Genel

Denizli Tabae'deki Roma sarnıcı ortaya çıkarıldı!

Denizlinin Kale ilçesindeki Tabae Antik Kentinin Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bozkurt Ersoy, 2007 yılında kazısına başlanan Roma sarnıcındaki çalışmaları tamamladıklarını söyledi        

Ersoy, AA yaptığı açıklamada, restorasyona hazır hale getirdikleri sarnıçta, Roma dönemine ait fikir verecek yüzlerce pişmiş toprak kap, bronz sikke ve heykel parçasına ulaştıklarını belirtti. Roma sarnıcının, içerdiği buluntular kadar, mimari açıdan özellikler taşıdığını dile getiren Ersoy, şunları söyledi:
"Ortalama 3 metreyi aşkın dolgu içeren sarnıcın temizliği hayli zaman aldı. Ancak çalışmalar sonunda kentin Roma dönemi tarihi hakkında bilgi verecek çok sayıda buluntuya ulaştık. Sarnıçta M.S. 2 ve 3. yüzyıllara ait 50yi aşkın pişmiş toprak kap bulundu. Beşik tonozla örtülü iki birimli yapının zemininde kullanılan tuğla kaplamalar büyük ölçüde sağlam olarak günümüze ulaşmış. Büyük ölçüde sağlam durumdaki sarnıcın restorasyonunun yapılarak teşhire açılması kent
 için önemli."

"ÖNEMİNİ OSMANLI DÖNEMİNDE DE KORUDU"

Ersoy, Kalenin güneybatısında bulunan, çeşitli medeniyetlere evsahipliği yapmış, Kale-i Tavas olarak bilinen Tabae Antik Kentinin kuruluş tarihinin tam olarak bilinmediğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Büyük İskenderin Makedonya İmparatorluğundan sonra kurulduğu tahmin edilen şehir, Karya, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve hatta Türkiye
 Cumhuriyeti döneminde 1954 yılına kadar yerleşim yeri olarak kullanılmış. Daha sonra sık sık deprem olması sebebiyle afet bölgesi ilan edilmiş ve boşaltılmış. Taşınmak istemeyenler de şimdiki Kale ilçesine yerleştirilmiş. Şehirde 1702 ile 1703 yıllarındaki depremlerde toplam 12 bin kişinin öldüğü biliniyor."

Roma dönemine ait kayalara oyulmuş evlerin bulunduğu antik şehirde, toprak üstünde iki cami, bir hamam, bir çeşme ve bir sebilin günümüze kadar gelebildiğini belirten Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "13. yüzyıla kadar Bizanslıların elinde bulunan Tabae, daha sonra Türklere geçti. İsmi de Kale-i Tavas oldu. Menteşe Beyliğinin önemli şehirlerinden biri haline geldi ve önemini Osmanlı döneminde de korudu. Burayı 1330lu yıllarda gören İbn-i Batuta, eserinde sadece kalesinden bahsediyor.
 Evliya Çelebi ise 1670li yıllarda şehrin 50 ev ve bir cami içeren iç kaleyle 300 ev, beş mahalle, beş cami, bir han, bir hamam, üç mektep, üç sebil, iki tekke ve altı zaviyesi olan bir dış kaleden oluştuğunu anlatıyor."

AA