'İstanbul depreminde lüks konutların riski daha büyük'

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, pahalı dahi olsa tekniğine uygun yapılmayan binaların, depremde 70 metrekarelik küçük daireli binalardan daha çok zarar göreceğini söyledi. Durbakayım, “Malzeme kötü de olsa 70 metrekarelik daireden yaralı çıkarsınız, ama santral kirişi yanlış binadan sağ çıkamazsınız.” dedi.

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İstanbul’da olası bir Depremde yüksek gelirli kesimin oturduğu pahalı konut stokunun daha fazla zarar göreceğini söyledi. Olası İstanbul depreminin en fazla vuracağı yerlerin pahalı bölgeler olduğunu ifade eden Nazmi Durbakayım, “Çünkü daha mütevazı yerlerde 100 metrekare, 70 metrekarelik küçük daireler var. Bunlar en kötü malzemeyle dahi yapılsa burada oturanlarsanız ağır yaralı kurtulma şansınız var. Ama aynı malzeme itinasızlığı, metrekaresi yüksek zengin bölgelerde olacak. Eğer ‘santral kirişi yan çevirdiğim vakit yassı oluyor’ mantığında yapıldıysa, ‘perdeleri, kolondaki demirleri burada daha fazla koydum’ diyerek içini ferahlatıyorsa -ki bu binalarda böyledir- Allah korusun buralarda bırakın siz yaşam garantisini, yaralıları, cenazeleri dahi oraya ulaşıp çıkarmamız mümkün olamayacak.” dedi.

Türkiye inşaat sektörünün çatı kurumu yöneticileri, sektörün geleceğini Yapı Endüstri Merkezi’nde (YEM) tartıştı. Durbakayım, moderatörlüğünü YEM Satış ve Pazarlama Grup Yönetmeni Tolga Türkanık’ın yaptığı panelde yapı sektöründe deprem güvenliğine ilişkin açıklama yaptı. Nazmi Durbakayım, sektöründeki müteahhit sayısının kaliteyi düşürdüğünü vurguladı. Türkiye’de yaklaşık 200 bin müteahhidin iş yaptığını kaydeden Durbakayım, sektördeki kamu yararını gözetmeyen paydaşların temizlenmesi gerektiğini söyledi. Durbakayım, “Artık akla karanın ayrılması lazım. Bu kadar insan inşaat sektörüne hevesle girip tekrar çıkabiliyorsa burada sorun var demektir. Sektöre girip çıkmak bu kadar kolay olmamalı. Ayrıca bu firmalar büyük olmak zorunda da değiller, sadece kaliteli iş yapsınlar, bunu da sürekli yapsınlar.” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMLÜ BİNALARI 30 YIL SONRA YIKMAK ZORUNDA KALABİLİRİZ

Mevcut yapıları yıkarak bir yere varılamayacağını dile getiren Durbakayım, “En büyük çevrecilik mevcudu korumaktır. Yık, yeniden yap bu şekilde nereye varabiliriz? Bu sebeple geri dönüşümlü bir şekilde ilerlemek, var olan yapıları yeni teknolojilerle yenilememiz gerek.” diye konuştu. Durbakayım kentsel dönüşüm ile ilgili kaygılarını da şöyle dile getirdi: “Korkarım bugün kentsel dönüşüm adına yaptıklarımızı da 30 yıl sonra bilmem ne kanununa göre yeniden yapmak zorunda kalacağız. Kötü inşaat yapanlardan belli bir kısmı yaptıkları binaya çürük raporu alıp tekrar yapıyorlarsa burada zihniyet sorunludur. Kötü konut stokunun müsebbibi budur. Başarısız ameliyat yapan bir doktora yeniden ameliyat oluyorsanız suç sizdedir.”

Ev alırken manzaraya değil dış cephe ve çatıya bakın

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Dündar Yetişener ise ev alacakların manzaradan ziyade, dış cephe ve çatıya dikkat etmeleri gerektiğini, güvenli yapıların sadece doğru malzemelerle üretilebileceğini söyledi. Yetişener, kamu kesiminde “rüzgar yükü” tanımının dahi ayrı ayrı yapıldığını belirterek, inşaat sektöründe birlik ve bütünlüğün sağlanması için daha fazla diyalog ortamı sunulması gerektiğini anlattı. Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Başkanı Aytek İtez, Türkiye’de 30 binin üzerinde mimar bulunduğunu belirtirken Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil de Türkiye’de metropolleri yaşanabilir kılmak için daha çevreci bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini anlattı.

Toplantıda söz alan Türk Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Aytek İtez ise Türkiye’de 30 binin üzerinde mimar bulunduğunu, insan yaşamını önceleyen duyarlı bir inşaat sektörünün Türkiye’nin menfaatine olacağını vurguladı.

İnşaat harcamaları artış kaydediyor

Türk Yapı Sektörü Raporu 2014 raporunu açıklayan ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel geçen yıl Amerika ve Avrupa’da inşaat sektörünün önemli ölçüde toparlandığını belirterek, “İnşaat harcamalarında kuvvetli bir artış var. Bu iki bölgedeki gelişmeler dünya inşaat harcamalarını olumlu etkiledi. Avrupa inşaat harcamaları geçen sene yüzde 2.6’ya kadar yükseldi” bilgisini verdi. Çin’deki inşaat harcamalarının bir miktar gerilemesine karşılık Hindistan’ın toparlandığını aktaran Gürlesel, dünyadaki inşaat harcamalarının en fazla Asya-Pasifik Bölgesi’nin yüzde 4.1 oranıyla zirveyi koruduğunu söyledi. Gürlesel, Türkiye’de inşaat sektörü büyümesinin 2014’ün ilk 3 çeyreğinde yüzde 2.9 gerçekleştiğini de söyledi.

Zaman - Dünya