Cumhurbaşkanı Erdoğan: Faizlerdeki düşüş devam edecek!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sermaye Piyasaları Kongresi'nde konuştu.

"İstanbul'u finans merkezi yapma çabalarının bu kongreyle bir adım daha ileriye gittiğine inanıyorum" diyen Erdoğan, "Türkiye'nin durumu dünya genelinden özellikle de Avrupa'dan çok daha iyidir. Üstelik ülkemiz Ortadoğu gibi kriz bölgelerine çok yakındır" dedi.

Bu yıl da geçen yıla benzer bir büyüme oranının yakalanacağına inandığını belirten Erdoğan, "Küresel finans krizi başladığında bu krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini ifade etmiştim, birileri bu sözümü o zaman kendilerince hafife almıştı. Sonuçta ülkemiz 2009 yılındaki küçülme dışında, bu kriz dönemini rekor büyüme oranlarıyla atlattı" şeklinde konuştu.

'Faiz indirimi sürmeli'

Erdoğan, "Yatırımın önünde en büyük engel içinde bulunduğumuz dönemde yüksek finansman maliyetleridir, yatırımcının finansa makul fiyatta erişebilmesi gerekir. Bankalar faizde ciddi adımlar attı. Bu düşüş trendi devam etmek zorundadır, umut ediyorum edecektir. Bankalarımızın bu tür rasyonel kararlar vermeleri son derece anlamlıdır, önemlidir. Adeta tefecilerle yarışanlar var kusura bakmasınlar. Faizden para kazanmak yerine yatırımdan para kazanmak sadece insaflı değil" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Hem faizsiz finans hem de klasik konvansiyonel finans araçlarının sayısını artırarak gereken her türlü talebe cevap vermeye gayret ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı İstanbul Finans Merkezi Kanununu kısa sürede çıkartacaklarını ve Kanal İstanbul Projesi için hazırlıkların tüm hızıyl sürdüğünü söyledi.

Dünya

Haber Star Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla dün başladı. Bugün de devam edecek olan zirvede finans sektörü temsilcilerine seslenen Erdoğan, Türkiye’nin yatırıma ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek “Ancak Türkiye’de faizler hâlâ yüksek. Bu faizle bu iş yürümez” dedi. Erdoğan, büyük altyapı yatırımlarının sadece kamu kaynaklarıyla yapılabilmesinin mümkün olmadığını, özellikle finansman konusunda mutlaka özel sektörün devreye sokulması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin bir yandan uluslararası yatırım şirketleri için cazip imkanlar sunarak, diğer yandan kendi bankacılık sistemini güçlendirerek, yatırımların finansmanı konusunda şu ana kadar sıkıntı çekmediğini ancak Türkiye’nin çok büyük hedefleri olduğunu dile getiren Erdoğan “2023 hedeflerimize ulaşmak için yatırımlarımızı çok daha fazla artırmalıyız, hızlandırmalıyız. Bunun için de yerli ve yabancı tüm yatırımcıların finansman kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak için harekete geçtik” diye konuştu.     

PARA SAKLAMAK GAFLET

Erdoğan, şöyle devam etti: “Önümüze bariyer oluşturmak istediler. Bunu Körfez Geçişi’nde yaptılar. Önce küresel sermaye buraya destek vermedi ve yerli sermaye, hatta yerli finans sektörü de önce girmedi. Önce kamu finans sektörüyle başlandı, daha sonra özel sektör finans olarak buraya katıldı. Aynı durumu havalimanında da yaşadık. Burada bir şeyi açık konuşmam lazım. Bir defa bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin ayağa kalkmasına hep birlikte destek vereceğiz. Çünkü parayı yastığın altında saklamak nasıl bir gafletse, finans sektörünün de parasını kasalarda tutması, hayata, piyasaya sürmemesi o denli gaflettir.”  

