Diyarbakır Surları UNESCO'nun yakın takibi altına giriyor!
Tarihi Diyarbakır Kalesi ve Surlarının, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı 'nın (UNESCO) 'Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alması için başlatılan çalışmalar devam ediyor
Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemesine rağmen, M.S 349 yılında Roma
İmparatorlarından 2. Constantinus zamanında kentin etrafının surlarla çevrilerek
kalenin güçlendirildiği bilinen ve yaklaşık 6 kilometre uzunluğundaki Diyarbakır
Surları, bölge tarihinin surlar üzerindeki kitabelerden okunması özelliğiyle
dünyada tek örnek olarak bulunuyor. Üzerindeki kabartma ve yazıtlarıyla döneminin
sanatsal özelliklerini yansıtan surlar, üstten görünümüyle 'Kalkan Balığını'
andırıyor. Olağanüstü görkemiyle yakınından geçenlere, üzerindeki figürlerle
adeta tarihin sırlarını fısıldayan surlar, son yıllarda sürdürülen hummalı
çalışmalarla UNESCO 'nun 'Dünya Kültür Mirası Listesi Adaylık Dosyası'nda yer
almaya hazırlanıyor.
Yüzyıllarca, aralarında Hurri Mitanniler, Asurlar, Urartular, Medler,
Romalılar, Sasaniler, Artuklular ve Akkoyunlular gibi çok sayıda medeniyete ev
sahipliği yapmış, inanç zenginliğinin hoşgörüyle paylaşıldığı, farklı inanç ve
kültürlerin aynı sokakta yan yana yürüdüğü, çan ve ezan sesinin aynı anda
yankılandığı, kültürel zenginliği ile baş döndüren kadim kent Diyarbakır,
surlarıyla marka olma yolunda hızla ilerliyor.
Surların ana kısmını oluşturan ve her dönem yönetim merkezi olmuş alanda
yer alan M.S 2. yüzyıla ait St. George Kilisesi, Artuklu Hanı ile Cumhuriyet ve
Osmanlı döneminin mimari özelliklerini yansıtan yapılarıyla kentin turizmde marka
şehir olmasına önemli bir katkı sağlayacak İçkale 'deki restorasyon çalışması
devam ederken, öte yandan İslam 'ın 'Beşinci Harem-i şerif'i olarak da
nitelendirilen Ulu Cami, Diyarbakır 'ın yetiştirdiği ünlü kişiliklerden Cahit
Sıtkı Tarancı 'nın doğup büyüdüğü müze ev, Diyarbakırlı Türk fikir adamı Ziya
Gökalp 'in doğduğu ev gibi bir çok tarihi yapıyı içinde barındıran Diyarbakır
Surları adeta açık hava müzesi görünümde bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün Diyarbakır gezisinde surlar ve İçkale 'nin
'Cumhurbaşkanlığı himayesine' aldığını ifade etmesinin ardından büyük ivme
kazanan çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler
Müdürlüğü 'nün UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi 'ne eklenmesiyle de
Diyarbakır Kalesi ve Surları 'nın Dünya Mirası Listesi Adaylık Dosyasına yer
alması için yapılan hazırlıklara yeni bir soluk getirdi.
Bu kapsamda bir yandan surların çekirdek kısmını oluşturan ve her dönem
merkezi olmuş İçkale 'deki restorasyon çalışması aralıksız devam ederken, diğer
yandan da Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü 'nden gelen uzmanlarca alan yönetimi ve alan sınırlarını belirleme
çalışması yapıldı. Daha sonra ekibin yönetim planının uygunluğu konusunda ilgili
kurumlardan görüşünü sorması üzerine sadece surların değil, Suriçi ilçesinin
bütünü, Ongözlü Köprü, Hevsel bahçeleri ve Dicle Vadisi Kırklar Dağı gibi
alanların dahil edilmesi kararı alınarak alan sınırı genişletme çalışması
yapılacak. Alan yönetiminin belirlenmesinin ardından tarihi surlarla ilgili 5 yıl
geçerli olacak bir eylem planı hazırlanacak ve bu plana göre tarihi Surlar
korunacak.
'DÜNYANIN MUHTEşEM YAPILARINDAN BİRİ'
İl Kültür ve Turizm Müdürü Teyfik Arıtürk yaptığı
açıklamada, tarihi Diyarbakır surlarının 5 bin 700 metre uzunluğuyla dünyanın
muhteşem yapılarından biri olduğunu söyledi.
İlk kez 2000 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca UNESCO 'ya Dünya Kültür
Mirası Listesi için başvurulduğunu belirten Arıtürk, el birliğiyle çalışmalarının
devam ettiğini vurguladı. Büyükşehir Belediyesince de koruma amaçlı imar planı
hazırlandığını belirten Arıtürk, 'Bunlar tamamlandıktan sonra inşallah
surlarımız hak ettiği değeri alarak Dünya Kültür Mirası Listesine girecek ve daha
iyi tanıtımını sağlamış olacağız' dedi.
