27 / 04 / 2024

Devlet ve Belediyeler vatandaşın konut ihtiyacını karşılamalı!

Devlet ve Belediyeler vatandaşın konut ihtiyacını karşılamalı!

Bizim Gazete yazarlarından Fehim Üçışık bugünkü köşe yazısında vatandaşların konut ihtiyacının karşılanması konusundan bahsetti. Üçışık, Devlet ve Belediyelerin bu konuda yükümlü olması gerektiğini söyledi.



İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin sosyal güvenlik konusundaki düzenlemesine göre, her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkanlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır (m.25/1). 


1982 Anayasası, Türkiye Cumhuriyetini insan haklarına saygılı, sosyal hukuk devleti olarak tanımlamasına (m.2) rağmen, anılan Bildirgedekine benzer bir hüküm içermemektedir. 


1982 Anayasasının konut hakkı başlıklı düzenlemesi (m.57), açıkça her ihtiyacı olana konut sağlanmasını değil, Devletin şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri almasını ve toplu konut teşebbüslerini desteklemesini öngörmektedir. 


Bizce, 1982 Anayasasının bu düzenleme tarzı dolayısıyla uygulama gereği gibi tartışamamakta, mesela kışın kar yağdığında bazı mahalli idarelerin evsizleri geçici olarak spor salonlarında barındırması gibi olaylar medyada olumlu etkinlik olarak sunulabilmekte, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti vatandaşlarının neden evsiz yaşadıkları sorgulanmamaktadır. 


Bize göre, Devlet ve Belediyeler vatandaşların konut ihtiyacını sağlamakla yükümlü tutulmalıdır. 


Toplu Konut idaresi, kurulduğu 1984 yılından 2002 yılı sonuna kadar kooperatif kredileri kapsamında 940.000 konuta kredi desteği ve 93.215 konuta tamamlama kredisi sağlamış ve 43.145 konutu TOKI bizzat üretmiştir. ilk 7 yılda 900.000 konut için verilen ve 15 yılda geri ödenmesi gereken kredilere % 18 ve daha sonra %30 Faiz uygulanmış, fon enflasyondan korunmamış, erimiştir. Bizce konut kredilerinin yerilmesinde, geri alınmasında ve Toplu Konut idaresinin taksitli satışlarında birim metrekare inşaat maliyetleri esas alınmalıydı ve alınmalıdır. Mesela bir konutun inşaat maliyeti ile arsa payından oluşan toplam bedeli 90 birim metrekare maliyeti kadar ise ve bu bedel 15 yılda geri ödenecekse günün fiyatları üzerinden her yıl 6, her ay yarım metrekare maliyet bedeli ödenmelidir.

 

1984- 1991 döneminde birim metrekare maliyetler esas alınsaydı 900.000 konut için verilen kredilerin ödeme süresi 15 yıl olduğundan sürekli olarak her yıl en az (900.000: 15) 60.000 konut bedeli kadar geri ödeme yapılıp yeni isteklilere kredi açılacaktı. Böylece, 1991 yılından 2015 yılı sonuna kadar 25 yılda hiçbir ek kaynak gerekmeksizin vatandaşlara (25x60.000) 1.500.000 konut için destek verilebilecekti.

 

Fikrimizce, vatandaşların konut edinmeleri konusunda belediyeler ve Toplu Konut İdaresi, kamu arazilerini uydu kent veya toplu konut projelerine tahsis ederek arazi bedellerini, konut edinen vatandaşlardan, arsa payı karşılığı olarak, inşaat tamamlandıktan sonra konut büyüklüğüne göre değişen sürelerde aylık kira bedeli gibi tahsil etmelidir. 


Bizce, kamu arazilerinin toplu konut projelerine tahsis edilerek en uygun şekilde paraya dönüştürülmesi ve konut fonunun eritilmeksizin sürekli olarak yeni konutlar için destek verilmesiyle her ihtiyacı olanın konut edinmesi sağlanabilir. Geçiş döneminde de evsizler belediyelerce yurtlarda barındırılabilir. 


Bizim Gazete


Geri Dön