Türkiye’de faizlerin hâlâ çok yüksek olduğunu da belirten Erdoğan “Faiz ABD’de 0.50, Avrupa’da 1.50, Japonya’da sıfır. Bize 15-16-17’lerde. Bununla yatırımcı bu piyasaya nasıl girsin? Nasıl bu adımları atsın? Atıyorsa bile zaten reel sektör kazandığını ancak oraya yetiştiriyor. Kendisine bir şey kalmadığı için yeni yatırımlar da yapamıyor. Böyle bir sıkıntının içerisinde bu iş yürümez. Sermaye piyasaları olarak çok ciddi bir adım atmamız lazım” diye konuştu.

Faiz baskısı dünyayı inim inim inletiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Aşırı borçlanma ve faiz baskısı tüm dünyayı inim inim inletiyor, dersem yeridir. Mesela Avrupa Birliği ülkeleri arasında bu bakımdan Maastricht Kriterleri’ne uyan sadece artık 2-3 ülke kaldı. Hepsi borç batağında. Durumlar hiç iyi değil. Biz Türkiye olarak 2003’te göreve geldiğimizde yüzde 76 olan kamu borcunun milli gelire oranını yüzde 32’ye kadar düşürdük. Türkiye çok başarılı. Aynı şekilde faiz giderlerinin gayri safi yurt içi hasılamıza oranını yüzde 15 düzeyinden yüzde 3’ün altına kadar indirdik. Daha da bunu aşağıya çekeceğiz” dedi. Erdoğan, Türkiye’deki faizlerin hala çok yüksek olduğunu, bunu her fırsatta ifade ettiğini dile getirerek, bu oranlar ne kadar yüksek olursa vatandaşın yaşam koşullarının o kadar zor olduğunu ve zorlaştığını kaydetti.

Adeta tefecilerle yarışanlar var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, paranın büyük bir çoğunlukla finans sektörünün kendi öz sermayesi olmadığını anlatarak şunları söyledi: “Öz sermayesi olanlar çok nadir, onlar geçmişte kaldı veya öz sermayesi var, vatandaşın mevduatıyla ne yapıyor? Kendisine güç aktarıyor. Biz de diyoruz ki madem bu gücü bu şekilde elde ettin, şimdi bir de dünya piyasalarına bakacaksın. Dünya piyasalarında finansta faiz oranları nedir Türkiye’de nedir? Başbakan Yardımcımız ifade etti, 15, belki daha da ileri. 16, 17, hatta hatta adeta tefecilerle yarışanları da var kusura bakmasınlar. Biz diyoruz ki burada tefecilerle yarışmak değil, tam aksine ‘Ben ülkem için ne yaptım? Bu yıl sonu itibarıyla benim bankam şu kadar para kazandı’, diyeceğimize ‘Hem kazandım hem de bu ülkenin kalkınmasına şu kadar finans desteği verdim’ diyebiliyor muyuz? Önemli olan bu. Bu çok önemli. Birçok yatırımcımız parayı ucuza mal edemediği için ne yapıyor? Çok ciddi sıkıntılar çekiyor. Zaten sözleşme kağıdına baktığı zaman karınca gibi, zavallı sıkışmış, daralmış onu okumaya bile fırsat bulamıyor. Okumuyor, hemen önüne getirildiği zaman imzayı atıyor ve ödemesi gereken faiz neyse ondan sonra bir de başlıyor onu ödemeye.”

İNSAFLI FİNANSARAÇLARI LAZIM

Erdoğan konuşmasında, faize dayalı küresel finans sisteminin, sukuk gibi, altyapı gayrimenkul yatırım ortaklığı gibi insaflı finans araçlarıyla yeni bir yörüngeye oturtulmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Erdoğan “Faizden para kazanmak yerine yatırımdan para kazanmak, sadece insaflı değil aynı zamanda sürdürülebilir bir modeldir. Bunun üzerinde duralım. Bu finansman araçlarını ön plana çıkaramayan ülkelerin halen yaşadıkları krizden daha uzun yıllar çıkamayacaklarına inanıyorum” dedi.

Star