25 / 11 / 2024

Çin 110 adet yeni nükleer santrali inşa edecek!

Çin 110 adet yeni nükleer santrali inşa edecek!

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ve yavaşlayan Çin’in üçüncü çeyreğindeki büyüme hızının yüzde 6,9 olduğu açıklandı. Dokuz aylık milli gelir de 7.7 trilyon dolar oldu.




Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de üçüncü çeyrek büyüme yüzde 6.9’da kaldı. Çin’in büyüme hızı 2009’dan bu yana ilk defa yüzde 7’nin altına indi.Açıklanan verilere göre, GSYH’nın yüzde 58,4’ünü tüketim oluşturdu. Öte yandan Çin Başbakanı Li Keqiang, küresel dalgalanma ve yavaş toparlanma nedeniyle ülkesinin yüzde 7 civarında büyüme yakalamasının kolay olmayacağını söylemişti.Çin’in geçen yıl aynı dönemdeki büyümesi yüzde 7,4’tü. Uzmanlar, son verilerin ihracata dayalı büyümeyi, iç tüketime dayalı büyüme modeline dönüştürmek isteyen Çin için olumlu olduğunu söylüyor. Çin’in yılın ilk yarısındaki büyümesi ise yüzde 7 olarak belirlendi.


Başbakan bildi


Çin Milli İstatistik Bürosu’nun dün açıkladığı ilk dokuz aydaki verilere göre, Çin’in Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sı (GSYH) ilk dokuz ayda 48,78 trilyon yuan (7,68 trilyon dolar) oldu ve büyüme yüzde 6,9 gerçekleşti. Böylelikle Çin’in 2009’da ikinci çeyrekteki yüzde 7’lik büyümenin ardından birinci çeyrekteki büyüme rakamı ilk kez yüzde 7’nin altına düşmüş oldu.Büronun sözcüsü Sheng Laiyun, sermaye oluşumunun payının GSYH’deki oranının ise yüzde 43,4 olduğunu kaydetti. Küresel ekonomik faktörlerin Çin’i de etkilediğini belirten Sheng, ilk 9 aydaki net ihracatın GSYH’yı 1,8 puan düşürdüğünü ifade etti. Çin Devlet Konseyi’nin internet sitesindeki açıklamasında Çin Başbakanı Li Keqiang,, Çin ekonomisinin genel trend dikkate alındığında, yılın ilk üç çeyreğinde “makul bir aralıkta” olduğunu da ifade etti. Başbakan Li ayrıca, Çin ekonomisinde daha fazla reform yapılmasına dikkat çekerken, ekonomideki devletin rolünün azaltılmasına ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.


Yüzde 58’i tüketim


Açıklanan verilere göre, GSYH’nın yüzde 58,4’ünü tüketim oluşturdu. Kırsal olmayan bölgelerde sabit varlık yatırımları yüzde 10,3 arttı. Eylül ayındaki perakende satışlar da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,9 arttı. Yılın ilk dokuz ayında, sanayi üretimi yıllık yüzde 6,2 büyürken, sabit kıymet yatırımları ise yüzde 10,3 arttı. Tüketim mallarındaki perakende satışları yüzde 10,5 oranında artarken, gayrimenkul yatırımları da yıllık yüzde 2,6 büyüdü.


Çin Maliye Bakanlığı verilerine göre, Eylül ayındaki bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,4 artarak 1,09 trilyon yuan oldu. İlk dokuz aydaki bütçe gelirleri ise geçe yılın aynı dönemine oranla yüzde 7,6 artışla 11,4 trilyon yuana ulaştı.Ülkede, eylül ayındaki mali harcamalar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,9 artışla 1,78 trilyon yuan oldu.


