23 / 11 / 2024
fuzul

çinlilerin sarayında hırsız, İtalya'da deprem dedikoduları!

çinlilerin sarayında hırsız, İtalya'da deprem dedikoduları!

Kasırgayla savrulan Amerika'yı şimdi de su bastı! Hindistan grevdeki pilotlar yüzünden uçamıyor, İtalya deprem dedikodularıyla boğuşuyor. çinlilerin sarayına hırsız girdi. Afrika'nın başı darbe planlarıyla dertte. 'Bizim Köy'ün sıcak gündemi...




Amerika'da geçen hafta olduğu gibi bu hafta en çok konuşulan konulardan biri 11 Eylül saldırılarının sorumlusu olarak bilinen El Kaide lideri Üsame bin Ladin'in öldürülmesi oldu. Konu gündeme öylesine oturdu ki ülkeyle alakalı her mevzuya Ladin'in adı karıştı. Bin Ladin'in öldürülmesiyle enerji fiyatlarındaki artış arasında bağlantı kuran bile var.

Ülke gündemini 'basan' diğer konu ise dünyanın en uzun nehri Mississippi'nin taşması. Son 10 gündür Amerika'nın güney ile orta doğu eyaletlerine 'baskın' yapan nehir, yüz binlerce insanın tahliye edilmesine neden oluyor. Geçtiğimiz hafta tarihinin ikinci büyük kasırgasıyla savrulan ülke, 1927 yılından sonra Mississippi sularının ulaştığı ikinci en yüksek seviyeyle sarsıldı. Anlayacağınız, 'ikinci dereceden bilinmeyenli afetler' Amerika'nın yakasını bırakmıyor.

Yunanistan'da kriz hem hırsızlık hem ırkçılık sebebi

Komşumuz Yunanistan, ekonomik darboğazdan bir türlü çıkamıyor. Ekonomik krizin hırsızlık ve şiddet olaylarını artırdığını duymuştuk ama ırkçılığa neden olacağını tahmin etmezdik. Ülkede yaşanan bir vaka 'Sonunda bu da oldu' dedirten cinsten.

44 yaşındaki Manolis Kantaris, doğum yapacak olan eşini hastaneye götürmeye hazırlanırken elindeki video kamerayı çalmak isteyen Kuzey Afrikalı üç göçmen tarafından öldürüldü. Yunanistan'daki ırkçıları adeta çileden çıkardı bu olay. Aşırı sağcı Altın şžafak örgütü, Atina'daki bütün göçmenlere savaş açtı. çıkan olaylarda yararlanan 20 göçmen hastaneye kaldırıldı.

2 yıldır krizin getirdiği sorunlarla boğuşan Yunanistan, Eurovision yarışmasında finale kalarak biraz olsun nefes aldı. Lukas Giorkas, 'Watch my Dance' adlı parçasıyla finalde yarışmaya hak kazandı. Art arda aldığımız başarısızlıklar neticesinde, Eurovision'a olan 'Yüksek Sadakat'imiz sarsılsa da, komşumuza tebrikler!

çinlilerin sarayına hırsız girdi

 çin'de bu hafta gündemi en çok meşgul eden konu, ülkenin güneyindeki Sichuan eyaletinde çift başlı doğan bebek oldu. Tüm gözler doktorların 'Fazla yaşamaz' dediği kızın üzerinde. Bu olay ülkemizde olsa, çoktan kıyamet kopmuştu. Kanal kanal gezen kahinler çoktan kıyamet organizasyonu için tarih konusunda tahmin yürütmeye başlamışlardı. İşin trajikomik kısmıysa, olur da bir gün bu tahminlerden biri tutarsa kehanette bulunan kişinin 'Ben demiştim' deme şansına sahip olmaması.

Kıyamet ne zaman kopar bilinmez ama çin'de rüşvet alan devlet adamlarının 'küçük kıyamet'i yakın gibi. Eski Shenzhen belediye başkanı ve eski Hangzhou belediye Başkan yardımcısının rüşvet nedeniyle idam cezasına çarptırılması, ülkede tartışmalara neden oldu. çok konuşulan diğer bir olaysa, Yasak şžehir olarak da bilinen İmparatorluk Sarayı'ndaki müzeden altın ve değerli taşlardan yapılmış dokuz eserin çalınmasıydı. Güvenlik zaafından yararlanan hırsız, Facebook'ta tarihinin en havalı(!) iletisini yazamadan polisler tarafından 'dürt'ülerek internet kafede yakalandı.

Hintlileri kim uçuracak

Hindistan'da bu hafta öne çıkan gündemlerden biri devlet hava yollarının Air India pilotlarını zorla grevden çevirmesi. şžirketin başı hala pilotlarla dertte. Hükümetle görüşmek üzere grevi bırakan pilotlar yüzünden binlerce yolcu hava alanlarında mahsur kaldı. Bazı pilotlar hala greve devam ediyor. Hint medyasına göre bu inatlaşma özel havayollarının ekmeğine yağ sürüyor adeta.

İtalya depremle değil dedikodularla yaşamayı öğreniyor

İtalya bu hafta deprem söylentileriyle hop oturup hop kalktı. Kehanetleri pek seven halk, 1979'da ölen bir 'deprem kahini'nin Roma'da 11 Mayıs 2011'de büyük bir deprem yaşanacağı tahminine inanınca binlerce kişi kenti terk etti. Esnaf 'Kapalıyız' tabelası asarak kepenk indirdi. şžükür ki beklenen olmadı. Deprem korkusu geçti ama Napoli'de çöp savaşları devam ediyor. Savaş alanına dönen şehirde nihayet çöpler toplanmaya başlandı. Bunca olayın üstüne haftaya Milan'ın sampiyonluğu damgasını vurdu. Kırmızı-Siyahlılar, Roma deplasmanında aldığı 0-0 beraberlikle ligin bitimine 2 hafta kala 18. kez şampiyonluğunu ilan etmiş oldu.

Afrika'da partililer liderlerine 'darbe' vurmak isteyince...

 Güney Afrika bu hafta darbe planlarıyla sarsıldı. Ama sandığınız gibi 'askeri' bir darbe değil, parti içi darbe demek daha doğru. Güney Afrika Devlet Başkanı Jacop Zuma'yı devirmek için, kendi partisindeki bazı isimlerin darbe planladığı iddiaları doğru çıktı. İddialara göre, kendilerine 'Mvela Grup' ismini veren Zuma'nın karşıtları 23 Ocak'ta, darbe planlarını görüşmek için 'Estcourt' denilen yerde bir araya gelmişler. Üstelik aralarında eyalet başbakanları, bakanlar, partinin (iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi ANC'nin) ileri gelenleri ve emniyet genel müdürü de var. Ne diyelim Afrikan siyasetçiler aynı parti içinde birbirlerinin kuyusunu kazma çalışmalarını derinleştirip, 'gizli kaset'lerden fersah fersah öteye taşımışlar! Demek, halimize şükretmek gerek.
ZAMAN/MERVE TUNçEL


Geri Dön