Ekonomi

Çölleşme tehlikesi kapımızda! 32 yılda 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım arazisi kaybettik!

Küresel iklim krizi, kentleşme ve bilinçsiz kullanım nedeniyle tarım arazilerimiz hızla azalırken, çölleşme tehlikesi de giderek artıyor. Son 32 yıl içerisinde 4 milyon hektar, yani yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım arazimizi kaybettik.  Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerinin ise yüzde 54’ünde erozyon görüldüğünü kaydeden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, diğer yandan sürekli büyüyen şehirlerin de verimli tarım arazilerinin azalmasına yol açtığına dikkat çekti

Çölleşme nedeniyle tarım topraklarındaki verimliliğin de azaldığına değinen Ataç, Türkiye’de erozyonun çölleşme nedenlerinin başında geldiğini söyledi.  Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerinin ise yüzde 54’ünde erozyon görüldüğünü kaydeden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, diğer yandan sürekli büyüyen şehirlerin de verimli tarım arazilerinin azalmasına yol açtığına dikkat çekti. Ataç, tarım arazilerinin, 1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara gerilediğini, bunun da yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi anlamına geldiğini vurguladı

Küresel iklim kriziyle birlikte çölleşme tehlikesinin boyutları da giderek artıyor. TEMA Vakfı, Türkiye’nin yüzde 73,4’ünün çölleşme tehlikesi altında bulunduğuna dikkat çekerek bu konuda gerekli mücadelenin verilmesinin geleceği kazanmak açısından önemli olduğunu dile getirdi.

 

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, ‘17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’ nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. Ataç, mesajında; gıda güvenliği, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadelenin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin yüzde 73,4’lük bölümünün çölleşme tehlikesi altında bulunduğuna değinen Ataç, çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin gayrisafi milli hasılasının yüzde 4 ile 8’i arasında olduğunun tahmin edildiğini dile getirdi. Bu oranın 2050 yılında yüzde 40’lara ulaşacağının öngörüldüğünü kaydeden Ataç, şimdiden bu sorun ile mücadele edilmesinin gelecekte yaşanabilecek sorunları azaltmak ve geleceği kazanmak açısından önemli olduğuna dikkat çekti.

ANA NEDEN İNSAN

Deniz Ataç, arazi tahribatı ve toprak bozulumu yüzünden çölleşmenin ana nedeninin insan olduğunu vurgulayarak dünya genelinde arazi tahribatının boyutlarının ürkütücü seviyelere geldiğine değindi. 2019 BM Arazi Raporu’na göre, 30 milyon kilometrekare, ani yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki arazi varlığının tahrip olduğunu kaydeden Ataç, bu tahribatın içinde dünyanın yüzde 45’ini ve dünya nüfusunun üçte birini oluşturan kurak alanların önemli yer oluşturduğunu ifade etti. Ataç, kurak alanların, dünya ekili tarım arazilerinin yüzde 44’ünü, canlı hayvan varlığının ise yüzde 50’sini barındırdığını vurgulayarak bu alanların yüzde 20’sinde ise çölleşmenin görüldüğünü ifade etti.

VERİMLİLİK AZALIYOR

Çölleşme nedeniyle tarım topraklarındaki verimliliğin de azaldığına değinen Ataç, Türkiye’de erozyonun çölleşme nedenlerinin başında geldiğini söyledi.  Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerinin ise yüzde 54’ünde erozyon görüldüğünü kaydeden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, diğer yandan sürekli büyüyen şehirlerin de verimli tarım arazilerinin azalmasına yol açtığına dikkat çekti. Ataç, tarım arazilerinin, 1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara gerilediğini, bunun da yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi anlamına geldiğini vurguladı.