23 / 12 / 2024

Deprem anında kaçılacak boş alanlara AVM ve gökdelen yapıldı!

Deprem anında kaçılacak boş alanlara AVM ve gökdelen yapıldı!

Cemal Gökçe, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremden sonra çadır kurulacak 470 noktanın kurulduğunu, ancak günümüzde boş alanların üzerinde alışveriş merkezleri, gökdelenler ve lüks konutların yükseldiğini ifade etti



İnşaat Mühendisleri Odası Istanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremden sonra çadır kurulacak 470 noktanın kurulduğunu, ancak günümüzde boş alanların üzerinde alış veriş merkezleri, gökdelenler ve lüks konutların yükseldiğini ifade etti. 


Deprem sonrası çadır kurulacak yer olmadığını kaydeden Gökçe, "1999 yılında boş olan yerler yapılaşmaya açıldı." dedi. 


İnşaat Mühendisleri Odası'nda 17 Ağustos depreminin 14. yıldönümünde istanbul'un depreme hazır olup olmadığı konusunda bir basın toplantısı düzenlendi. 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremi yaşamış olan yapıların varlığını sürdürdüğünü ifade eden Cemal Gökçe, "Bir kısım binaların kaçak olarak üretildiğini biliyoruz. 1999 yılında var olan yapı stokunun deprem güvenlikleri yok. Bu yapıların yüzde l'i bile güçlendirilmedi. Bu yapılar yaşanacak depremde eninde sonunda yakılmayı bekliyor." şeklinde konuştu. 



DEPREMDE GİDECEĞİMİZ BOŞ ALAN YOK 

istanbul'un depreme hazır olmadığım, ama 14 yılda şehirde çok şey değiştiğini vurgulayan Gökçe, "14 yıl önce istanbul'da parklar, boş alanlar ve bahçeler vardı, insanların gezecekleri, çocuklarıyla birlikte oturacak yerleri vardı. Olası depremde çadır kurulacak 470 nokta belirlenmişti. Ama bugün gelmiş olduğumuz nokta itibari ile 1999 yılında boş olan yerler yapılaşmaya açıldı. 470 noktanın çoğunda şu anda alış veriş merkezlerini, gökdelenleri ve lüks konudan görebilirsiniz. Depremden canlı kurtulabilirseniz, dışan çıktığımızda gideceğimiz boş alan, çadır kuracağımız boş alan yok. istanbul'un herhangi bir mahallesinde oturduğunuzu düşünün gideceğiniz boş yer yok. Lşte Gez Parkı bunun için önemliydi. Deprem sonrası çadır kurulabilecek, toplanabilecek yellerden birisiydi. Bırakın buraya Topçu Kışlası ya da alış veriş merkezini herhangi bir yapının yapılmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı. 

Sayısız binlerce yeni konutun yapıldığını belirten Gökçe, istanbul'da ciddî planlama eksikliği bulunduğunu ve 1999 yılına göre daha problemli noktada olduklarını dile getirdi. 


İSTANBUL 25 MİLYONU KALDIRAMAZ 

İSTANBUL'UN 25 milyon nüfusu kaldıramayacağını vurgulayan Gökçe, "İstanbul göç alan değil, göç veren bir şehir olması gerekir. Elbette İstanbul doğal güzellikleri ve tarihî değerleriyle çok önemli bir kenttir. Güzelliklerin açığa çıkarılması gerekir. Oysa yapılan her alış veriş merkezi, her konut, Anadolu ve Trakya'da bulunan her bireye bir çağrı anlamını taşır. Bu çerçevede İstanbul suyunu Melen'den, Istranca'dan alıyor. İstanbul'un 14 milyonluk nüfusu var. İstanbul'un nüfusunun 16 milyonun üzerine çıkmaması gerekir. Bu bölge bu nüfusu kaldıramaz. Yeni bir afet olur. Afet konusu sadece deprem değildir. Yaşadığınız yerde oksijen, su, temiz hava yoksa, ulaşımı kolay sağlayamıyorsanız orada afet vardır. Dolayısıyla kalitesiz bir yaşam vardır." dedi. 

Yeni Asya


Geri Dön