Didim Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün arsasında yıkım var!

Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Bubik, bugünkü yazısında Didim Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün arsasındaki yıkımı kaleme aldı. İşte o yazı... 

“Didim’e her gittiğimde Altınkum’da yıllardır boş duran, içinde yıkılmak üzere harap yapılar bulunan ve kaderine terk edilmiş Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün arsasına bakarım ve içim sızlar.

Altınkum’daki bu benzersiz yerin en kısa zamanda, kamuya en yararlı şekilde, rant kapısı olmadan, Didimlilerin görüşlerine de kulak verilerek değerlendirilmesini umuyor ve diliyorum.”
Didim’le ilgili hemen yazıma böyle başlarım, düşüncem de dileğim de değişmedi.

YİNE BİR ŞEYLER OLUYOR

Bugün de, sosyal medyada “Didim’in Gündeminde Neler Var” grubundan alıntılarım var.
Önce bir açıklamadan özet:
“Bugünlerde Didim Altınkum Vakıflar’da yine bir şeyler oluyor. Bir süre önce belediyemizden habersiz olarak yıkım işlerine başlanmış, belediyemizin müdahalesiyle durdurulmuştu. Belediyemiz, asbest sorunu, turizm sezonu yaklaşırken oluşacak kirlilikler, ayrıca burada tarihsel değerde höyük benzeri kültürel varlıkların da olması gibi birçok nedenlerle yıkıma karşı direnmektedir.

BETON YIĞINI İHANETTİR

Buranın eski yapılardan temizlenmesini hepimiz istemekteyiz. Yıkım sonrası niyeti tam olarak bilemiyoruz. Turizm+ticaret anlayışla buranın çok katlı beton yığınına dönmesi Altınkum’un bitmesi ve dolayısıyla Didim turizminin de bitmesi demektir. Partiler üstü bir anlayışla buranın betonlaşmasını amaçlayan girişimlere karşı duruş sergilemeliyiz. Belediyemiz ve Didim Derneğimiz tarafından açılan davalar sonuçlanmadan bu acele neden, arkasında hangi amaçlar var bilmek istiyoruz. Bu alanı beton yığınına çevirmek Didim’e ihanettir. Didimliler olarak bir oldu bittiye kurban edilmek istemiyoruz.
Didim Altınkum Vakıflar Park ve Bahçe Olsun, Betonlaşmaya Hayır Grubu adına Erdoğan Şahin.”

RUHSAT BAŞVURUSU YOK

Yine aynı gruptaki bir habere göre Altınkum Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tesislerinden kalabilenlerin yıkımına ilişkin Aydın Valiliği yazısı belediyeye tebliği edilmiş. Ve yıkıma 16 Mayıs’ta başlanmış. Didim Belediye Başkan Deniz Atabay, “Bu arazide itiraz edilmiş bir imar durumu olmasına rağmen, mevcut topoğrafik yapıyı bozmadan ve tescil edilen ağaçların korunması şartıyla iki katı geçmeyecek şekilde turizm ve ticari tesislerin kurulabileceğini, ancak kendilerine herhangi bir ruhsat başvurusu olmadığını” bildirmiş.

YEŞİL ALAN MÜCADELESİ

Ve Didim sivil toplum örgütleri ve derneklerinin yıkımla ilgili açıklaması:
“Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Vakıflar Dinlenme Tesisleri olarak bilinen Altınkum Yalı Caddesi’nde bulunan mevcut binalar ve arazisi üzerinde yeni yapılmak üzere planlanan projelendirmelerle ilgili Didim Belediyesi ve sivil toplum örgütleri ile yeşil alan yaratma adına yapmış olduğumuz mücadele devam etmektedir. Aydın Valiliği ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce bahsi geçen yapılar, ‘Yıkılması gereken metruk (can ve mal güvenliğini tehdit eden) binalar’ kapsamında değerlendirilerek yıkılmasına karar verilmiştir. Kamu yararı gözetilerek ilçemize yeşil alan kazandırmak üzere verdiğimiz mücadele aynı zamanda açtığımız davalar ile devam edecektir.”

KAMUYA EN YARARLISI OLSUN

Evet, Altınkum Vakıflar’da tesislerden arta kalanların yıkımı mutlaka en kısa sürede tamamlanacaktır. Sonrası, yani orasının nasıl değerlendirileceği çok önemli. Baştaki, “Altınkum’daki bu benzersiz yerin en kısa zamanda, kamuya en yararlı şekilde, rant kapısı olmadan, Didimlilerin görüşlerine de kulak verilerek değerlendirilmesini umuyor ve diliyorum” cümlemi yineliyorum. Umarım öyle olur...

BİR GÜZEL HABER

Yine Didim’deyiz. Bu kez konumuz, çevreye adını veren Çamlık. Buradaki ağaçlar seyreltilmiş. “Didim’in Gündeminde Neler Var” grubundan konuyla ilgili görüşlerden özet paylaşalım:
“Çamlık belediyenin arazisi değildir. Hazine’nindir. Çamlıkta birkaç senedir kabuk kurdu ya da çam kese denilen zararlı, çamları sürekli kurutuyordu. Çamlar birbirlerine dokunduğu için hızla diğer sağlıklı çamlara da yayılıyordu. Civardaki sakinler çamlığa ilaç atmasını talep edilince belediye müdahale etmek istedi. Hazine’den izin çıkıp ilaca başlayabilmesi bile 3 ya da 4 ay sürdü. Belediye izin alıp giremedi.

BİR TANE AĞAÇ KALMAZDI

Maalesef bürokrasimiz böyle. Belediyemiz izin çıkınca buraya en az 15 kişi gönderdi. Bir ay belki de daha fazla süre bu ekip iki traktör/römork ile çalışıp çamları kurtardılar. Belediye sahip çıkmasa bu Hazine arazisinde beş seneye bir tane bile çam kalmazdı. Belediyemizin kıymetini bilelim.

PİKNİK ALANI YAPILMASIN

Hasta olan ağaçların kesilerek diğerlerinin kurtarılması yapılması zorunlu bir eylemdi. Tamamını kaybetmekten iyidir elbette. Ancak, başka ilave yapılmaması lazım. Yapılacak banklar, piknik alanları vs kısa sürede tehdit haline gelecektir. Çünkü insan, doğanın ezeli ve en büyük düşmanıdır. Seyrekleştirme yanında ağaçların kuru dallarının kesilmesi, budanıp bakımının yapılması, diplerinin sulanmasının sağlanması koruluğu canlandıracak Didim’e değer katacaktır.”

BİR İZLENİM

Önceki gün 65 yaş ve üstüne 12.00-18.00 saatleri arasında sokağa çıkma izni vardı. 14.00-15.00 saatleri arasında Göztepe-Küçükyalı arasında şöyle bir dolandık. Geçen haftaya göre ortalık adeta ıssızdı. Havanın aşırı sıcak olması dışarı çıkacakları yıldırmış gibiydi. Sonraki saatlerde belki daha çok kişi çıkmıştır. Buna karşın araç trafiği geçen haftadan çok daha fazlaydı. Tümünün görevli olmasına ihtimal vermiyorum. Sıcak hava yüzünden araçla gezmeyi tercih edenler mi vardı acaba? Araçlarda gençlerin olduğunu da söylemeliyim. Haaa maske ve zorunlu mesafeye uyuluyordu, çünkü fazla gezen yoktu.