Genel

Cipriani ailesi İstanbul'da lokanta açtı!

Cipriani"nin İstanbul şubesi ödeyene œGeçmiş olsun dedirten fiyatlara rağmen henüz önde gelen şık lokantaların seviyesinde değil...

Zengin ülkelerin büyük şehirlerinde varlıklı kesimin gözde lokantalarını açan Cipriani ailesinin şimdi İstanbul"da da bir lokantası var.
Lokantayı İstanbul"a ünlü Azeri asıllı, yeni Türk vatandaşı Mübariz Mansimov getirdi. Mansimov geçen yıl da Bodrum"a New York"un ünlü İtalyan lokantası Da Silvano"yu getirmişti.

Cipriani, İstanbul"da bombalarla yıkılan, şimdilerde Mansimov tarafından satın alınarak Edition Otel adı ile yeniden inşa edilen eski Demirbank / HSBC binasının alt katında açıldı.
İleride otelin üst katında da salonu olacakmış. Herhalde o daha lüks dekore edilecek çünkü şimdiki salon mermer tabanı, alçak tavanı ile bir otel kafeteryası havasında. Keten masa örtüleri, kaliteli tabak-çanak-çatal-bardak, düzgün servis, iyi mutfak bir mekanın œfine dining (doğru dürüst, gerçek anlamda lokanta gibi) lokanta olmasını sağlamıyor. Lokantanın havası, gelenin gidenin kılık kıyafeti, usul adaba uyumları, yüksek sesle başkalarını rahatsız etmemeye özen göstererek konuşmaları, servis personeline hitap şekilleri de önemli. şžimdiki salonu ve müşteri kesimi ile Cipriani"yi; Park şžamdan, Les Ambassadeurs gibi yerler veya Hyatt Oteli ile Swissotel"in lokantaları ile karşılaştırmak mümkün değil.
Lokantanın girişi binanın Levent çarşısı cephesinden... Kapıdan girilince (antre olmadığından) pat diye bar bölümüne giriliyor. Bar tezgahı kısacık. Barın önüne yuvarlak masalar dizilmiş. Kafeterya havası buradan başlıyor. Kapılardaki vitraylar zevkli ve güzel. Masaların hemen tamamı yuvarlak. Bu nedenle gruplar yan yana sıralanan yuvarlak masalara dağılmak zorunda kalıyor.
Halkımız nereden duymuş bilemiyorum ama salonda tek boş sandalye bile yok
Bizi Cipriani"ye, babası Raffi"nin doğum gününde Maya Portakal davet etti. Masamız ile Ertan Ayan ve Yasin Demirtaş ilgilendi. Aileden Francesco Cipriani ile birlikte Cem Orbay, Papermoon"dan Erol Usta, Four Seasons"dan Orlando Marcopoli, Betul Bıyva, Caner Ümit misafirleri ağırlamak için koşturuyordu. Halkımız nereden duymuş ise, salonda tek bir boş iskemle kalmamıştı.
şžarap listesinde Petrus 1997"nin karşısında 14 bin, Ertuğrul Özkök"ün şarabı Chateau Margaux 1997"nin karşısında 5 bin œTörkiş lira yazılı idi. Arcadia 2009 ısmarladık. şžişesi 149 TL imiş. Arcadia şarapları, Kırklareli"de 35 hektarlık bir bağda yetiştirilen üzümlerle Arca ailesi tarafından üretiliyor. Üretim ve pazarlamadan sorumlu Zeynep Arca isminde genç zarif hanım kalitede çok iddialı. Beyazı, rozesi de var. Ben kırmızısını beğeniyorum.
şžarap bardakları ve servisi düzgündü. şžarap ile beraber masaya zeytinyağı değil de tereyağı servisi yaptılar. Bir sepet ekmek getirdiler. Beyaz francalanın en kötüsü, ezilmişi. Başka ülkelerdeki Cipriani"lerde   bu ekmeği mutfaktan içeri sokmazlar.
Yemek listesini incelemeye başladık. Giriş yemekleri ve salatalar 30-50 TL arasında; çorbalar, makarnalar ve rizotto (İtalyan pilavı) 30-50 TL. Levrek ile bonfile et 100 TL. Diğer balıklar ve et yemekleri
52-95 TL arasında. Öğle yemeklerinde salata, et/balık ve tatlıdan oluşan üç kaplık tabldot servisi varmış, 120-150 TL imiş.
Davet sahibi Maya ne ödediğini söylemedi. Ama yemeklerin liste fiyatına göre faturasını tahmin ettiğimden œGeçmiş olsun dedim. O ise œBabamı ağırladım, helal olsun diye cevapladı.

Et nefisti ama yanındaki sebzeler renksiz ve tatsızdı
Mutfakta bizim ünlü milli yengemiz Donetella Piatti"nin oğlu Batuhan Piatti, Abdullah Alpaslan, İbrahim Kılış ile birlikte misafir şef olarak Nicola Cicchini ile Walter Giardinelli varmış. Farklı yiyeceklerden ısmarladık. Masaya getirilen her yemeği paylaştık. Tek tek anlatayım:
* Cipriani"lerin ünlü salatası, çiğ enginar rendesi ve avokado salatasıdır. çiğ enginar, avokado sosuna bulanmıştı. Beğenilmedi (52 TL).
* Ton balığı parçaları tavada hafif çevrilerek dilimlenerek tabağa diziliyor. Pek lezzetli idi, beğenildi (52 TL).
* İtalyan şarküteri çeşidi bresaola"nın kesimi, tadı ve sunumu güzeldi (40 TL).
* Sebzeli rizottoyu beğendik (51 TL.)
* şžnitzel (Veal Piccata alla Milanese) iyi pişirilmiş, yağ çekmemişti ama eti tatsızdı. Yanında garnisi eksikti (80 TL.)
* En beğenilen yemek, et oldu. Kalın et parçasını kurutmadan pişirmişler. Etin lezzeti de nefisti. Etin yanında garni olarak getirilen karışık sebzeleri kim hazırladı ise işten atmak gerekir. Sanki bir hafta önceden kalmış sebzeler yağda çevrilmiş, ne renkleri ne tatları kalmıştı (100 TL).

Garsonlukla başladı
Cipriani ve Harry"s Bar"lar dünyanın en ünlü ve en pahalı lokantaları sayılıyor. Giuseppe Cipriani isminde bir İtalyan, lokantalarda çalışırken edindiği para ile 1931 yılında Venedik"te Harry"s Bar (Harry"nin barı) isminde bir lokanta açmış. Ernest Hemingway de dahil olmak üzere pek çok müdavimi oluşmuş. O ilk lokantada başlayan macera bugün New York"tan Londra"ya, Hong Kong"a kadar sıçradı; sadece lokanta değil, otel de açıldı. Ben New York, Londra ve Venedik"deki iki Cipriani lokantasında parasını ödeyerek yemek yedim. İstanbul"dakini bunlarla karşılaştırıyorum.
Milliyet/Ali Rıza Kardüz