 


Çin hapşırdığında dünya nezle oluyor


Artık bu sadece Amerika’ya özgü bir durum değil; dünya ekonomisi Çin hapşırdığında da nezle oluyor. Önceleri “Amerika hapşırdığında dünya ekonomisinin nezle olduğu” söylenirdi. Bu durum hala geçerli; ancak şimdi dünya ekonomisi Çin hapşırdığında da nezle oluyor. Çin, son önemli kredi kaynaklı talep aracını da kaybetti. Sonuç, talebin potansiyel arza göre görece daha zayıf olma eğilimiyle nerdeyse kesin bir şekilde küresel “tasarruf fazlasının,” ya da Lawrence Summers’ın adlandırdığı şekliyle “uzun süreli iktisadi durgunluğun” daha da fazla artması olacak. Bu durumun küresel ekonomik riskler üzerinde büyük olası sonuçları var. Son çıkan Dünya Ekonomik Görünüm Raporunda IMF kasvetli olmaktan ziyade tedbirli bir izlenim bırakıyor. Dünya ekonomisinin bu yıl (alım gücü paritesi açısından) yüzde 3.1, 2016’da ise yüzde 3.6’ya kadar büyüyeceği öngörülüyor. Yüksek gelirli ekonomilerin, Euro Bölgesi’ndeki yüzde 1.5 büyümeyle de birlikte, bu yıl yüzde 2 büyümesi bekleniyor.


“FED, faiz artırımında dikkate almak zorunda”


Çin Xi’an Jiaotong Liverpool Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Göncü, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımında ciddi bir etkisi bulunmaması nedeniyle gelişen ülkelere göre karar vermesinin söz konusu olmadığını belirterek, “Ancak FED zaten hiç rahat hareket edememekte ve Çin ekonomisindeki gelişmeleri dikkate almak zorunda” dedi. Göncü, FED’in global ekonomideki durgunluk tehlikesinin yakın olduğu ve bunun ABD’ye etkisinin ciddi olacağı yönünde ikna olması durumunda, faizlerin uzun süre daha bu seviyede kalabileceğini ifade etti. Gelişmekte olan ülkelerin FED’in yarattığı belirsizlikten rahatsız olduğunu anımsatan Göncü, belirsizliğin devamının da bir bakıma yatırım kararlarının ertelenmesine neden olduğunu dile getirdi. Göncü, özellikle Türkiye gibi sıcak paraya dayalı büyüyen ekonomilerin faizlerin artırılmasından zarar görecek olsa dahi belirsizliğin sona erdirilmesinden yana olduğunu söyledi. Çin Finans Bakanı Lou Jiwei’un ise geçen hafta sonu gerçekleşen IMF toplantısında Fed’e faizleri artırmama çağrısında bulunduğuna dikkati çeken Göncü, “Çin, ekonomisinin yavaşladığı bir sırada global olarak düşük faiz ortamının devamını destekliyor. Aynı şekilde ABD açısından da faiz artırımı için optimal koşulların oluştuğu şüpheli” diye konuştu.


 


110 nükleer santral inşa edecek


Çin hükümetini enerji üretiminde kömüre olan bağımlılığını azaltma adına 2030 yılına kadar 110 adet yeni nükleer santrali inşa edeceğini açıkladı. Çin basınında yer alan haberlere göre halen enerjisini yüzde 65 seviyesinde kömür ile çalışan santrallerden elde eden Çin, bu nedenle çok ciddi hava kirliliği riski ile karşı karşıya.Dünyada karbondioksit salınımı açısından çevreye an fazla zarar veren ülkesi konumunda bulunan Çin, bu açıdan çareyi nükleer enerji kapasitesini artırmaktan yana buldu. Halen ürettiği enerjisinin yüzde 2 seviyesinde olan nükleer enerji kapasitesi, yeni hazırlanan projeler ile birlikte ülkenin kömüre olan bağımlılığını azaltacak. 2030 yılına kadar yeni nükleer projeler için 80 milyar dolar bütçe ayıran Çin hükümeti, önümüzdeki 15 yıl süresince her yıl 6 ila 8 yeni santrali çalışır hale getirmeyi planlıyor. 2011 yılında Japonya’da yaşanan depremde Fukushima Santrali’nin tüm dünya adına büyük bir çevre tehditi oluşturması ile Çin’de askıya alınan nükleer çalışmalar böylelikle tekrar hızlandırılıyor. Dünyanın en büyük nüfusuna sahip dev ülke, her gün artan enerji ihtiyacı için 110 yeni santrali çalışır hale getirecek.


Yeniçağ



Geri Dön