Arıtürk, son 5 yılda bakanlıkça gönderilen yaklaşık 6 milyon liranın
surların onarımı için harcandığını anlatarak, şöyle konuştu:
'Bunun yanında surların projelendirme çalışması yapılıyor. İçkale
projemizde devam ediyor. İlk etapta içerdeki yapıların rölöve ve restorasyon
projelerini hazırladık ve koruma kurulundan onaylattık. Eski binalar yıkılarak
özgün dokuları ortaya çıkarıldı. 2 yüzyıla ait Saint George Kilisesi 'nin
restorasyonu tamamlandı. Kültürel dokusu en az bozulmuş, 11 yüzyıla ait cami, 19
ve 20. yüzyıldan kalma sivil mimari örnekleri ile görülmeye değer tarihi
mekanımız İçkale için son 5 yıl içinde yaklaşık 11 milyon lira bakanlıkça
gönderilen ödeneklerle restorasyonlarımız devam ediyor. 2013 'te tamamlanmış
olarak İçkale 'yi hizmete açmayı hedefliyoruz.'
ARKEOLOJİK PARK
Tevfik Arıtürk, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün Diyarbakır ziyaretinde
surları himayesine aldığını ifade etmesinin ardından çalışmaların daha da
hızlandığını, surların sınır tespiti çalışmalarının diğer kamu kuruluşlarıyla
devam ettiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
'Bu arada Valilik ve Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa başlattığı
surların gecekondulardan temizlenmesini öngören Kentsel Dönüşüm Projesi
kapsamında TOKİ ile yapılan anlaşma gereği orada yaşayan vatandaşlarımız mağdur
edilmemek koşuluyla ev ve para vererek boşaltılıyor.
Ayrıca İçkale 'de bir tiyatronun ve bir Roma Hamamı 'nın olduğu
bilinmektedir. Bunun için bir kazı yapacağız. Daha sonra biz orayı Arkeolojik
Park olarak planlıyoruz. Bütün bu çalışmalarımız 26 medeniyete ev sahiliği yapmış
surlarımızla Dünya Kültür Mirası Listesine girerek, Diyarbakır 'ın turizm
destinasyonunu dünya çapında sağlamak. Aynı zamanda kentimizde inanç turizmi de
çok önemlidir. Diyarbakır hem bölgemiz, hem ülkemiz hemde dünya turizmi açısından
cazip kılıyor. Surlarımız bütün bu dokuları içinde barındırmasıyla da açık hava
müzesi görünümündedir.'
SIRLARINI FISILDAYAN TAşLAR...
Bugün kenti çevreleyen surlar, yapımına 5 bin yıl önce başlanmış olsa da
ağırlıklı olarak Romalılar, döneminde inşa edildi. M.Ö 69 'da kenti ele geçiren
Romalılar, Diyarbakır 'ı, bir uç karakol ve askeri garnizon olarak düzenledi.
İmparator Contantinus, 349 tarihinden başlayarak, Amida 'nın (Diyarbakır) etrafını
yeniden surlarla çevirir ve bu surlar, Hristiyan Nisibis (Nusaybin) halkının
Diyarbakır 'a iltica etmesinden sonra 367-375 tarihleri arasında genişletilerek
bugünkü konumuna getirildi.
İç ve dış kale olarak iki bölümden oluşan, birçok uygarlığın izlerini
taşıyan oyma, kabartma motifler, yazıtlarla bezeli ve bazalt taşlarla yapıldığı
için bozulmadan bugüne gelebilen Diyarbakır Surları, üzerindeki 82 burç ile de
bedenleri birbirine bağlıyor. Duvarları ise yaklaşık 10-12 metre yükseklikte
bulunan surların kuzeydoğu köşesinde yer alan İçkale 'nin tarihi de muhtemelen ilk
yerleşim halkı olan Hurri Mittaniler dönemine kadar uzanıyor. Romalılarca şimdiki
şehir surlarının yapılmasıyla özel bir önem kazanan İçkale 'yi saran ilk surlar
daha sonra yıkılmış. Kanuni Sultan Süleyman döneminde 16 burç ve 2 yeni kapı
ekleterek, İçkale 'yi daha da genişletmiş.
Mimarisi, plastik süslemeleri ve yazıtların bolluğu ile çok önemli bir
eser niteliği taşıyan Diyarbakır Kalesi Roma, Bizans, Abbasiler, Mervaniler,
Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artukoğulları, Eyyubiler, Akkoyunlular
ve Osmanlılara ait kitabeleriyle görenleri adeta büyülüyor. Tanıklık ettiği
dönemleri üzerindeki kitabeler, asma ve kabartma motiflerle yansıtan surlar,
yazıtlar, meyve, tahıl motifleri, silah şekilleri, güneş ve yıldız sembolleri
gamalı haç, kaplan, boğa, çift başlı kartal, akrep ve at başı gibi
kabartmalarıyla da dikkat çekiyor.
AA