Dijital Şehircilik Zirvesi’nde akıllı şehir uygulamaları konuşuldu!

Dijital Şehircilik Zirvesi’nin ikinci panelinde akıllı şehir uygulamaları ve gelecekte neler yapılması gerektiği konuşuldu. Yazılım geliştiricisi firmaların temsilcileri, dijital şehircilik alanındaki uygulamalarını anlattılar...

DİJİTAL Şehircilik Zirvesi’nin ‘Dijital Dönüşümde Gelecek Vizyonu ve Çözümler’ konulu panel Para Dergisi Yazarı Volkan Akı’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde, IBM Türkiye, Ortadoğu, Afrika Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer, Proline İcra Kurulu Üyesi Hakan Metin Akgün, Maptriks Genel Müdürü Akgün Karlıbel ve Encazipcom Kurucu Ortağı Çağada Kırım geleceğe yönelik vizyonlarını paylaştılar.

"TEKNOLOJİ BU İŞTE BİR ARAÇ"

Panelin ilk konuşmacısı IBM Türkiye, Ortadoğu, Afrika Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer, akıllı dünya kavramının önemine değinerek, “2008’de başlayan akıllı dünya kavramı bizi çok heyecanlandırdı. Olası faydaları ve kavramı anlatmaya başladık. 220 büyükşehirde büyük projeler yapıldı. Türkiye’de de bir proje yaptık, ancak bu sadece kavram çalışması seviyesinde kaldı” dedi. Akıllı şehir kavramının bir teknoloji işi olmadığını söyleyen Tanfer, “Dünyada herkes bu işe bir teknoloji mucizesi gözüyle bakmaya başladı. En ufak bir çıktı köpürtülerek anlatılıyor. Türkiye’de ve dünyada teknoloji akıllı şehirlerin temelidir gibi bir algı var. Ancak teknoloji sadece bir araç” açıklamasını yaptı.

Akıllı şehir uygulamaları üzerine bir global çapta bir proje yaptıklarını söyleyen Tanfer, “Biz ücretsiz danışmanlık vereceğiz düşüncesiyle yola çıktık ve akıllı şehirler yarışması başlığı altında bir proje hayata geçirdik. Bu iş için 50 milyon dolarlık bir bütçe ayırdık. Dünya çapında seçilmiş 100 şehre bunu hibe edeceğiz dedik. Refah, güvenlik sağlık gibi konular altında pek çok öneri geldi. Burada önemli olan fark yaratılması. Ülkelere göre farklı sorunlar ortaya çıktığını gördük. Her şehrin dinamiği ve ihtiyaçları farklı; yarışmada da buna göre şehir çözümleri için çok farklı projelerin geldiğini gördük” dedi. Veriyi anlamanın çok önemli olduğunu söyleyen Tanfer sözlerini şöyle tamamladı.-

“Veriyi anlamak ve oradan bir şey çıkartabilmek için klasik yöntemler kullanıyoruz. Büyük ölçekte verilerin değerlendirilebileceği tekniklerin henüz çok gelişmediğini veya çok faydaya dönüştürülmediğini düşünüyoruz. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor.”

"VERİ İYİ YÖNETİLMELİ"

Proline 2011’den bu yana hizmet veren yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket. “Akıllı ve güvenli şehirler için çalışacağız” stratejisiyle yola çıktıklarını söyleyen Proline icra Kurulu Üyesi Hakan Metin Akgün, “Akıllı şehirleri tek merkez üzerinden yöneten yazılımlar üzerinde faaliyet gösteriyoruz. Bu çerçevede özellikle akıllı şehir tarafında danışmanlık veriyoruz ve tüm şehirdeki sensörleri tek merkezden yönetebilen bir yazılımımız var. Tamamen yerli Ar-Ge sonucu üretilmiş ürünümüz Türkiye’de ve dünyada farklı ülkelerde kullanılıyor” dedi.

Akıllı şehir kavramına henüz tam anlamıyla adapte olunmadığını söyleyen Akgün, “Pilot uygulamalar yapılıyor ama bundan bir akıllı şehir çıkar mı dediğimiz zaman çok yakın olmadığımızı gördük. Burada ne yapılması gerektiği konusunda bir danışmanlık hizmeti alınması gerekiyor” açıklamasını yaptı. Dünyadaki projelerin adapte edilmeye çalışıldığını söyleyen Akgün, “Ancak her lokasyonun ihtiyaçları farklı. Akıllı kavramı çok geniş ama bunun vatandaşta ne hissettirdiği çok önemli. Akıllı şehir vatandaşını mutlu etmeli. Burada önemli olan maliyetler ve toplumun ihtiyaçları doğru yönetilmesi” şeklinde konuştu.

