22 / 12 / 2024

Depreme hazır olmayan İstanbul kentsel dönüşüme hazır mı? 

Depreme hazır olmayan İstanbul kentsel dönüşüme hazır mı? 

Uzmanlar İstanbul’u büyük bir deprem ve bu depremin hem fiziki hem sosyal anlamdaki yıkıcı sonuçlarına karşı uyarırken mega kentin kentsel dönüşüme hazır olup olmadığı da merak ediliyor. Peki İstanbul dönüşüme hazır mı? 



Şok gazetesi yazarı Ali Avcu bugünkü yazısında İstanbul’un deprem gerçeğini ve kentsel dönüşümü kaleme aldı. İşte Ali Avcu’nun “İstanbul depreme hazır değil! Peki ya kentsel dönüşüme hazır mı?” başlıklı o yazısı…

Bilim insanları, mega kent İstanbul için bir defa daha uyarılarını en yüksek sesle dile getiriyor: Büyük bir depremin yaklaşmakta olduğuna dair ciddi bulgular var ve eğer bununla ilgili olarak acil önlemler alınmazsa, bu dev metropolde çok büyük bir felaket yaşanabilir. Özellikle fay hatlarının yakınında yer alan bu kentte olası bir depremin yıkıcı sonuçlarının önüne geçmek için zaman giderek daralıyor. 

Konu ile ilgili olarak önemli açıklamalar yapan uzmanlar, yerel yönetimler ve merkezi hükümet yetkilileri başta olmak üzere tüm yetkililere sesleniyor: "Ey siyasiler, mega kent İstanbul’un geleceği için vakit kaybetmeden harekete geçin!"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada İstanbul’un deprem riskine dikkat çekerek şunları dile getirdi:

“Marmara bölgesinde bu deprem yaşanacak. Bunun sebebi Marmara'nın altında 160 kilometre uzunluğunda canlı bir fay vardır. Söz konusu bu fayın önemli bir bölümü en son 1766’da deprem üretmiştir. Bu nedenle şimdi bu fayın 250 sene de bir deprem ürettiğini düşünürsek zamanı geçmiştir ilki bu.

2.’si de Marmara denizinin doğusunda 1999 yılında deprem oldu batısında 1912 yılında Şarköy'de deprem oldu ikisinin ortası denizin içinde deprem 1766 yılından beri olmadı bir sismik boşluk oluştu. Bu nedenle burada bir deprem olacak.
3. bir sebep de 99 depremleri Marmara'nın altına bir stres transfer etti. Marmara'nın altında birikmiş olan bu enerjiyi daha fazla arttırdı olacak depremi öne çekti. Bizim denizde yaptığımız 8 gemiyle yaptığımız uluslararası araştırmalar gösteriyor ki mega kent İstanbul bir depreme gebedir. İstanbul maalesef depreme hazır değil.”

Depreme hazır olmayan İstanbul kentsel dönüşüme hazır mı? 


YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM EN ETKİLİ ÇÖZÜM

Prof. Naci Görür’ün açıklamaları olası bir depremin yalnızca binaları değil, milyonlarca insanın yaşamını etkileyecek boyutlara sahip olabileceğini gözler önüne sererken harekete geçme çağrılarının önemini de bir defa daha gözler önüne seriyor.

Mega kent İstanbul'da yüz binlerce bina, teknik raporlar ve araştırmalar doğrultusunda depreme dayanıksız şekilde tanımlanmış durumda. Hal böyleyken bilim insanları ve mimarlar, kentsel dönüşüm projelerinin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğini de savunuyor. “Yerinde kentsel dönüşüm”, mega kent İstanbul'u böylesi bir felaketten korumanın en etkili çözümü olarak ön plana çıkıyor.

