Derin Sarıyer: Tasarım, konutu farklılaştırır!

Derin Design ’in kurucusu ve sahibi Aziz Sarıyer ile oğlu Derin Sarıyer, Türkiye ’de   çok başarılı işlere imza atıyor...

Derin Design 'in kurucusu ve sahibi Aziz Sarıyer ile oğlu Derin Sarıyer, Türkiye 'de   çok başarılı işlere imza atıyor. Dünya ölçeğinde tasarımlar yapan baba oğul Sarıyer 'in çalışmaları ve aldıkları ödüller, bu gün Türk tasarım tarihinin hanesine yazılıyor.
 
Tasarımda 40. kuruluş yılını kutlamak hazırlığı içinde olduklarını dile getirerek Derin Sarıyer, 1998 yılından bu yana Derin'de çalışmaya başladığını kaydederek, “Bilkent Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve çevre Tasarımı bölümünden mezun olduktan sonra bir buçuk sene merkezi Milano'da bulunan, mobilya alanından dünyanın en önemli girişimlerinden Cappellini markasında çalıştım. İstanbul'a döndüğümde babam Aziz Sarıyer ile birlikte uluslararası bir marka kimliğine büründürdük Derin'i ” diye konuşuyor.
 
Tasarım ve görsellik dendiğinde ilk akla gelen konuların başında gelen emlak konusunda da bir değerlendirme yapan Derin Sarıyer, Türkiye'de şehir planlamalarının belki birkaç istisna dışında kaotik bir kurgu ya da kurgusuzluk üzerinde yapılandığını dile getiriyor. Bu gelişigüzellikten çıkılabilmesini kentin ana sorunu olarak gören Derin Sarıyer, “Karmaşadaki güzelliği de iyi organize etmek gereklidir. Uluslararası düzeyde çok iyi mimarlarımız var. Evrensel işlere imza atıyorlar. Yatırımcılar bu önemli mimarlarla çalışmak ve yatırımlarına mimari tasarım boyutlu katma değer katabilme bilincine yükseldiler ” diye konuşuyor.

Konutta evrensel değerler kapıda
Emlak sektörünün son 5 senede sanki altın çağını yaşadığın iddia eden Sarıyer, “Türkiye ekonomisindeki istikrar devamlılığını sürdürebilirse, bu bilinçlenmenin evrensel değerler üreteceğini öngörmek gerçekdışı bir yorum olmaz ” diyor.

Konut satışlarında ve farklılık arayışında kullanılan ilk enstrümanın tasarım olduğunu hatırlatan Sarıyer, “Tasarım birçok sanayi ürününde, o ürüne katma değer katmak adına bir araç olarak bütün dünyada önemli bir unsur. Aynı şekilde, bu formülün emlak sektöründe de devreye girmesi beklenen ve kaçınılmaz bir gelişmeydi. Hassas davranılması gereken nokta ise bu formülden içeriği anlamlı olan, içinde insancıl gerekçeler barındıran projeler çıkarabilmektir ” diye konuştu.

İlerleyen aşamalarda emlak sektöründe mimari veya iç mimari tasarımın ruhunu daha fazla görülmesini beklediğini kaydedren Sarıyer, “Farklılaşmak, emlak sektöründe her geçen gün daha da önemli bir gereklilik haline geliyor. Özellikle son yıllarda tasarımla farklılaşabilmeyi başarabilen yatırımcılar birkaç adım öne çıkacaklarını hissediyorlar. Projeleri için doğru mimar, iç mimar ve ürün tasarımcılarıyla bağlantıya geçmelerinin öneminin farkına varıyorlar ” diyerek sözlerini bitiriyor.