Şehirde pek çok sensör olduğunu söyleyen Akgün, “Birbiriyle iletişim halinde olmayan sensörler bütünü karşımıza çıkıyor. Eğer bu sensörler birbiriyle konulup veri akışı sağlanmazsa bu ‘smart city’ değil, ‘sensör city’ olur. Geliştirdiğimiz yazılımla birbirinden bağımsız tüm sensörleri tek merkezden yöneten ve bu sensörlerden gelen verileri işleyen karar alabilen bir sistem geliştirdik. Verileri birbirinden bağımsız tutmak yerine bir araya getirirseniz insana gerek kalmadan insan hayatını kolaylaştıran birçok şeyi makinelere yaptırmak mümkün” dedi. 2013’ten beri Katar’daki Doha kentinin güvenliğini sağlayan altyapıyı üstlendiklerini söyleyen Akgün sözlerini şöyle bitirdi:

“Bir Türk şirketi olarak yazılımımızın geldiği olgunluk ve yurtdışında değer görüyor olması bizi gururlandırıyor. Veriyi anlamlandırmamız gerekiyor ama bunun için platformlara ihtiyaç var. Veriyi anlamlandırmadığımızda sensör city, veriyi anlamlandırdığımızda ise smart city oluruz.

"ORTAK PAYDADA BULUŞMALIYIZ"

Maptriks lokasyon bazlı veri analizi yapan bir firma. Panelin bir diğer konuşmacısı olan Maptriks Genel Müdürü Akgün Karlıbel, “Lokasyon bazlı analiz dediğimiz şey konuma dair tüm verilerin elde edilmesi, bu verilerin algoritmik hale getirilip anlamlandırılması ve buradan bir karar mekanizması çıkartmak anlamına geliyor” dedi. Yaklaşık iki yıldır Ar-Ge merkezi olarak faaliyet gösterdiklerini söyleyen Karlıbel, “Müşterilerimizin müşterilerine mutluluk yaratan birçok çözümler ürettiğimizin farkına vardık. Örneğin bir müşterimiz bir lokasyona yatırım yapmak istiyor, burada devreye giriyoruz. Lokasyona ait çevresel veri, nüfus, yaş ortalaması, medeni hal, eğitim durumu gibi o noktanın iş içeriğiyle ilgili veriyi toplayarak bunların analizini yapıyoruz. Yaptığımız işi özetlemek gerekirse, veriyi görselleştirerek kurduğumuz harita platformunda müşterilerimize gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

Şehirciliğe yönelik karar destek sistemleri ürünü geliştirdiklerini ifade eden Karlıbel, “Şehirde yaşayanlara yönelik kolaylık sağlayan bir çözümümüz var. İnsanlara gün için planlama konusunda yardımcı oluyoruz. Kişinin gün içerisinde yapacağı planlarla alakalı minimum süreyi harcayarak en iyi şekilde işlerini halledeceği planlama yapıyoruz” açıklamasını yaptı. Teknolojik olarak sürekli kendimizi yenilememiz gerektiğini savunan Karlıbel, “Herkes bir şey üretiyor. Herkesin bir teknolojisi var ancak bunları ortak bir platformda samimi bir şekilde paylaşarak güçlü bir hale gelmemiz gerekiyor” dedi.

"ENERJİ OLMAZSA OLMAZ"

Encazipcom tüketici ve elektrik tedarikçilerini bir araya getiren bir platform. Elektrik piyasasıyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulunan Encazipcom Kurucu Ortağı Çağada Kırım, “Değişen zamanla birlikte enerji alışkanlıklarımız da değişiyor. Değişen teknolojiyle birlikte elektriğe olan ihtiyaç artıyor. Çevre bilinciyle birlikte burada önemli olan bir konu o elektriğin nasıl üretildiği” açıklamasını yaptı. Elektrik olmadan şehirlerin sensör şehir olarak kalacağını söyleyen Kırım, “Gelişmiş şehirlere baktığımız zaman elektrik tüketiminin fazla olduğunu görüyoruz. Eski usul ekonomide fosil yakıtlara bağlıydık ve elektrik tedarikçisi olmak için milyar dolarlık yatırımlar yapılması gerekiyordu. Artık daha küçük yatırımlarla çok daha küçük tedarikçiler işin içine giriyor. Hem daha temiz ve daha az maliyetli bir dengeyi piyasaya kuruyoruz” şeklinde konuştu.

Encazip olarak elektrik tedarikçileriyle işbirliği içerisinde olduklarını söyleyen Kırım, “Tedarikçilerin tüketicilere uygulayacağı bütün fiyatlandırmalar bizim veri tabanında mevcut. Tüketiciler Encazip’e gelip tıpkı Avrupa’da olduğu gibi elektrik tedarikçilerini değiştirebiliyor. Bu bizim için yeni bir alışkanlık ama dünyaya baktığımızda bu çok oturmuş bir uygulama” dedi. Piyasaya yeni yatırım ve tedarikçilerin gelmesi gerektiğini söyleyen Kırım konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüketici ve tedarikçinin optimum seviyede buluşması lazım, önünde duramayacağımız en önemli ihtiyacımız enerji. Enerji olmazsa hiçbir şey yapamayız. Yatırımların sürekli artması gerekiyor bunun için de piyasanın bu işe inanması ve bu şekilde girmesi gerekiyor.”

Şehirler teknolojiyi nasıl kullanıyor?