FİKİRTEPE FELAKETİ ÖNÜMÜZDE DURUYOR

Fakat böylesi hayati bir dönüşümün aciliyeti herkes tarafından kabul edilse bile İstanbulluların büyük bir kısmı kentsel dönüşüm süreciyle ilgili başka bir korku yaşıyor. Söz konusu bu korku, depreme karşı alınacak önlemlerin doğru yönetilmemesi durumunda evlerinden, mahallelerinden, komşularından koparılma endişesiyle ilgili. Kentin çeşitli semtlerinde yaşayan milyonlarca insan, kendilerini buralara ait hissediyor, sosyal yaşamlarını ve bağlarını bu semtlerde sürdürüyor. Fakat gündemden düşmeyen kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan bazı olumsuz örnekler, söz konusu bu sürecin “rantsal dönüşüme” dönüştüğü yönündeki endişeleri artırıyor.

Pek çok İstanbullu, kentsel dönüşüm ismi altında mahallelerinden uzaklaştırılarak, yüksek rant getirisi olan projelere kurban edileceklerinden korkuyor. Korkularında da haksız değiller. 2005 yılında önce 'özel dönüşüm alanı', daha sonra 'kentsel dönüşüm alanı' şeklinde ilan edilen Fikirtepe'deki kentsel dönüşüm mağdurlarının kiraları dahi ödenmedi, pek çok noktada eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştılarsa da seslerini duyan da olmadı.

ZORLA ÇIKARILMA VE ŞEHRİN UZAK BÖLGELERİNE SÜRÜLME RİSKİ

Kentsel dönüşümde zorla çıkarılma ve kentin daha uzak bölgelerine gönderilme riski, dönüşümün olumlu yönlerini gölgeliyor. Özellikle, senelerdir aynı semtte yaşayan komşuluk ilişkileri güçlü aileler için bu tür zorunlu göçler, sosyal doku üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir.

İşte tam da bu noktada, kentsel dönüşüm projelerinin "yerinde dönüşüm" modeline odaklanması gerektiği de açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Yerinde kentsel dönüşüm, insanların yaşadıkları mahallelerde kalmalarını sağlayarak, sosyal bağların ve yaşam kalitesinin korunmasını hedefliyor. Konu ile ilgili olarak önemli açıklamalar yapan uzmanlar, söz konusu bu modelin sadece binaları sadece fiziksel olarak depreme dayanıklı hale getirmekle kalmayacağını, aynı zamanda şehrin sosyal ve kültürel yapısını da koruyacağını belirtiyor. . Halkın güvenliğini sağlarken onları yaşam alanlarından koparmamak da oldukça büyük önem taşıyor.

YALNIZCA FİZİKSEL ALTYAPI DEĞİL SOSYAL ADALET DE GÖZETİLMELİ


Deprem riskine karşı alınacak önlemlerin yalnızca fiziksel altyapıya yönelik değil, aynı zamanda sosyal adalet gözetilerek yapılması gerektiğine de değinen uzmanlar, bu konuda siyasilerin hızlı, adil ve kararlı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini söylüyor. “Mega kent İstanbul’u güvenli hale getirmek için atılacak her adım, halkın huzurunu da garanti altına almalı,"diyorlar. Aksi halde depreme karşı korunmaya çalışırken İstanbulluların hayatlarını altüst edecek başka bir krizin içine sürüklenmesi de kaçınılmaz olabilir.
Özetle, mega kent İstanbul’da olası bir deprem felaketine karşı vakit kaybetmeden harekete geçilmesi ve yerinde kentsel dönüşümün bir an önce uygulamaya konulması oldukça elzemdir. Söz konusu bu süreçte halkın endişeleri dikkate alınmalı, herkesin güven içerisinde yaşadığı mahallelerinde kalabilmesi sağlanmalı. Siyasi iradenin, halkın bu hayati talebine kulak vermesi ve mega kent İstanbul'u yalnızca fiziksel olarak değil, sosyal açıdan da dayanıklı bir kent haline getirmesi bekleniyor.

 

Dolar kuru için yeni rakam verildi!

Konut fiyatları ucuz, gidin evinizi alın!

Kredili konut satışları resmen durdu: 100 konuttan yüzde 9,5'i krediyle satıldı!


Geri Dön