yansıdı. Son 4 yıldır devam eden yüksek büyüme, daralmaya dönüştü."
Rekabet ağırlaştı
İğnebekçili, geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de ve dünyada inşaat sektörünün yaşadığı hızlı büyümenin körüklediği yeni kapasite yatırımlarının da devreye girmesi ile çimentodaki rekabetin de giderek ağırlaştığını vurguladı. İğnebekçili, "Düşen fiyatların bilançolarımızda yarattığı tahribata ilaveten, 2008 yılında hızla artan enerji maliyetleri de kárlılıklarımızı daha da kötüye götürüyor. 2008 yılının ikinci yarısından itibaren Sektör olarak zorlu ve çok yorucu bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu sürecin 2009 yılının yanısıra 2010 ve belki de daha ileri yıllarda devam etmesi kuvvetle muhtemel görünüyor" diye konuştu.
Seçim sonrası uyarısı
YEREL seçimlerden sonra Hükümetin izleyeceği ekonomik programda inşaat sektörünün yeniden lokomotif sektör olarak ele alınmaması halinde, yurtiçi talebin dramatik boyutlarda düşmesini beklediklerine dikkat çeken Adnan İğnebekçili, "Hükümetin ekonomide yeniden büyüme ortamına dönülmesi ve artan işsizlik sorununa acilen çözüm bulunması için inşaat sektörünün canlanmasına öncelik vermesi büyük önem ve aciliyet arzediyor" dedi. İğnebekçili, krizin reel sektördeki etkisinin zamanla mali sektörü de içine almasının kaçınılmaz olduğu uyarısında bulundu.
Hürriyet